Süheyla kaplan- Almanya





“ARTIK İŞKENCE YOK AMA POLİS DOSYALARI KANIT OLARAK KABUL EDİLMEKTE”


40'dan fazla ülkede değişik dillerde kitabı satılan tanımış yazar Günter Wallraff, yazar Doğan Akhanlı'nın duruşmasını izlemek için Köln'den aralarında SPD,Yeşiller ve Sol Parti'li Eyalet milletvekilleri ve insan hakları savunucularından oluşan bir heyet ile birlikte İstanbul'da bulunur. Wallraff, Berliner Morgenpost gazetesine verdiği demeçte, “ Doğan Akhanlı ve Pınar Selek davalarının hepsine katıldım. Adeta olayların, kisilerin arka planına bakılmadan sadece polis dosyaları kanıt materyali olarak kabul edilmekte, böylelikle insanlar terrörist olarak görülmekte, onlara, karalama politikası uygulanmakta ve krıminalleştirilmektedir. Bütün bu anlayış Türkiye'nin polis devleti olduğunun bir göstergesidir” dedi. 



”GEZİ HAREKETİ TÜRKİYE'NİN RESMİNİ POZİTİF ANLAMDA DEĞİŞTİRDİ”



Gezi olaylarına da değinen Wallraff, Gezi Parkı eylemlerinin Alman kamuoyunda Türkiye'nin resmini pozitif anlamda değiştirdiğini ve toplumun her tabakasından demokrasinin gerçekleştirilebileceğinin dünyaya gösterildiğini söyledi. 


Wallraff, “Türkiye'de bir kutuplaşma vardı. İktidar Gezi hareketi ile gelişen kıvılcımı yok etmeye çalışmakta. Ancak yakından bakıldığında bu hareket bitmiyor. Daha da aktifleşiyor” dedi. 

“OTOKRATİK LİDER VE SULTAN GİBİ TUTUMU İLE ADETA AB'YE MEYDAN OKUMAKTA“


Türkiye'nin AB üyeliği konusunda da harekete geçmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Wallraff, Türkiye'nin üyelik konusunda perspektiflerinin olması gerektiğini söyledi. 


Erdoğan'ın otokratik lider ve Sultan gibi tutumları ile adeta AB kurallarına meydan okuduğunu bildiren Wallraff, ekonomik canlanmadan dolayı Türkiye'nin artık AB'ye girmek istemediği yönünde bir kanaatin oluştuğunu ancak önceliğin insan haklarına verilmesi gerektiğini savundu. 

Wallraff ayrıca, Erdoğan'ın İslam ülkeleri ile yakınlaşma politikasına da dikkati çekti. 


WALLRAFF: “TÜRKİYE ADETA BİR TÜRKİYE POLİS DEVLETİ”


Türkiye'de yaklak 69 gazetecinin cezaevinde oldugunu, cok sayıda avukatın tutuklandıgını ve muhalefetın baskıyla susturlmak ıstendıgıni aciklayarak, dis kamuoyuna karsi ise, "hukuk devleti"tablosu çizilmek istenmektedir. Buna destek verilmemelidir, açıklamasında bulundu.