Almanya Federal Meclisi Alman-Türk Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun Yönetim Kurulu imzalı açıklama şu şekilde:

„Almanya Federal Meclisi Alman-Türk Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun Yönetim Kurulu olarak, en son muhalefet partisi HDP’li siyasetçilere ve insan hakları savunucularına karşı uygulanan baskı örneğinde olduğu gibi, Türkiye’de muhalefete ve sivil topluma karşı uygulanan ve giderek güçlenen baskı ve kovuşturmalardan kaygı duymaktayız.

Kısa bir süre önce, aralarında HDP’nin bölgesel düzeydeki yönetim kademelerinde görevli onlarca kişi ile yerel siyasetçinin de yer aldığı 700’ü aşkın kişinin gözaltına alınmış olması, Türkiye’de yıllardır muhalif güçlere karşı uygulanan siyasi baskının en son örneğini oluşturmaktadır. Özellikle 2016 yılından bu yana hükümet karşıtı çevrelere karşı kitlesel olarak kovuşturma sürdürüldüğünü derin bir kaygıyla gözlemlemekteyiz. Kamu görevlilerine karşı uygulanan işten çıkarmalar, zorunlu sürgünler ve tutuklamaların yanı sıra, sivil toplum güçlerinin temel hakları yoğun bir şekilde kısıtlanmakta ve muhalefet sistematik olarak baskı altında tutulmaktadır.

AB 2020 İlerleme Raporu’nda, bu gelişmeler ışığında demokrasi, hukuk devletinin üstünlüğü ve temel haklar alanlarında, ayrıca yargının bağımsızlığı konusunda vahim gerilemeler yaşandığı tespit edilmiştir. Muhalif siyasetçilere karşı uygulanan bu güncel baskılar; düşünce, toplantı ve örgütlenme özgürlüğü gibi demokratik temel haklara yönelik kısıtlamaları daha da derinleştirmektedir.

Bugün tekrar hedef tahtasına yerleştirilmiş olan muhalefet partisi HDP, yıllardır devam eden siyasi baskılarla karşı karşıyadır. Mayıs 2016’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarlı talepleri doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi birçok HDP’li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması kapsamında, dönemin HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ve yanı sıra en az 13 HDP milletvekili gözaltına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Büyük Dairesi, 22.12.2020 tarihinde, başka nedenlerin yanı sıra, düşünceyi ifade etme özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle verdiği kararında, Türkiye’de cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını talep etmiştir.

Son dönemde gerçekleştirilen gözaltı uygulamalarını, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine başkalarının atanmasını, kısa bir süre önce Türkiye İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) kurucularından olan ve bugün eş başkanlığı görevini sürdüren Eren Keskin’e karşı verilen mahkeme kararında görüldüğü üzere, siyasi saiklerle açılan davaları ve HDP’li milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu örneğinde uygulandığı üzere, Büyük Millet Meclisi üyesi milletvekillerinin parlamenter dokunulmazlıklarının kaldırılması doğrultusunda meclis gündemine getirilen fezlekeleri, muhalefeti susturma ve sivil toplumun hareket alanını daraltma çabalarının ifadesi olarak değerlendirmek mümkündür.

Almanya Federal Meclisi Alman-Türk Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun Yönetim Kurulu olarak Federal Hükümet’e sesleniyoruz ve kendisinden, muhalefete ve sivil topluma karşı uygulanan siyasi takibata son vermesi için Türk Hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmasını ve demokrasinin ve hukuk devletinin üstünlüğü ilkesinin temel değerlerine bağlı kalınmasını sağlamak üzere etkide bulunmasını talep ediyoruz.

Tren Makinistleri Sendikası yeniden 'grev' dedi Tren Makinistleri Sendikası yeniden 'grev' dedi