Kiel

Brauns, Kiel Alevi Kültür Merkezi Cemevi’nde  ‘’Diese (grauen) Wölfe im Schafspelz (Kuzu postundaki Kurt)’’ başlığıyla Almanya’daki son yıllarda  Gülen hareketinin faaliyetleri hakkında  katılımcıları bilgilendirdi.

Brauns, Fethullah Gülen taraftarlarının Almanya’da hemen hemen bütün siyasi partilerde aktif olmaya çalıştıklarını ve bununla birlikte özellikle SPD’de bölge, ilçe yönetiminde karar alma mekanizmalarında söz sahibi olmak için eyaletlerde siyasi partikere toplu üye kayıtlarına dikkat çekti.

Almanya’da son günlerde son günlerde Alman medyasında Gülen ile ilgili kritik haberler göze çarptığını ifade eden Brauns,  ‘’Der Spiegel’de geçtiğimiz yaz ayında ‘’Gülen Hareketi En Tehlikeli İslami Hareket’ başlığıyla bir araştırma yazısı çıktı ve bunu yazan  Alman gazeteci baskı altına alınmaya çalışıldı hatta tehdit edildi. WDR’de geçtiğimiz hafta ‘İmamın Uzun Kolu’ adlı belgesel yayınlandı. Ancak Gülen cemaatiyle ilgili kritik haber yapanlar farklı yöntemlerle sindirilmeye çalışılmaktadır’’ dedi.

Türkiye’deki Gezi parkı protestolarıyla başlayan güncel gelişmeleri de değerlendiren Brauns, polisin göstericilere orantısız şiddet kullanmasını ve hükümetin tutumunu sert bir şekilde eleştirdi.

ALMANYA’DA GÜLEN CEMAATİ HAKKINDA İKİNCİ KEZ SORU ÖNERGESİ

Almanya’da Sol Parti , Fethullah Gülen cemaatinin ülkedeki faaliyetleri ve ekonomik ilşkileri  ile ilgili Alman Federal hükümetine 7 soruluk önerge verdi. Federal Sol Parti Milletvekilleri Ulla Jelpke,  Heidrun Dittrich, Rose Marie Hein, Barbara Höll, Harald Koch, Jön Wunderlich tarafından hazırlanıp Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi imzasıyla federal hükümete verilen önergede hükümetin Gülen hareketi ile birlikte hareket ettiği sorgulanıyor.

Sol Parti milletvekilleri, Gülen hareketinin yaklaşık 140 ülkede faaliyet gösterdiğini, özellikle cemaatin Türkiye’de adalet ve emniyet birimlerinde kök saldığına dikkat çektiler. Gülen hareketinin Türkiye’de kendisine karşı olan gazeteciler, Kürtler, laik milletvekilleri üzerinde güç kullandığı belirtilen önergede, gazeteci Ahmet Şık’n bu doğrultuda ‘terörist’ suçlamasıyla cezaevine gönderildiğine dikkat çekiliyor.

‘DIŞARDAN TOLERANS VE DİYALOG YANLISI OLARAK GÖRÜNMEKTE’

Hazırlanan önergede Sol Parti milletvekillerinin Gülen cemaatinin dışarıdan tolerans ve diyalog yanlısı olarak göründüklerine ancak Berlin’de İslam Bilimcisi Ralph Ghadban’un ‘Gülen’in idam cezasından yana olduğu’ şeklindeki Gülen cemaatinin farklı bir yüzünün olduğuna vurgu yapılıyor.

Önergede bir süre önce Alman Devlet Televizyon Kanalı WDR’de Yüksel Uğurlu ve Cornelia Uebel tarafından hazırlanan ‘İmamın Sessiz Kolu’ adlı belgeselde de gösterildiği gibi, cemaatin Almanya’da göçmenler üzerinde geniş bir etkisi olduğu vurgulandı. WDR’de yayınlanan belgesele dayandırılarak, ‘’Işık Evlerinde gençlerin beyinlerinin yıkandığı, Müslüman elitin toplumdan uzaklaştırılmaya çalışıldığı’ ibaresine yer verildi.

Federal hükümete sunulan önergede 20 Nisan 2013 tarihinde Gülen cemaatinin Almanya’nın Dortmund kentinde 8 bin kişinin katıldığı Kültür Olimpiyatlarının Almanya Federal Dışişleri Bakanlığı Devlet Bakanı Cornelia Pieper(FDP) himayesinde düzenlendiğine dikkat çekiliyor.

Önergede, Gülenci Almanya işverenler Dernekler Federasyonu (BUV) ile Alman hükümeti arasında son yıllarda artan ‘ekonomik işbirliğine’ dikkat çekiliyor. BUV tarafından  10-12 Nisan 2013 tarihleri arasında Federal Ekonomi Bakanı Philipp Rössler’in de katıldığı Ankara’da ya da Türkiye’nin çeşitli yerlerinde düzenlenen ekonomik toplantılara işaret ediliyor.

1. Federal Hükümet hangi kapsamda  Gülen hareketi ile ilişki içerisinde? Son 5 yıl içerisinde Gülen cemaatine yakın dernek, kurumların projeleri federal hükümet tarafından nasıl desteklendi?

   Başta muhalefet partileri  olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının Gülen hareketi konusundaki eleştirilerinden Alman hükümeti  ne kadar bilgi sahibi ve bu eleştirilerin Türkiye’de ne olduğunu biliyor mu?

Gülen cemaatine karşı bilimadamları tarafından nasıl bir eleştiri yöneltiliyor? Hükümet bu eleştirilerden bilgi sahibi mi? Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyor?

       Almanya Alevi Birlikleri Federasyonunun (AABF) Gülen cemaatine yönelik     eleştirilerinden federal hükümet ne kadar bilgi sahibi ve bunu nasıl değerlendiriyor?

2.  Hangi amaçla Kültür Olimpiyatları Almanya’da Federal Dışişleri Bakanlığı nın himayesinde gerçekleştirildi? Bakanlığın Kültür Olimpiyatlarını üstlenmesi konusunda hükümetten kim ve ne zaman talepte bulundu?

Devlet Bakanı Cornelia Pieper aracılığıyla olimpiyatların düzenlenmesine ilişkin  eleştirilerden federal hükümet bilgi  sahibi mi? Bu eleştirilere federal hükümet nasıl reaksiyon gösterdi? Devlet Bakanı Pieper 20 Nisan 2013 tarihinde Dortmund’da düzenlenen Kültür Olimpiyatlarına şahsen hangi nedenlerden dolayı katılmadı?  Hükümet, Kültür Olimpiyatlarına  ilişkin afişlerde bakanlığın resmi ambleminin yer almasına izin verdi mi?

3. Gençlerin beyinlerinin yıkandığı ileri sürülen Işık Evlerinin Almanya’da varlığından hükümet ne derece bilgi sahibi?

4. Almanya İşverenler Federasyonu BUV’un 2010 yılından kurulmasından bu yana  hükümet bu dernekle nasıl bir kooperasyon içinde? Ankara’daki Almanya Büyükelçiliği BUV ile birlikte nasıl bir işbirliği içerisinde? Bunun arkasındaki motivasyon nedir? BUV tarafından düzenlenen toplantılarda çeşitli resmi birimlerin temsilciliklerine ait  logoların  kullanılması ve yayınlanmasından hükümet ne derecede bilgi sahibi?

5. Alman Televizyon kanalı WDR’de Yüksel Uğurlu ve Cornelia Uebel tarafından hazırlanan ‘İmamın Sessiz Ordusu’ adlı belgeselin sürpriz bir biçimde 25 Haziran 2012 yılında yayından kaldırılmasında Radyo-Tevlevizyon Üst Kuruluna birtakım şikayetlerin götürülmesinden hükümetin haberi var mıydı?

6. Türkiye İşverenler ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ile Federal hükümet arasında nasıl bir koopresyon var?

7. Büyük Birlik Partisi ile Gülen cemaati arasında personal, ideolojik ve bağlantı olduğu konusunda hükümet herhangi bir bilgi sahibi mi? Aynı şekilde Almanya’da faaliyetlerini yürüten Avrupa Türk Birliği’nin  (ATB) çalışmalarından haberdar mı?