23-26 Mayıs tarihlerinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için seçim kampanyasını Salı günü Atina'da başlatan Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili Weber, burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin AB ile üyelik müzakerelerini sonlandırmak istediğini belirtti.

Weber, Türkiye’nin "hiçbir zaman Avrupa Birliği üyesi olmayacağını" söyledi. Bunun Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin kesilmesi anlamına gelmediğini belirten Weber, "Birbirimize karşı dürüst olmamız gerekiyor" diye konuştu. Weber'in seçim kampanyası manifestosunda Türkiye’nin Avrupa değerlerinden uzaklaştığı, bu sebepten ötürü Türkiye’nin AB üyeliğinin seçenekler arasında yer alamayacağı belirtiliyor.

Deutsche Welle'nin haberine göre Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük grup olan muhafazakâr Avrupa Halk Partisi'nin adayı olan Manfred Weber, Mayıs ayındaki parlamento seçimlerinde Jean-Claude Juncker'den boşalacak Avrupa Komisyonu Başkanlığı için yarışacak. Weber'in en büyük rakibi, Avrupa Sosyalistler Partisi’nin adayı olan Hollandalı siyasetçi Frans Timmermans. Timmermans şu anda AB Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.

"En büyük düşman milliyetçiler"

Weber, Atina’da yaptığı konuşmasında, milliyetçilere karşı mücadele edeceğini de belirtti. "2019 senesinde savaştığımız düşmanlar milliyetçiler” diyen Weber, popülizmin de Avrupa için bir sorun olduğunu söyledi.

Weber'in seçim kampanyası manifestosunda yer alan vaatleri arasında Avrupa çapında 5 milyon yeni istihdam sağlama, AB bürokrasisini azaltma, kansere karşı savaşta AB devletlerini kapsayan bir plan hazırlama ve tek kullanımlık plastiklerin dünya çapında kullanımını yasaklamak için girişimde bulunma yer alıyor.