Mitteldeutsche Zeitung gazetesi haberinde şu yoruma yer verdi;

“Tabii ki bu konuda Berlin ile Brüksel arasında büyük görüş farkı var. Almanya, (Bulgaristan ve Romanya'dan gelen göçmenlere) burada ilk aylarda işsiz kalmaları durumunda işsizlik parası ödenmesine prensip olarak karşı çıkmakta ısrarlı. Brüksel ise münferit durumların incelenmesini istiyor ve dikkate alınması gereken bazı istisnalara işaret ediyor. Her iki yaklaşımın orta noktasını bulmak mümkün değil. Bu yılki Avrupa Parlamentosu seçimleri göz önüne alındığında her iki taraf da kendisi açısından hayırlı bir iş yapmış olmadı. Bu görüş ayrılığını başkaları kendi amaçları için kullanacak, zira bu durum AB’yi sürekli eleştirenlerin ve sağ popülistlerin ekmeğine yağ sürmek anlamına gelecek. Bunun böyle olacağını daha önce hiç kimse fark etmedi mi?”

Nürnberger Nachrichten gazetesi de yorumunda aynı konuyu ele almış:

“Burada söz konusu olan çok fazla suistimal değil. Zaten (AB’nin İstihdam ve Sosyal İşlerden Sorumlu Üyesi) Laszlo Andor da bunu vurguluyor. Ancak birileri illâ ki hesap çıkartma eğiliminde ise şu gerçekleri de görmeli: Bulgaristan ve Romanya’dan gelen vasıflı elamanlar sayesinde öğrenimini tamamlamış doktorlara ya da bakım personeline kavuşmuş oluyoruz. Bunların eğitimi, öğrenimi için tek cent harcamıyoruz. Bunun faturasını ise onların geldikleri ülkeler karşılamak durumunda. Zira onların eksikliği ülkelerinde hissedilecek, ama buradaki açığı onlar karşılayacak, iş piyasasına sorunsuz dâhil olacaklar ve sosyal sigorta sistemimize de yük değil, tam tersine destek olacaklar. Bütünüyle bakıldığında hesap Almanya açısından gayet de olumlu çıkıyor.”