Almanya'da Aleviler Muharrem oruçlarını tutmaya başladı. Aleviler 12 gün sürecek oruç bittikten sonra 27 Kasım'da aşurelerini pişirerek matemlerini sonlandıracak. Ayrıca İmam Zeynel Abidin, Kerbela'dan kurtulduğu için şükran kurbanlarını kesecekler.  Başlangıcı Adem Peygamber'e kadar dayanan ve Kerbela'da 10 Ekim 680 (Hicri 10 Muharrem 61) tarihinde İmam Hüseyin ve 72 yakınının şehit edilmesiyle yas orucuna dönüşen Muharrem'de, Aleviler dini duygularını daha yoğun yaşayacaklar. Oruç açımı akşam güneşin batmasıyla başlıyor. Muharrem orucunda sahur yok. Ancak oruç için gece yatmadan önce niyet edilmesi gerekiyor. Oruca ilişkin kurallar günümüze kuşaktan kuşağa aktarılarak gelmiş. Kimi kurallar yöreden yöreye farklılık gösterebiliyor. 

 

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

 

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) İnanç Kurulu Başkanı Dede Cafer Kaplan, Muharrem orucuna ilişkin temel bazı kurallar hakkında şu bilgileri verdi:

“Muharrem bir yas orucu olduğundan insanların zevk ve sefadan elini çekmesi gerekiyor. Hiçbir canlı incitilmemeli. Dargınlar, küskünler varsa mutlaka barışmalılar. Muharrem'de kırgınlıklara, dargınlıklara yer yoktur. Aleviler bugünlerde düğün yapmamalı, eğlencelere gitmemeli. Senenin 12 gününü inancın belli değerlerine ayırabilmek gerekiyor. Çünkü bu değer kendiliğinden oluşan bir değer değildir. Kerbela'da İmam Hüseyin'in şehit oluşuyla başlayan bir süreçtir. Matem ayında bıçak gibi kesici aletler kullanılmaz. Çünkü İmam Hüseyin Kerbela'da başı kesilerek öldürülmüştür. Etli yemekler kesinlikle yenmez. Sonuçta et, bir canlı kesilerek sofraya geliyor. Soğan, sarımsak gibi keskin kokulu ve iştah açıcı yiyeceklerden uzak durulur. Bu süre içinde su içmemeye özen gösterilir. Çünkü İmam Hüseyin ve yakınları Kerbela'da susuzluk çekmişlerdir. Su yerine çay, ayran gibi içecekler içilebilir. Tabii hastalar istisnadır ve su içebilirler.  Bıçak kullanıldığından dolayı sakal kesilmez. Ancak günümüzde okula, işe gidenler gerekiyorsa kesebilirler. Artık köylerde yaşamıyoruz ve insanların kendilerini bazen günümüz koşullarına uydurmaları gerekiyor.”

 

BİR ARADA OLALIM

 

Muharrem'de Aleviler'i birlikte oruç açmaya çağıran Dede Cafer Kaplan şunları söyledi:

“Muharrem duygusallığın ve inancın doruk noktaya çıktığı bir dönemdir. Eğer biz o 12 gün içinde bir araya geldiğimizde duygusallığı yaşayamıyorsak sadece, 'Ben İmam Hüseyin tarafındayım' demekle bu iş yürümüyor. İnsanların bugünlerde derneklerde ve cemevlerinde bir arada olmalarını istiyoruz. Birlikte oruç açmalarını, dedelerin o muhabbetlerini dinlemelerini, sofralarını dua ile açıp, dua ile kapatmalarını diliyoruz. Aleviler değerlerine daha sıkı sarılmalılar. Çünkü bu değer haklının hakkını savunan, mazlumun yanında olan bir değerdir. Onurlu ile onursuzun mücadelesinde onurludan yana taraftır. Bu dava, dünya var oldukça da bitmeyecektir. Zulüm ve haksızlık nerede varsa, ona karşı İmam Hüseyin de oradadır. Aleviler ancak birlik ve bütünlük içinde asimilasyon süreçlerine karşı koyabilirler.”