Bu yazımda göçmen azınlık ve 26 Eylül 2021 de yapılacak federal seçimler üzerinde duracağım.

Partiler yine, tolum sanki homojen bir yapıya sahipmiş gibi göçmen azınlığı görmezlikten geliyorlar. Secim kampanyalarında göçmen kökenlilerin bu toplumdan kaynaklanan sorunlarını çekingen bir şekilde dahi dile getirmek istemiyorlar.

Federal Almanya da bugün 15 milyonun üzerinde yaşayan yeni göçmen nüfus var.

Yeni göçmen azınlık diyorum; çünkü bunlar ne ayrı bir vatan toprağı ne de ayrı bir bayrak istemedikleri gibi toplumda horlanmadan ezilmeden eşit vatandaşlık hakki ile bir arada yaşamak istiyorlar.  

Federal seçimlerde Almanya da 7,4 milyon göçmen azınlık, oy kullanma hakkına sahip. Bunlar içinde 750 binden fazla seçmenin Türkiye'den gelen göçmen nüfusuna dahil olduğu bir gerçektir.

Almanya'nın bir göçmen ülkesi gerçeğinden yola çıkarsak göçmen azınlığın, siyasette, medyada ve toplumun her alanında görünür bir şekilde temsil edilmelidir.

Göçmenler açısından seçimlere katılım, temel bir demokratik hak olduğu gerçeğinden yola çıkarak yaşamış oldukları ülkelerde bu haktan faydalanmalıdırlar.

Göçmen toplumu siyasi vizyonlarını göz önünde bulundurarak seçime yoğun bir şekilde katılmalarını sağlamak gerekir.

Burada göçmen seçmene düşen görev, seçime aktif bir şekilde katılarak kendi haklarını gerçek olarak savunan partilerden yana oylarını kullanmalarıdır.

Sadece Alman vatandaşı olanların oy kullanma hakkı olduğundan dolayı vatandaşlığa kabulde bürokratik engeller bir an önce kaldırılarak ülkede yaşayan çoğunluk göçmenlere çabuk yoldan vatandaşlık hakkı verilmelidir.

Vatandaşlığa geçişlerde bürokratik engeller kaldırıldığında göçmen toplumu için siyasi vizyonlar ve işte tam da bu noktada kendi haklarının korunması için aktif bir seklide toplumda görev alabilirler.

Günümüz koşullarında bu yeni göçmen azınlık her türlü demokratik haklardan mahrum bırakılmamalıdır.

Toplumda her türlü eşit vatandaşlık hakkı sağlanırsa o topluluğa kolayca, uyum ve gönüllü kültür alışverişi sağlanır. Göçmenler, toplumda ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutulmamalıdır.

Ev, iş ,meslek yerleri ararken, günlük yaşamda ırkçı, milliyetçi ve şovence horlanmaya ne yazık ki alıştılar.

Göçmenler, günlük yaşamda eşit vatandaşlık haklarına sahip olup horlanıp aşağılanmadığı sürece, topluma uyum sağlayıp aktif görev alabilirler.

Toplumda uyuma en büyük engel göçmen azınlığın yaşamış olduğu toplumlarda eşit vatandaşlık hakandan mahrum tutulmasıdır.

Göçmenlerin sosyo-ekonomik kriterlere göre yaşadıkları eşitsizlik ortadan kaldırılmalıdır.

Göçmen toplumumun sorunlarının çözümü için, seçimlerden sonra göçmen parlamenter tarafından bağımsız bir göçmen bakanlığı kurularak sorunlarının çözümü için uğraşılmalıdır.

Bundan sonra bu sorun için federal seçimlerinden sonra kurulacak hükümette bir bağımsız göçmen bakanlığı sorunun çözümünde yararlı olur. Her konuda birer Bakanlık olduğuna göre göçmenler konusunda neden bir Bakanlık yok?

Buna ihtiyacın çok olduğu gibi sorunların çözümünde büyük görevler üslenebilinir.

Tüm seçme hakkı olan göçmenlerin 26 Eylül 2021 de seçime katılmaları kendi yararlarına olacaktır.