15 Temmuz 2016 darbe girişimi, 'milat' oldu, TV ekranları fırsatçılar tarafından işgal edildi, her akşam geç saat'lere kadar, titil'lerinin önünde, 'Profesör' 'Dr' 'gazeteci' 'analist' vb. yazan bilumum zat'lar, işgal edivermişlerdir.

Ekranları işgal eden zat'ların, esas amaçları toplumu algı operasyonlarıyla, 'manipüle ederek' TV izleyicilerini toplumsal olaylardan olabildiğince, iktidarın, AKP devletinin, geleneksel aklın lehine etkilenmesini sağlamaktır.

TV izleyicilerinin dikkatini çekmiş olmalıdır. Son günlerde, bir takım insanların, 'merkez, ana akım medya kurumlarını' işgal edenlerin algı operasyonu oluşturmak için her türden hilekârlıklara başvurduklarını gözlemlemekteyiz. Bu zatların uğraşlarını dikkatlice izlediklerinde, AKP devleti ve geleneksel devlete yaranmak için, her türden hilekârlıkla, yalanla, manipülasyonla, kendi izleyicilerinin düşüncelerini, 'hiçe sayarak' yarış içinde olduklarını görebileceklerdir.

Söz konusu olan TV kanallarını, programlarını tek-tek dolaşan şarlatanların, titil'lerindeki, 'yakıştırmalara' bakmayın. Bu zat'lar, içi boşturlar. Sadece iktidarın gücüne, erk'ine, kim sahipse onun, 'borusunu öttürmekle' meşguldürler.

Dikkatlerden kaçmayan bir gerçeklikte, sanki 80 milyona yakın nüfus barındıran bir ülkenin, sadece, 'aklı-selim' insanları bir avuç, algı operasyonu için işbaşında olan ve TV kanalları ve programlarını gezen bu zavallılardan müteşekkülmüş gibi algılayabilirler.

Her zaman, 'övünürüz ya' 'büyük ülke, büyük millet' burnundan, 'kıl' aldırmayanların dikkatine, eğer 80 milyon nüfusa sahip bir ülkenin, sadece TV kanallarını ve programlarını tek-tek gezerek, ''görüş açıklayan, analist yapan'' zavallıların insafına kalmışsa, vah-vah halimize demekten başka elimizden bir şey, 'gelmeye' bilir.

Bu zavallıların sayısı ellerimizdeki parmakların sayısıyla sınırlıdır. Dikkatlerinizden kaçmamıştır. Hep aynı yüzler, tanıdık simalar, konuşmaları, 'analistleri' tespitleri birbirinin aynı veya devamlılığını sağlamaktadır. Sağladığından emin olmayan kimse var mıdır diyerekten sorulabilir?

Bu zavallılar hep bir ağızdan, FETÖ konusunda, 'uzmanlaşmışlar' veryansın ediyorlar. Bir gerçeğin altını çizmede yarar var. Bu zavallılar, eğer FETÖ çetelerinin darbe girişimi, 'başarılı' olsaydı, yine TV kanalları ve programlarını dolaşarak mevcut durumun aksi yönde, 'analist' ve tespitlerde bulunmayacağının garantisi yoktur.

Yukarda da değindiğim gibi, bu şarlatanlar her dönem iktidar erkini kim elinde bulundurursa, 'onun borusunu' öttürmeye, 'hazır ve nazır'dırlar. Bugün AKP iktidarı elinde bulundurmaktadırlar. Yarın bir başka güç odağı iktidarı eline geçirsin, bu şarlatanlar ve zavallılar, bir başka gücün borusunu çalarlar.

Fethullah Gülen çetesi ve 15 Temmuz darbe girişimine karşı durmak, ülkemizin her alanından bu çetelerden temizlenmesi için mücadele etmek gerektiği konusunda, hiç tereddütsüz gereken özveri gösterilerek mücadele edilmelidir.

TV kanalarını, programlarını tek-tek dolaşarak, 'anti' FETÖ'cülük yapmaları samimiyetlerinden değildir. TV kanlarlı ve programlarını tek-tek dolaşan bu şarlatan ve zavallıların, topluma, emekçilere, halklarımıza verecekleri hiçbir şey yoktur. Bunlar sadece, AKP devleti ve geleneksel devlet aklının, yıpranmış, çivisi çıkmış devlet kurumlarının, sistemin içinde bulunduğu krizden çıkması için, yalan ve manipülasyondan başka görevleri bulunmamaktadır.

Bu zavallıların TV kanallarında, programlarında, 'ahkâm' kesmelerine bakmayın, korkak ve yalancıdırlar. Bilgiçlik tasarlamalarına bakmayın, ukaladırlar. Cahillikleri paçalarından akmaktadır. Kendilerini, iktidarın gücüne dayanarak pazarlamaktan, 'zevk' alırlar.

Bu şarlatan ve zavallılara kapılarını sonuna kadar açan, TV kanalları ve programları da, genelde iktidarların ve bugünde AKP devletinin, Saray'ın güdümüne girmiş sermaye patronların sahip oldukları, TV ve kanlardır. Bunlarda basın ahlakı, toplumun sorunlarına eğilme, ülkenin sorunlarıyla, 'haşır-neşir' olmakla asla bağdaşmazlar. Sadece görüntüsel davranmaktan haz alırlar.

TV izleyicileri, Türkiye toplumsal güçleri artık uyanmalıdırlar. Bu zavallılar ve şarlatanların, yalanlarına kanmamalıdırlar. Algı operasyonlarıyla, yaratılmak istenen geleneksel devlet aklı ve AKP devletinin içinde bulunduğu kriz ortamından çıkmasını sağlamaktır. Buna bazı, 'muhalif' güçlerde kör-körüne yardımcı olmaktadırlar.

Bu durumu kabullenmemek, gereken tepkilerimizi koyarak, toplumsal güçlerimizi, demokrasi mücadelesini dikkat almayanlara karşı ders verme zamanıdır.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere,

06.09.2016