UID Genel Başkanı Bülent Bilgi'nin geçtiğimiz günlerde aniden istifa etmesiyle birlikte, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 15 Temmuz darbe girişimi sürecine kadar Gülen cemaatine yakın duran Bülent Güven'in ismini önermesi AKP ve sosyal demokrat parti (SPD) içindeki kimi çevreler tarafından da tepkiyle karşılandı. 

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a Erzurum'lu olması nedeniyle de yakın olan Bülent Güven, 1997 yılından beri de Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi. SPD içerisinde özellikle sağ ve milliyetçi Türkiye kökenli seçmen kitlesinin yoğun yaşadığı Hamburg-Mitte seçim bölgesinde uzun süre etkin olan eski SPD Federal Milletvekili Johannes Kahrs ile de sıkı ilişkileri olan Güven, 2014 yılında Bursa'dan AKP aday adayı olmuş ve adaylığı kaybetmişti. 

Bir ara Hamburg SPD belediye meclisi seçimlerine de aday olmak için uğraşan Bülent Güven, SPD içinde oluşturulan Türk-Alman Forumu başkanlığı görevini de üstlenmişti. Güven'in Milli Görüş'ün adayı olarak seçimlere girdiği yönünde görüş belirtilmişti. 

'BENİM CUMHURBAŞKANIM ERDOĞAN DEĞİL, JOACHİM GAUCK' TUR'

2017 yılında bir Alman televizyon kanalında yayınlanan programda konuşan Güven, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında kendisine sorular yöneltilmesi üzerine 'Benim Cumhurbaşkanım Erdoğan değil, benim Cumhurbaşkanım Joachim Gauck ve Başbakan Angela Merkel'dir' şeklinde açıklama yapmıştı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Avrupa'da Türklerin karşılaştığı bazı uygulamaları Nazi dönemine benzetmesine de karşı çıkan Güven'in, kendisini Alman olarak hissettiği, Alman tarihi ile de ilgilendiğini ve Nazi kalıntısı gibi hissetmediğini belirten söylemlerde bulunmuştu. 

Alman iç istihbaratı UETD’yi izliyor 
Hatırlanacağı üzere, Alman iç istihbarat teşkilatı 2017 yılında yayınladığı yıllık raporunda AKP’ye yakınlığıyla bilinen UETD’nin (Union Internationaler Demokraten -Avrupalı Türk Demokratlar Birliği) faaliyetlerinin anayasal düzen ile uyumlu olmadığını belirterek, kuruluşun iç istihbaratça izlendiğini açıklamıştı.

BfV, UETD hakkında eleştirel ifadeler kullanmıştı. “UETD’yi milliyetçi bir grup” olarak tanımladıklarını söyleyen BfV Başkanı “UETD’yi özgürlükçü, demokratik ilkelerin oluşturduğu anayasal düzen ile uyumlu olmayan bir grup olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Geçmişte muhalefet partilerinin, UETD’nin iç istihbarat servisi tarafından “izlemeye alınması” yönünde yaptığı çağrılar, hükümet tarafından kabul görmemişti. 

BfV’nin 2017 raporunda ise UETD’nin kuruluş statüsünde, herhangi bir siyasi amaç gütmeyen sivil toplum kuruluşu görüntüsü verdiği, ancak gerçekte ise AKP’nin lobi kuruluşu gibi hareket ettiği belirtildi.

"AKP çıkarlarını savunuyor”

Köln merkezli UETD’nin AKP iktidarının çıkarlarını savunduğuna işaret edilirken, “UETD, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gayriresmi yurt dışı örgütlenmesidir” denildi.

16 Nisan 2017 tarihindeki anayasa referandumu sürecinin de adının geçtiği raporda, “UETD, Almanya’da yaşayan ve seçme hakkı olan Türklerin, tartışmalı değişikliklerin kabulü doğrultusunda oy vermeleri konusunda sert bir kampanya yürüttü” ifadesi kullanıldı.

2017 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Saraybosna'da düzenlenen genel kurul toplantısında UETD ismi Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) olarak değiştirilmişti. 

Raporun 2017 yılına ışık tuttuğuna, bu nedenle “UETD” ismine yer verildiğine dikkat çeken yetkililer, isim değişikliğinin, ilgili kuruluşun izlendiği gerçeğini değiştirmediğini kaydetti.