Sevgili okuyucular,

30 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kaldı. Genel ve geçerli bir deyimle, geri sayım başladı. Sürecin ilerlemesi ile birlikte, 30 Mart Pazar günü yapılması düşünülen, yerel seçimlerin ‘ertelenebileceği’ tartışmaları da, kamuoyunun gündemini, sosyal medya kanalıyla meşgul etmeye başladı desek yerindedir.

30 Mart yerel seçimlerine bu kadar yaklaşılmışken, Partiler, adaylarını belirlemişken, bağımsız adaylar görücüye çıkmaya başlamışken, nerden çıktı bu, ‘ertelenme’ diyebiliriz?

İktidar partisi, AKP kurmayları, başbakan R.T. Erdoğan, toplum nezdinde ki, ‘itibarını’ giderek kaybetmektedir. 12 yıllık iktidar tarihinde, bu kadar yıpranmışlık, bu kadar burnu yere sürtülen bir dönem yaşamamışlardır.

İktidar nimetlerinden bugüne kadar fütursuzca yararlanan ve devletin bütün imkânlarını, oluşturdukları yeşil-islami sermaye gruplarına sonsuzca sunan, bir rant kapısının kapanacağı korkusu, uykularını kaçırmaktadır.

İktidar koltuğunu işgal etmiş durumda olan AKP, 30 Mart seçimlerine yönelik, sürekli olarak, ‘kamuoyu araştırmaları’ yaptırmaktadırlar. 

Kamuoyu araştırmalarının önemli bir kesiminin, sosyal medya üzerinden yansıdığına göre, 17 Aralık yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve nüfus ticareti yapmaktan gözaltına alınan, İranlı iş adamı, Reza Sarraf tarafından finanse edilerek yapılmaktadır.

Sosyal medya ve kamuoyuna yansıdığı kadarınca, AKP ve Başbakan R.T. Erdoğan’ın, itibar kaybı nedeniyle önemli derecede oy kaybettiği ve 30 Mart seçimlerinden çıkacak sonuçların, hüsran denecek kadar vahim olduğu söylenmektedir.

AKP kurmayları ve başbakanlık danışmanları, bu gerçeği mercek altına almışlardır. Bu nedenledir ki, bizzat iktidar partisi AKP tarafından, seçim güvenliğini tehlikeye sokacak girişimler parça-parça devreye sokulmaktadır.

HDP Halkın Demokratik Partisi, Genel başkan yardımcısı, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Eşbaşkan adayı, Sırrı Süreyya Önder, konuya ilişkin bir açıklama yapmıştır. ‘’AKP Seçimlerde büyük bir oy kaybı yaşayacağını bildiği İçin seçimi ertelemek istiyor... Provokasyonları bilinçli olarak yapıyorlar seçimi erteleyecekler...’’

Bu açıklama, realist midir? Olmaması, hepimizin arzusudur. Ama bir gerçeğin altını çizmede yarar vardır. Bizzat başbakan, R.T. Erdoğan tarafından yaratılan gerginlik yaratan, provokatif açıklamalar, Sırrı Sürreya Önder’in açıklamalarını destekleyen cinstendir.

Bir gerçekle daha kendimizin, karşı karşıya olduğumuzu belirtmekte yarar vardır. Ege ve iç Anadolu da, HDP seçim bürolarına ve çalışanlarına yapılan fiziki saldırlar, ‘münferit’ olaylar olarak algılanmamalıdır. Bu saldırılar karşısında, devletin, iktidarın, suskun kalarak ta, muhalefet olduklarını ifade edenlerin tavırları, ciddiyetle incelenmelidir.

İstanbul Okmeydanı'nda, yaratılmak istenen, provokasyonlar, saldırılar bir gerçeği gözlerimizin içine bir diken gibi sokmaktadır.

30 Mart yerel seçimlerinin ertelenmesinden medet umanlar olabilir. 

Olası da kabul edilse, böyle bir vaka, AKP’nin diktatörlük adımlarının ayak sesleri olacağını görmek durumundayız. Umarım böyle bir olumsuzlukla karşı karşıya kalmayız.

Berkin Elvan’ın, yaşamdan koparılması ve bir milyonu aşkın insanın, demokrasi güçlerinin, omuz-omuza yürüyüşleri, AKP, başbakan ve sermaye çevrelerine önemli mesajlar vermektedir.

Mevcut statükoyu koruyan, çivisi çıkmış, adalete güvenin olmadığı, sistemin sorgulanması ve yeni bir demokratik kanalların açılmasını savunan realite ortaya çıkmıştır.

Toplumsal güçlerin bu talebi, yok sayılamaz, ertelenemez, iktidar sahiplerinin günlük çıkarlarına kurban edilemez.

30 Mart seçim konuşmalarıyla tırmandırılan, gerginlik, devlet kurumları kanalıyla yaratılan, provokasyon girişimleri, toplum içinde yaratılmak istenen kamplaşma, seçimlerin, ‘ertelenebileceği’ 

varsayımını güçlendirmektedir.

Tabi’i böyle bir durum, arzu edilen ve tasvip edilen bir vaka olmamalıdır. İnanın, burası Türkiye, AKP, başbakan R.T. Erdoğan iktidar koltuğunda, olmaz-olmaz demeyin!

Bir sonraki yazımda buluşmak dileği ile

15.Mart 2014  

Twitter: AliekberP

Facebook: aliekberpektas