Paris'te Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande’ın himayesi altında, 4 gün devam edecek olan, Ermeni soykırımına ilişkin en kapsamlı konferanslardan biri başladı: “Birinci Dünya Savaşı Döneminde Osmanlı Ermenileri Soykırımı” başlığının Türkiye devletinin tepkileri de gözönüne alınarak belirlendiği anlaşılıyor. Ama bu bir anlamda, Türkiye devletinin 1915 yılını sadece Çanakkale Savaşları’na indirgeyerek, Ermeni soykırımı gerçekliğini örtme çabasına karşı verilmiş dolaylı bir yanıt da sayılabilir.


1998 yılında Sorbonne Üniversitesi’nde düzenlenen, Fransız Kültür Bakanı Jacques Lang’ın himayesi altında düzenlenen “Ermeni Soykırımının Güncelliği” başlıklı konferansa Türkiye’den katılan iki Türkiyeli idik. İkinci kişi Prof. Dr. Fikret Adanır’dı.(Bochum Üniversitesinde hoca olan Fikret Adanır, önemli Balkan tarihçilerinden biri. Türkçe’de yayınlanan kitapları: “Makedonya Sorunu”, Tarih Vakfı Yurt Yayınları 2001; “Osmanlı ve Balkanlar/ Bir Tarih Yazımı Tartışması” İletişim Yayınları 2011) 


Türk medyası 1998 yılında, hemen saldırıya geçmişti. Bunu bakalım nasıl karşılayacaklar, belki de suskuyla geçirecekler. 2005 yılında Ergenekon aygıtının sivil ayağının ve yargının engellemeleri nedeniyle güçlükle İstanbul’da düzenlenen “Osmanlı Ermenileri” konferansı, Türkiye akademiyasının böylesi belalı bir konuya ilk katılım örneği olmuştu. Paris’teki konferansa çok sayıda Türkiyeli akademisyenin katılması beni sevindirdi. Konseyi düzenleyen “Uluslararası Ermeni Soykırımını Araştırma Bilim Konseyi (CSI)” kurucu üyeleri içinde, Hamit Bozarslan’ın ve Belge yayınlarının yazarlarından Vincent Duclert’in yer alması beni ayrıca sevindirdi.


Her ikisi de l’Ecole des hautes études en sciences sociales (EHESS) de öğretim üyesi. Türkiye ile yakın bağları olan Vincent Duclert’in son kitabı “Gezi olayı” üzerine. Duclert, barış savunucusu olduğu için, 1. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Hrant gibi, bir Fransız milliyetçisinin suikastine kurban giden büyük Fransız sosyalisti Jean Jaures için geçen yıl Pantheon’da düzenlenen Jaures /100. Yıl sergisinin küratörlerinden biriydi. Belge yayınları, onun Jaun Jaures üzerine olan incelemesi yanında “Jaures ve Ermeniler” başlıklı kitabını yayınlayacak. Hamit Bozarlan’ın Türkçe’de yayınlanmış kitapları :”Orta Doğu/ Bir Şiddet Tarihi” (Türkçesi: Ali Berktay, İletişim Yayınları,2014), “Orta Doğu’nun Siyasal Sosyolojisi” ve “Kürt Sorunu:Ortadoğu’da Devletler ve Azınlıklar” adlı kitabı ise şu sıralarda Avesta Yayınları tarafından baskıya hazırlanmakta.


Hamit Bozarslan’ın babası Kürt halkının en saygın “mamostalarından” biri olan, çalışmalarını hala büyük bir şevkle sürdüren Mehmet Emin Bozarslan’dır. Bir dönem parçası olmaktan onur duyduğum Ant Yayınları, 1960’ların sonunda Türkçe’de ilk Kürt tarihi olan “Şerefname”yi onun tercümesi olarak yayınlamıştı. ANT’ın devamı olan ve benim de yayın kurulunda yer aldığım Yöntem Yayınları ise, daha Ortaokul son sınıfta Hamit Bozarslan’ın çalışmaya başladığı ilk kültür kurumuydu. 


Konseyin başkanı ise yine Belge yazarlarından Dr. Yves Ternon. Ayşe Nur Zarakolu’nun 1993 yılında Ternon’un “Ermeni Tabusu” adlı kitabı yayınlaması, inkar ve sessizlik duvarına indirilen ilk yumruk olmuştu. Zarakolu/Ternon Davası 2 yıllık bir mahkumiyetle son bulmuştu. Bu dönemde Türkiye medyası bu davayı görmezden gelirken, Ternon/Bernard Lewis/Le Monde davasını manşetlere taşımaktaydı. (Bunun hikayesini Bir Soykırım Tarihi, 20 Yıl Sonra ‘Ermeni Tabusu’ adlı kitaptan okuyabilirsiniz).

CSI’nin bir başka üyesi ise tarihçi Raymond Kevorkian. Belge Yayınları, 2011 Martında, Raymond Kevorkian’ın, “Soykırımın İkinci Safhası/Sürgüne Gönderilen Osmanlı Ermenilerinin Suriye-Mezapotamya Toplama Kamplarında İmha Edilmeleri” adlı kitabını yayınladığı sırada, Suriye’de yeni bir iç savaşın ve kitlesel, kültürel kıyımın ilk atışları başlamıştı. Agos dergisi Hrant Dink tarafından kurulduğunda, elinin altında bulundurduğu en temel kaynaklardan biri, Raymond Kevorkian’ın “1915 Öncesi Osmanlı İmparatorluğunda Ermeniler” başlıklı, yöre yöre, aynı zamanda görsel malzeme ile Osmanlı Ermenileri hakkında bilgi veren kapsamlı kitaptı. Hrant bu kitabı yöre yöre tercüme ettirerek Agos’ta tefrika etmiş, ancak baskılar üzerine bu yayına ara vermek zorunda kalmıştı.

İletişim Yayınları şu sıralarda Kevorkian’ın başyapıtı sayabileceğimiz, en kapsamlı “Ermeni Soykırımı” incelemesini yayınladı. Türkiye medyası Yves Ternon’a “onun uzmanlık alanı tıp doktorluğu tarihten ne anlar” diye saldırıyordu. Bunun olumlu bir sonucu oldu. Ternon, tarih alanında ikinci doktorasını, yine Belge yayınlarının Türkçesini yayınladığı “Mardin 1915 / Bir Yıkımın Patolojik Anatomisi” adlı kapsamlı çalışması verilecek en anlamlı çalışma olmuştu.

CSI’nın diğer kurucu üyeleri ise Paris-Ouest Nanterre-La Défense Üniversitesinde Çağdaş Tarih profösörü olan Annette Becker; gazeteci ve siyaset bilimi doktoru olan Gaidz Minassian; CNRS (Fransız Ulusal Araştırmalar Merkezi) yöneticilerinden, tarihçi Claire Mouradian; Collège de France araştırmacılarından, Fransız Milli Kütüphanesi yöneticilerinden Mikaël Nichanian.


Gaidz Minassian’ın Türkçede çıkmış bir kitabı var: “Ermeniler ve İttihat Terakki/İşbirliğinden Çatışmaya”,  Aras Yayıncılık 2005. Onun çevrilmesi gereken ilginç kitapları: “Guerre et Terrorisme arméniens”, PUF 2002. “Eurasie, au coeur de la sécurité mondiale” 2011, ortak kitap (Dünya Güvenliğinin Kalbinde Avrasya/;”Ermenistan’ın Jeopolitiği”, 2005.


Annette Becker’ın “14-18: “Understanding the Great War” (14-18 / Büyük Harbi Anlamak) adlı kitabı büyük yankı getirdi ve çeşitli dillere çevrildi. Claire Mouradian’ın çalışmaları da hayranlık uyandırıcıdır. “Sovyet Ermenistanı Tarihi /Stalin’den Gorbaçov’a”,1990;”Fransız Ermenileri”; “Orta Asya ve Kafkasya’daki Sovyet Sonrası Gelişmeler, 2014; “Ben 6 yaşında Ermenistan’da İken”. Konferansın açılış oturumu, Sorbon Üniversitesinde, 1968’in ünlü Büyük Anfisinde başladı. Hikayesi bir başka yazıya.