Ankara Katliamı'na yönelik Avrupa Postası'na e-posta yoluyla ulaşan "Devrimci Karargah" imzalı bir açıklamada, kamuoyunun 'yetmez ama evet'çi olarak tanıdığı liberal aydınlar sert şekilde eleştirildi.

Açıklamada, " Şimdi herkes Ankara katliamının failini tartışıyor. Başkaları bir yana, bu katliamın o günden hazırlayıcıları, bakmayın bugün hepsinin timsah gözyaşı döktüklerine, Hasan Cemal'ler, Çandar'lar, Ruşen Çakır'lar, Tarhan Erdem'ler ve bilumum "yetmez ama evet"çi işbirlikçi liberaller, beyaz Türk burjuva sözcü ve temsilcilerdir." denildi.

İşte o açıklama:

KANIYORUZ!


"On yılı aşkındır emperyalist burjuvazinin, sömürgeci AKP-RTE gericiliğinin ayak oyunlarına kandığımız için şimdilerde sürekli ve ağır kanıyoruz. Diyarbakır'da, Suruç'da, şimdi Ankara'da.. Yüzü aşkın kararlı demokrasi militanımızın, gencecik kızlarımızın, oğullarımızın kaybıyla kanıyoruz.

Oysa bugünkü AKP-RTE gericiliği daha 12 Eylül 2010 referandumunda da buydu. 2011 Haziran seçimlerinde de.. Ama Türk ve Kürt liberaller Türkiyeli ve Kürdistanlı emekçilere, aydınlara, kadınlara, gençlere bu sömürgeci kan içici iktidarı bir nimet gibi pazarladılar. Çünkü onlar uluslararası emperyalizmin beslemeleriydi.

Şimdi herkes Ankara katliamının failini tartışıyor. Başkaları bir yana, bu katliamın o günden hazırlayıcıları, bakmayın bugün hepsinin timsah gözyaşı döktüklerine, Hasan Cemal'ler, Çandar'lar, Ruşen Çakır'lar, Tarhan Erdem'ler ve bilumum "yetmez ama evet"çi işbirlikçi liberaller, beyaz Türk burjuva sözcü ve temsilcilerdir. Bu emperyalizmin beslemesi liberaller ve beyaz Türk burjuvazi halkın, özellikle Kürt halkının sömürücü ve sömürgeci AKP-RTE iktidarının karşısına dikilmesinin önüne geçtiler.

Şimdi can havliyle hiç sakınmasız katliamcı yüzüyle saldıran AKP- RTE çetesinin "barış" yalanlarına, "çözüm" demagojilerine, oyalamalarına yıllar boyunca kanan halkımız şimdi onlarla, yüzlerle, bebeğinden yaşlısına, kadınıyla erkeğiyle kanıyor.



Yeter artık! Kanmayalım...

Uzun anlatılara gerek yok. Yaşananlar bellidir: Uluslararası emperyalizm bölgeyi yeniden tasarlarken AKP-RTE gericiliğinden kurtulmak istiyor. AKP-RTE gericiliği Muaviye'den beri getirdiği sınıf ve siyaset birikimiyle buna direniyor. Emperyalist bölgesel yayılmacılık ve sömürgeci dinci gericilik arasındaki bu çıkar çatışması Türküyle, Kürdüyle, her milletten emekçi halkın üzerinden görülüyor.

Çünkü en basit gerçeklik budur, halkı sömüremeyen ve kendine yedekleyemeyen hiç bir sermaye düzeni yaşayamaz.
Bunun için egemenler halkları kandırmak ve kanatmak zorundadırlar
Kendi özgürlükçü gerçeğini sömürücü ve sömürgeci burjuvaziye dayatamayan halk sınıfları kanar, kanatılır.
Kendi egemenlerine, diktatörlerine dikilemeyen toplumlar acılarıyla çökerler.
Devrim, bu tarihsel saçmalığın çözümüdür.
Devrim, liberallerin, işbirlikçilerin, yalan ve demagojilerine karşı dikilmekle başlar.
Akıl yürütmeye gerek yok; İşte Kürt devriminin yeni atılım süreci..
İşbirlikçi demagojik barış ve çözümcü Ankara siyasetine karşı halkın doğrudan demokrasiyi inşa eden devrimci atılımı..
Kürt özgürlükçülüğünün devrimci savaşı..



İşte gene önümüzde seçim oyunu, ardında büyük ülke ve bölge gerilimleri var.

İşte gene liberaller, işbirlikçiler caddeler boyu akan kanımızı gene bizi kandırmak için kullanmak istiyorlar.
TC devletinin "barış"ıyla, sömürgeci gericiliğin "çözüm"ü arasında acılara boğulmamızı istiyorlar.
Erdoğan mı, cunta mı? Değilse, statüko mu? Türkiyeli halkların, emekçilerin önüne konan seçenekler bunlar.


Değil! Biz halklarımızın katillerinden hesap soracağız.

Bunun için, emperyalist burjuvazinin ve sömürgeci gericiliğin "barış"ına ve " çözüm"üne kanmadan ülke ve bölge halklarının devrimci birliği ve demokratik kardeşliği için devrimci savaş'ı yükseltmeliyiz.

Bunun için demokrasi eylemciliğini devrim savaşçılığına geliştirmeli, düzen karşıtı öfkemiz devrimci savaşa enerji katmalıdır.

Kendi özgürlük gerçeğinde bütünleşemeyen devrimcilik ve halk muhalefeti sömürgeci gericiliğin despotluğuyla, emperyalist burjuvazinin her türden diktatörlüğü arasında her gün daha fazla kanamaktan kendini kurtaramayacaktır."