Avrupa Postası / Haber Merkezi

Rahatsızlığı bir kaç aydır ortaya çıkan Özgüden, belirli bir süre hastanede tedavi görmüştü.  Daha sonra taburcu edilmiş ve tedavisine şimdi evinde devam ediliyor,  ancak ışın tedavisi için de yıl sonuna kadar haftanın her günü hastaneye gidip gelmek zorunda...

Geçtiğimiz pazar günü Almanya-Türkiye İnsan Hakları (TÜDAY) yönetiminden Işılay Karagöz, Haydar Murat Aydın, Yazar İlhami Yazgan ve Hayri Argav, Doğan Özgüden’i evinde ziyaret ettiler.



Ciddi sağlık sorununa karşın, Özgüden’in moralinin yüksek olması ziyaretçi dostlarını çok mutlu etti. „Sağlığının beklediğimden daha da iyi olması, beni çok sevindirdi.“ diyen TÜDAY Yönetim Kurulu Üyesi  Işılay Karagöz, onun yüksek bir moral ve iradeye sahip olduğunu görmenin de kendisini etkilediğini belirtti.   

Özgüdenleri yazı ve kitaplarından tanıdığını belirten TÜDAY Yönetim Kurulu Üyesi Haydar Murat Aydın da „Onlarla yüz yüze görüşmek, böylece onu ve eşi İnci Özgüden Tugsavul’u tanımış olmaktan çok memnun oldum.“dedi. Sıcak sohpetin kendisini etkilediğini söyleyen Aydın, „Onları daha sıkca ziyaret etmeliyiz“ diye ekledi.

Ziyaretlerinin bir buçuk saat sürdüğünü belirten Yazgan ise „Moralli. Duruşu, kararlılığı bana güç verdi.“ dedi. Görüşme sürecince Türkiye ve Türkiye’nin sorunlarını konuştuklarını da söyleyen Yazgan, „Özgüdenlerin Brüksel’de kurdukları, 18 kişinin çalışmakta olduğunu öğrendiği „Güneş Atölyeleri“ni görememış olmaktan dolayı duyduğu üzüntüyü de belirtti. Yazgan, Özgüden ailesine kitaplarından birini hediye ettiğini söyledi.

Doğan Özgüden hasta olmasına karşın, ardından koştuğu idallerinin peşinden aynı hızla koşmaya devam ediyor. Sürgün gibi hastalık da onun azmini kırmayı başaramamış. Hala sabahın 05’inde iş başı yapıyor.“ diyerek Özgüden’in durumunu değerlendiren Argav, „Gazetecilikte, Sürgünde onunla bütünleşmiş biri var: İnci Abla. Onun arkadaşı, yoldaşı olmuş her zaman. Buna son aylarda bir de doktorluk eklenmiş; Doğan Özgüden’in sağlığına çok dikkat ediyor.“ dedi.

Doğan Özgüden, 78 yaşında olması nedeniyle ameliyat yerine kendisine hormon ve ışın tedavisinin uygulanmakta olduğunu belirtti. Hastalığın getirdiği sorunlarla birlikte kendi yaşamını değiştirmediğini de belirten Özgüden, „bunu aşacağız“ derken eşi İnci Hanım ona sevgi ve gurur dolu gözlerle bakıyordu.

Doğan Özgüden, gazeteciliğe başladığı 1953 yılından bu yana Türkiye siyasal tarihinin de canlı tanığı. Üç askeri darbe, hükümetlerin gelişi gidişine, anayasaların yazılışına, çıkan yasalara, grevlere, tarihi direnişlere tanıklık etmiş. Türkiye’nin en fırtınalı bu yıllarında sendikacılık, Akşam Gazetesi ve Ant Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yapmış. 26 yaşında kiye İşçi Partisi’nin yönetiminde yer almış. Onun üzerinde kitap yazmış, Ulusal ve uluslar arası alanda çokca ödül almış Doğan Özgüden, cezalar da tabii. Ama O, Türkiye ve Türkiye haklarının hakları için mücadeden vaz geçmemiş.

Bu nedenle sürgün edilmişler. Ve tam 43 yıldır ülkelerinden uzakta, sürgünde yaşıyorlar Özgüdenler. Yarım yüzyıl nerdeyse. Yıldırmamış onları sürgün. O ülke topraklarına ve insanlarına anlatılması zor bir aşkla bağlılar hala. Brüksel’deki bu hastalık günlerinde bile, bu istenç değişmiş değil. Yüreklerinde o topraklar, hep o insanlar ve bir de barış ve demokrasi kavgası var, bitmeyen.

Geçmiş olsun Doğan Özgüden, Geçmiş olsun İnci Özgüden-Tugsavul. Çok sağolun bizlere onurlu, başı dik aydın kalmanın acılı, ama güzel örneğini sunduğunuz için.