Mustafa Akpolat 


Dia gösterimi ile katliamdan görüntülere yer verilen oyunda, katliamın Mustafa'nın gözünden seslendirilmesi, yazar, yönetmen ve sinema emekçisi Oya Pervin Pelit tarafından gerçekleştirildi. Şener Yıldız'ın oyun için yorumladığı ve katliamı anlatan eseri eşliğinde gösterilen fotoğraflar, katliamın boyutunu anlatılıyordu.  

Bir dramayı anlatabilecek zenginlikte sahnelenen oyunda, aynı zamanda tarihi bir gerçeklik farklı bir bakış açısı ile sahnelendi. Bir çok Türkiye kökenli Hamburglunun tanıdığı Doktor Mustafa Havuç, sahnede bizzat kendisinin tanıklık ettiği bir katliamda, 20' den fazla yakınını ve dedesini kaybetmiş, sokaklarda vücutları parçalanmış cesetleri yanmış, talan edilmiş evlerin sokakların arasından koşarak geçen 8 yaşındaki Mustafa'yı yaşayarak anlattı. Öylesi bir katliamı yaşayan ve tanıklık eden bir çocuktan, intikam ve kinle dolu bir katil çıkabileceği mesajınıda içeren oyunda, bugünkü Doktor Mustafa'nın hikayesini izlemediyseniz, halen izleme imkanınız var.


İkinci gösterim 30 Aralık 2013 P.tesi Saat 19:00 da aynı adreste gerçekleşecektir 

Oyun sonrası görüşlerini aldığımız bir çok izleyici, ''Olayın bu denli büyük olduğunu bilmiyordum, oyun sayesinde tarihi bir olay ile ilgili bilgiye sahip oldum.'' Oyunda gözyaşlarını tutamayan kimi izleyici ise, ''bu katliam unutturulmamalı'' diyerek görüşlerini ifade ettiler. Ayrıca oyunda,  katliamı ve bir çocuğun gözündeki anlatımı ile bir bütünsellik verilerek işlenmiş olmasının ustaca yapıldığı da ifade edildi.  
 

Oyunun bireysel bir emek ve çaba ile usta bir yönetmenin özverisi sonucu meydana gelmiş olmasına kimi kurumların sağırı oynaması ise, tartışılması gereken ayrı bir konu. Bu gibi toplumsal olayların kitlelere doğru aktarılması ve unutulmamasına yönelik çabaların desteklenmesi gerektiği lafta kalmamalı düşüncesinde olan izleyicilerden bazıları ise, ''çeşitli derneklerin veya kimi çok bilmişlerin laf kalabalığı yaparak hiç bir şey yapmamaları''da eleştirldi.

TARİHLE YÜZLEŞMEDEN MARAŞ VAHŞETİ ANLAŞILAMAZ

Maraş Katliamı ; 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihlerinde, devlet güdümlü faşistler ve kontrgerilla işbirliğiyle aylar öncesinden planlanan katliamda, resmi rakamlara göre 150 Alevi insan (bebek, kadın, genç, yaşlı) katledildi, yüzlerce kişi yaralandı. Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakıldı. 100'e yakın işyeri tahrip edildi. Resmi olmayan bilgilere göre ise ölü sayısı 500'ün üzerindeydi. 

19 Aralık 1978'de kentteki Çiçek Sineması'na, o dönemin ender ırkçı filmlerinden biri olan, Cüneyt Arkın'ın başrol oynadığı  ''Güneş Ne Zaman Doğacak'' isimli filmin gösteriminde, saat 21:00'de  yine kontrgerilla tarafından patlayıcı madde atılması, olayların başlangıcı olmuştu. 

KATLİAMIN SORUMLULARINDAN ÖKKEŞ KENGER, SOYADINI DEĞİŞTİREREK TBMM'YE GİRDİ



Bombalama eyleminin sol görüşlü kişiler tarafından yapıldığını söylentisi yayılarak, kalabalık ülkücü bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü ''Kanımız Aksa da Zafer İslam’ın'' ve ''Müslüman Türkiye'' sloganlarıyla taraftar toplayarak, Cumhuriyet Halk Partisi il merkezine, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği binalarına saldırdı. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Kahramanmaraş şube başkanı Mehmet Leblebici ve ikinci başkan Mustafa Kanlıdere'nin talimatları ile bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger,( soyadını Şendiller olarak değiştirerek TBMM'de milletvekilliği yaptı ) Ankara'ya Ülkücü Gençlik Derneğine telefon ederek yardım talebinde bulunur. Maraş, dışarıdan'da getirilen ülkü ocakları üyeleri ve sağ görüşlü gözü dönmüş katiller, kontrgerilla organizesinde 1 hafta sürecek olan ve 500'ün üzerinden insanın katledildiği bir vahşete tanıklık etti

12 EYLÜL FAŞİST DARBESİ İÇİN MARAŞ BİR HAZIRLIKTI



 Maraş olayları patlak verdiğinde CHP iktidar, Bülent Ecevit ise başbakandı. Olaydan sonra CHP’nin içişleri bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada olayların sebebinin sol örgütler olduğunu söyleyerek partisinden büyük tepki almıştır. Sonrasında da içişleri bakanlığından istifa etmek zorunda bırakılmış, yerine Hasan Fehmi Güneş getirilmiştir. Bülent Ecevit, olayların kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını ifade etmişti. Maraş katliamı sonrası 13 İl'de sıkıyönetim ilan edilmişti.

Maraş, Sivas, Çorum, Malatya başta olmak üzere bir çok ilde benzeri katliamlar gerçekleştirilerek, bir çok Şehirde, Öğretmen, Avukat Gazeteci, öğrenci ve aydın katleden devlet destekli katiller, bir çok şehirde bombalama eylemleri yaparak, binlerce insanı katlederek, Ülkede 12 Eylül'ün gerçekleştirilmesinin gerekçelerini hazırlamışlardı. 

ZAMANIN İÇİŞLERİ BAKANI GÜNEŞ: 'MİT OLAYLARDA ROL OYNAMIŞTIR'


Maraş Katliamı’ndan 15 gün kadar sonra kente gönderilen senato heyeti içinde yer alan eski İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş: “Faşist bir plandı.”  Katliamın göz göre göre geldiğini belirten Güneş, MİT’in hükümete konu ile ilgili hiçbir istihbarat vermediğini söylerken, bilgi bir yana, Maraş’taki katliama bizzat katkı yaptığını söylemişti. 

Olayların asker tarafından sıkı yönetime ortam hazırlamak amacıyla kullanıldığını da ifade eden Güneş, o dönem katıldıkları bir MGK toplantısında askeri kanatla yaşadıkları sıkıyönetim tartışmasını da anlattı: “Olaylar başladı, Valiye istihbarat verilmedi, askeri çağırmakta da geç kalındı. Ben istihbarat örgütünün oradaki cinayetlere, oradaki katliama katkı yaptığını düşünüyorum. Engel olmayı bırakın, MİT bizzat katkı yaptı... Bakanlık görevim boyunca MİT’ten bilgi alamadım”. demişti.