İstanbul Bağcılar'da DHKP-C üyesi olduğu iddiasıyla evine yapılan operasyonda polis tarafından 15 kurşunla öldürülen Günay Özarslan'ın, polise ateş etmediği ve evinde herhangi bir çatışmanın yaşanmadığı polisin olay yeri tutanağına geçtiği öğrenildi.

Yurt gazetesinden Ali Cemal Karabudak'ın haberine göre Avukat Günay Dağ, dün olayla ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'ndaki dosyayı incelediğini söyledi.


Soruşturmada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle dosyayı alamadığını belirten Avukat Dağ,“Günay Özarslan sağ ele geçirebileceği halde polis bu yola başvurmamış ve yargısız infaz gerçekleştirmiştir” dedi.

'TABANCASI TUTUKLUK YAPTI...'

Polisin olay yeri tutanağını inceleyen Avukat Günay Dağ, Yurt gazetesine yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şikayet için gittiğim soruşturmayı yürüten savcının odasında polisin Günay Özarslan için olay yerinde tutuğu inceledim. Ancak soruşturma gizliliği nedeniyle tutanağı alamadım. Olay günü polisin tutanağında 'Günay Özarslan'da tabanca vardı. Ateş etmek istedi ancak silahı çalışmadı ve tutukluk yaptı. Silahı bırakmasını söyledik. Bırakmayınca da ateş ettik' şeklinde geçiyor. Bu bize hem olay yerinde çatışma hali olmadığını gösteriyor. Hem de kolluk kuvvetlerinin Günay'ı sağ yakalama gibi bir niyetlerinin olmadığını gösteriyor. Eğer öyle bir niyetleri olsaydı sağ yakalayabilirlerdi.”

'ERDOĞAN HALKA SAVAŞ AÇTI'

Olayın ardından Günay Özarslan'ın cenazesinin üç gün sonra defnedilmemesini ise, "Türkiye'nin 90'lı yıllar zihniyetine geri dönmesinin bir göstergesi" olarak nitelendiren Avukat Günay Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biliyorsunuz, Günay Özarslan'ın öldürülmesinden bir gün önce 'Güvenlik Zirvesi' adı altında yapılan bir toplantı var. Bu toplantı da bu tarz operasyonların yapılacağının işaretleri verilmişti. Operasyonların IŞİD'e yapıldığı söyleniyor. Ancak baktığınızda yüzde 90'ının sol-sosyalist insanlara yapıldığı görülüyor. Tayyip Erdoğan'ın operasyonların ardından 'bu daha başlangıç' şeklinde açıklamaları da bize 90'lı yıllara geri dönüldüğü ve halka karşı savaş açıldığının, o dönem zihniyetinin devam ettiğinin açık bir göstergesidir.