Yolculuk çok soğuk ama güneşli bir Londra sabahında başladı.

Yunus Tarık'ın Londra'da yaşadığı Blackhorse'dan Brighton trenine bineceği Blackfriars'a gidebilmesi için 2 aktarma yapması gerekiyordu.

Yaklaşık 15 dakika süren bir yürüyüş sonrası ilk istasyondaki görevlinin yanına ulaştı. Bu andan sonra ise Londra Ulaşım Hizmetleri'nin "VIP" adını verdiği bir sistem devreye girdi.

Yunus'a ilk durakta bir görevli önce bineceği trene kadar eşlik ediyor. Bu sistemde görme engelli yolcu her zaman hemen sürücünün arkasındaki birinci kompartmana bindiriliyor, böylece herhangi bir karışıklık önleniyor.

Onu ilk trene bindiren görevli ineceği duraktaki görevliyi de onun gelişinden haberdar ediyor.

Kurulan bu zincir Yunus'un Brighton trenine bineceği Blackfriars istasyonuna kadar devam ediyor.

VIP olarak adlandırılmaya içerlemişti

Yunus önceleri kendisinin VIP olarak adlandırılmasına içerlemiş. Genel literatürde Çok Önemli Kişi'nin İngilizce kısaltması olarak kullanılan bu ifadenin kendisi için kullanılmasını "pozitif ayrımcılık" olarak yorumlamış.

Ancak sonra bir arkadaşı ona VIP tabirinin "Visually Impaired Person" yani "Görme Engelli Kişi"ye karşılık olarak kullanıldığını söylemiş.

Yunus bu hikayeyi yüzünde geniş bir gülümsemeyle anlatıyor.

İzmir doğumlu olan 23 yaşındaki Yunus Tarık, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünü kazanarak geldiği İstanbul'da yine bir deniz şehrinde hayatını sürdürüyor. (BBC)