Rusya İmparatorluğu ile Kafkasya halkları arasında süren ve 1864 yılında yüzbinlerce insanın ölümü ve sürgünüyle son bulan Çerkes Soykırımı'nın 151.yıldönümüyle ilgili DÇH, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı.
İşte Demokratik Çerkes Hareketinin, soykırıma yönelik açıklamasından satır başları:
21 Mayıs 1864, Rus Çarlığının Kafkasya'yı işgal girişimine karşı direnen Kuzey Kafkasya Halklarının maruz kaldığı sürgün ve soykırımın yıl dönümü olarak sembolleşen tarihtir. Soykırımın 151.yıldönümü olan bu sene, Rus Çarlığının barbarlığına karşı verilen mücadelede ve sürgün yolunda kaybettiğimiz yüz binlerce insanımızın unutulmayacak tarihidir.
ABD / AKP ve GÜRCİSTAN İTTİFAKI
21 Mayıs’ın arka planındaki anlayış bugün, milliyetçi-şoven eğilimleri kullanarak kardeş halkları birbirine düşüren, bölgede istikrarsızlığı egemen kılan, Çerkes mezarları üzerinde "Soçi Olimpiyatları"nı düzenleyen günümüzün Rusya’sında karşımıza çıkmaktadır. Bugün, ABD/AKP/Gürcistan ittifakının “Kafkas Baharı”yla karşımıza çıkmaktadır. Bugün, kurtuluş yolunun Amerikancı politikalardan geçtiğini düşünen neo-liberal eğilimlerde karşımıza çıkmaktadır.
DİLİMİZ UBIHÇA GİBİ KAYBOLMA TEHLİKESİNDE
"Bugün, 200 bin insanın öldüğü, 300 bin insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığı Çeçenya ile karşımıza çıkmaktadır. Bugün, Gürcistan’a destek veren, ancak söz konusu Bağımsız Abhazya olduğunda her fırsatta engel koyan, halklarımızı bütünüyle yok sayan AKP Hükümeti’nde karşımıza çıkmaktadır. Bugün kaybolan Ubıhça gibi, birçok dilimizin tehlikede olma gerçeğiyle karşımıza çıkmaktadır.
SOYKIRIMA KARŞI OMUZ OMUZA VERELİM!
21 MAYIS; sıradan bir anma veya dert yanma günü değil, halklarımızın belleğini ve bugününü belirleyen, direnme ve dayanışma bilincimizi en fazla açığa çıkarmamız gereken bir haykırma günüdür. Dolayısıyla, toplumsal-tarihsel bilincimizin en önemli günü olan 21 Mayıs’a daha ilgili ve daha katılımcı olmalıyız. Sürgün, soykırım, asimilasyon gibi insanlığa karşı işlenen suçlara karşı mücadele, hepimizin ortak sorunudur. Nasıl ki 8 Mart, 1 Mayıs gibi günler tüm ezilenlerin dayanışma günüdür, 21 Mayıs da sürgüne, soykırıma, eşitsizliklere karşı direniş ve dayanışma günüdür. Gelin, 21 Mayıs’ta da omuz omuza verelim."
Sürgün ve Soykırım İnsanlık Suçudur, Tüm Ezilenler Saflara!..
Emeğimizle ve Kimliğimizle Varız, Var Olacağız!..
İmha, İnkâr, Asimilasyon Politikalarına Hayır!
Bir Arada Kardeşçe Yaşama EVET!..
21 Mayıs Sürgündür, Soykırımdır, Asimilasyondur!
21 Mayıs Direniştir, Dayanışmadır, Birliktir!
İşte Demokratik Çerkes Hareketinin, soykırıma yönelik açıklamasından satır başları:
21 Mayıs 1864, Rus Çarlığının Kafkasya'yı işgal girişimine karşı direnen Kuzey Kafkasya Halklarının maruz kaldığı sürgün ve soykırımın yıl dönümü olarak sembolleşen tarihtir. Soykırımın 151.yıldönümü olan bu sene, Rus Çarlığının barbarlığına karşı verilen mücadelede ve sürgün yolunda kaybettiğimiz yüz binlerce insanımızın unutulmayacak tarihidir.
ABD / AKP ve GÜRCİSTAN İTTİFAKI
21 Mayıs’ın arka planındaki anlayış bugün, milliyetçi-şoven eğilimleri kullanarak kardeş halkları birbirine düşüren, bölgede istikrarsızlığı egemen kılan, Çerkes mezarları üzerinde "Soçi Olimpiyatları"nı düzenleyen günümüzün Rusya’sında karşımıza çıkmaktadır. Bugün, ABD/AKP/Gürcistan ittifakının “Kafkas Baharı”yla karşımıza çıkmaktadır. Bugün, kurtuluş yolunun Amerikancı politikalardan geçtiğini düşünen neo-liberal eğilimlerde karşımıza çıkmaktadır.
DİLİMİZ UBIHÇA GİBİ KAYBOLMA TEHLİKESİNDE
"Bugün, 200 bin insanın öldüğü, 300 bin insanın ülkesini terk etmek zorunda kaldığı Çeçenya ile karşımıza çıkmaktadır. Bugün, Gürcistan’a destek veren, ancak söz konusu Bağımsız Abhazya olduğunda her fırsatta engel koyan, halklarımızı bütünüyle yok sayan AKP Hükümeti’nde karşımıza çıkmaktadır. Bugün kaybolan Ubıhça gibi, birçok dilimizin tehlikede olma gerçeğiyle karşımıza çıkmaktadır.
SOYKIRIMA KARŞI OMUZ OMUZA VERELİM!
21 MAYIS; sıradan bir anma veya dert yanma günü değil, halklarımızın belleğini ve bugününü belirleyen, direnme ve dayanışma bilincimizi en fazla açığa çıkarmamız gereken bir haykırma günüdür. Dolayısıyla, toplumsal-tarihsel bilincimizin en önemli günü olan 21 Mayıs’a daha ilgili ve daha katılımcı olmalıyız. Sürgün, soykırım, asimilasyon gibi insanlığa karşı işlenen suçlara karşı mücadele, hepimizin ortak sorunudur. Nasıl ki 8 Mart, 1 Mayıs gibi günler tüm ezilenlerin dayanışma günüdür, 21 Mayıs da sürgüne, soykırıma, eşitsizliklere karşı direniş ve dayanışma günüdür. Gelin, 21 Mayıs’ta da omuz omuza verelim."
Sürgün ve Soykırım İnsanlık Suçudur, Tüm Ezilenler Saflara!..
Emeğimizle ve Kimliğimizle Varız, Var Olacağız!..
İmha, İnkâr, Asimilasyon Politikalarına Hayır!
Bir Arada Kardeşçe Yaşama EVET!..
21 Mayıs Sürgündür, Soykırımdır, Asimilasyondur!
21 Mayıs Direniştir, Dayanışmadır, Birliktir!
