Babasının sağlık durumu ve tutukluluk haliyle ilgili yazılı açıklama yapan Ece Saygun

Cezaevinde kaldığı süre içerisinde, Adli Tıp Kurumu’nun infaz için gerekli gördüğü şartları sağlanamamasından ötürü babasının sağlık durumunun gittikçe kötüleştiğini belirtti. Saygun'un yazılı açıklaması şöyle devam etti. "Bu sırada cezaevi de resmi bir rapor ile Adli Tıp Kurumu şartlarının cezaevinde yerine getirilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Cezaevi raporunda, - GATA Tıp Fakültesi’nce detayları zorunlu tutulan diyet yemek uygulanması cezaevi mutfak birimlerine bildirilmiş olmakla birlikte gönderilen diyet yemek belirlenen özelliklere haiz değildir. (Ergin Saygun’un) tedavisinin sadece revir koşullarında uygulanması mümkün değildir- denildi."

BABASIYLA İLGİLİ RAPORLARI PAYLAŞTI

Ece Saygun babası hakkında hazırlanan 9 Temmuz 2012 tarihli raporu da paylaştı. Söz konusu raporun sonuç bölümünde şöyle deniliyor:

“Kurumumuzca 25.06.2012 tarihinde yapılan değerlendirme sonucunda belirtilen önerilerin, altta yatan hastalıkların niteliği nedeni ile düzenli olarak yapılmasının gerekli olduğu, uygulama güçlükleri yaşanması durumunda donanımlı bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanması gerektiği, istenilen şartların sağlanması halinde, doktoru ve reviri bulunan bir cezaevinde infazına devam edilebileceği oy birliği ile mütalaa olunur."

"ADLİ TIP KURUMU MÜTALAASINDA ISRAR EDİYOR"

Ece Saygun bu raporun mahkemenin çok net talebine (Sanık Ergin Saygun’un ölüm tehlikesi olduğu bildirildiğinden, cezaevi şartlarında kalmasının hayatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmediği hususunda rapor düzenlemesi) rağmen, Adli Tıp Kurumu ilk raporundaki mütalaasında ısrar etiğini ileri sürdü. Saygun açıklamasında babası Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un tahliye edilmesiyle ilgili gerekçelerini

"Babamın bu sağlık koşullarında bırakın kaçma şüphesini, koltuk değneksiz 100 metre yürümesi mümkün değilken,

- Cezaevinde bile tekerlekli sandalye kullanırken,

- Babamın delil karartması, deliller toplanmış olduğundan imkansızken,

- En önemlisi babam “beni yargılamayın" değil, “elbette yargılayın ama sağlık durumum nedeni ile hakkım olan bir şekilde tutuksuz yargılayın ki bu davanın sonunu göreyim" şeklinde sıraladıktan sonra

açıklamasını "Benim babam tahliye olmayacak da kim tahliye olacak?"

Benim babam cezaevinden çıkmayacak da kim çıkacak? diye sorararak bitirdi.

ME (ET)