----------------


Serpil KIRKESER/İSTANBUL,  ÇAĞDAŞ Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Hayata Dönüş Operasyonu Davası'yla ilgili basın toplantısı düzenledi. Avukatlar adına basın açıklamasını okuyan Avukat Güçlü Sevimli, "Sorun işlenen suçun faillerinin tespiti ile adalet karşısında hesap vermeleri, yani bir adalet ve demokrasi sorunudur" dedi.


Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube'si avukatları Güçlü Sevimli, Hasan Fehmi Demir, Erhan Ergun, Oya Aslan ve Gülizar Tuncer, İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu'nda bir araya gelerek, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hayata Dönüş Operasyonu Davası'nı değerlendirdi. Avukat Sevimli 19-22 Aralık 2000 tarihinde Türkiye genelinde 20 ayrı cezaevine saldırı düzenlendiğini, saldırıda bir çok tutsağın hayatını kaybettiğini, yüzlerece tutsağın sakat kaldığını ifade etti.


"SALDIRIYA KATILAN PERSONELİN LİSTESİ MAHKEMEYE BİLDİRİLMEMİŞTİR"


"Katliam sonrası jandarma görevlileri tarafından cezaevine girilerek kanıtlar karartılmış ve bir bölümü yok edilmiştir" diyen Avukat Sevimli, "Ateşli silah yaralarının tamamında kullanılan özel silahların tespitine yönelik adli araştırmanın engellenebilmesi amacıyla bu silahların mermi çekirdeklerinin tamamının toplandığı anlaşılmıştır" ifadelerini kullandı.


10 yıl süren soruşturmanın ardından 39 er hakkında davanın 2010 yılında açıldığını belirten Avukat Sevimli, "Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı adları ve görevleri belli olduğu halde şüpheli olarak tespit ettiği erlerin bir tek komutanı hakkında dahi dava açmamıştır" diye konuştu.


Avukat Sevimli, "Kovuşturma aşamasında 5 kez olmak üzere Genelkurmay Başkanlığı'na, Jandarma Genel Komutanlığı'na, İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı ile Adalet, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlığı'na yazı yazılarak Tufan Planı'nda belirtilen birliklerin ve saldırıya katılan personelin listesi bu kurumlar tarafından mahkemeye bildirilmemiştir. Aynı kurumlar katliamda kullanılan silahların listesini gösteren TUFAN Planı'nın ekini mahkemeye göndermemektedirler. Bayrampaşa Cezaevi saldırısı sırasında çekilen ve kaydedilen görüntülerin gönderilmesi sonuçsuz kalmıştır. Resmi kurumlar görüntüleri gizleyerek işlenen insanlık dışı suça ortak olmaya devam etmektedir" şeklinde konuştu.


"ADALET VE DEMOKRASİ SORUNUDUR"


Avukat Sevimli sözlerine şöyle devam etti:


"Görüntülerin, kullanılan silahların ve müdahalede bulunan personelin isimleri bizzat devletçe saklanmaya çalışılmaktadır. Bu hukuka aykırı tutum 'Hayata Dönüş' adı verilen cezaevi operasyonları ile açık ve planlı olarak daha başından katliamın hedeflendiğinin kesin kanıtıdır. Başta soruşturmayı yürüten Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı olmak üzere, siyasi irade, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ilk günkü tutumdan farklı olmayacak şekilde ve kararlılık içerisinde suçun üstünü örtmek, kanıtları karartmak ve suçluları kollamak yönündeki çabaları çok düşündürücü ve endişe vericidir. Sorun işlenen suçun faillerinin tespiti ile adalet karşısında hesap vermeleri, yani bir adalet ve demokrasi sorunudur. Bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz." 13 yıldır bir ilerleme kaydedemediklerini belirten Avukat Oya Aslan da "Operasyonun tek sorumlusu devlettir" dedi.


"TANIKLARIN MAHKEMEYE GELMESİNİ UMUT EDİYORUZ"


Avukat Güçlü Sevimli 15 Mayıs 2013 tarihinde görülecek dava da tanık olarak dinlenilmesine karar verilen dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli orgeneral Aytaç Yalman'ın da aralarında bulunduğu 10 kişinin mahkemeye gelmemesinden endişe ettiklerini belirterek "Tanıkların mahkemeye gelmesini umut ediyoruz" şeklinde konuştu.


SK (MK) (FOTOĞRAF)