Bursa’da Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir fabrikada çalışan Sinem Özyılmaz,  iddiaya göre iki ay önce işyerinde beli ağrıdığı gerekçesiyle tuvalete girdi. Bir süre sonra arkadaşları genç kadını kanlar içerisinde görünce araçla Zübeyde Hanım Doğumevi’nde götürdüler. Doktorların muayene ettiği Sinem'in çocuk dünyaya getirdiği anlaşıldı. Müşahade altına alınan kadın bebeğinin doğum sırasında tuvaletin deliğine düştüğünü iddia etti. Polis ve jandarma ekiplerinin aramalarına rağmen bebek bulunamadı.

Kısa süre sonra arkadaşlarının fark etmesi üzerine, kız bebeğin cesedi hastaneye geldikleri aracın içerisine Sinem Özyılmaz tarafından konan poşet içerisinde bulundu. Olayın ardından gözaltına alınan Özyılmaz, çıkartıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

“İSTEMEDEN OLDU ÇOK PİŞMANIM”

Bursa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde "yakın akrabayı öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış mübbet hapsi istenen Sinem Özyılmaz ilk kez hakim karşısına çıktı.

Eşi Erhan Özyılmaz ile şiddetli geçimsizlik yaşadıklarını ve boşanma davası açıp ayrı yaşamaya başladıklarını söyleyen genç kadın, daha sonra Mustafakemalpaşa’da ailesinin yanına yerleştiğini ifade etti.

Burada çocuğunun babası olduğunu iddia ettiği Gökhan Y. ile tanıştığını anlatan Sinem Özılmaz,  “Gökhan’la arkadaşlığım oldu. Cinsel ilişkiye girdik ve hamile kaldım. Benimle evleneceğini söyleyen Gökhan daha sonra telefonlarımı açmadı. Son görüşmemizde bana ‘Çocuğu ne yaparsan yap. Seninle evlenmeyeceğim’ dedi.” diye konuştu. Hamile kaldığını ailesinden ve arkadaşlarından sakladığını dile getiren Sinem Özyılmaz,  olay günün ise şöyle anlattı:

"İş yerinde çalışırken belim ağrıyınca tuvalete girdim. Birden bebek geldi. Elimi uzattım ancak yere düştü. Bebeğin kordonunu kopartıp iş önlüğüme sardıktan sonra giyinme odasına gittim. Eşarbımı üşümesin diye başına sardım. Ağlamasın diye de eşarbın uçlarını ağzına emzik gibi koydum. Bebeği poşetin içerisine koyup arkadaşlarımın yanına gittim. Panik yaptığım için arkadaşlarıma doğum yaptığımı söylemedim. Arkadaşlarım üzerimde kan görünce beni hastaneye götürdüler. İçinde bebeğin olduğu poşeti de hastaneye gittiğimiz aracın içerisine koydum. Hastanede beni muayene eden doktor çocuk doğurduğumu anladı. Bebeği de arabadaki poşetin içerisinde bulmuşlar. Benim öldürme gibi bir kastım yoktu. İstemeden oldu. Çok pişmanım.”

“BEBEĞİN BOĞAZINA DÜĞÜM ATILMIŞTI”

Mahkemede tanık olarak dinlenen ve hastanede ebelik yapan Naime Kılıç, sanık Sinem Özyılmaz'ın hastaneye geldiğinde ağrı kesici yapılarak ayrılmak istediğini söyleyerek, “Çok fazla kanaması vardı. Muayeneye aldığımızda kordonu gördük ve doğum yaptığını anladık. Bebeğin nerede olduğunu sorduğumuzda doğum sırasında tuvalete düştüğünü söyledi. Bir saat kadar sonra bebek poşet içerisinde geldi. Poşeti açtığımda bebeğin boğazında eşarpla düğüm atıldığını ve eşarbın uçlarının da ağzına sokulmuş olduğunu gördüm. Belki ağlar diye boğazındaki düğümü çözdüm ancak bebek ölmüştü. Ağzının içi de eşarpla doluydu” dedi.

Mahkeme heyeti otopsi sırasında çekilmiş fotoğrafları inceledi. Fotoğraflarda bebeğin boynunda ve dudaklarında morluklar olduğu anlaşıldı.

Mütalaasını veren savcı sanığın, "kasten çocuğunu öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Tutuklu sanığın avukatına son savunması için süre veren mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


SB(FK/AAA)



Gökhan Y. Yeşil