Atakum İlçesi'nde geçen yıl Kasım ayında meydana gelen olayda, iddiaya göre, elektrikçide çalışan Recep Işık, ilçenin Oyumca Mahallesi'nde oturan F.A. adlı kızın evlerine yeni alınan elektrikli ısıtıcıyı kurmaya gitti. Evde çalışmaya başlayan zanlı, yalnız olan F.A.'ya cinsel tacizde bulununca, küçük kız bağırmaya başladı. Bunun üzerine Işık da evden çıkıp gitti. F.A. başına gelenleri akşam annesine anlattı. Ardından da birlikte polis merkezine giderek şikayetçi oldu. Gözaltına alınan zanlı ise tutuklandı.

1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde cinsel istismar suçundan yargılanan Recep Işık, geçen Şubat ayında 12.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savunmasında 3 çocuğu olduğunu söyleyen Işık, "Ben 16 yıldır elektrikçiyim. Isıtıcıyı bağlarken sigortalar attı. Küçük kız da karanlıktan korktuğunu söyledi. Ben de onu tesilli edip sigortayı yaptıktan sonra evden ayrıldım. Böyle bir şey yapmadım. Beraatimi istiyorum" dedi. F.A. ise "Annem çalışıyor. Ben de evde yalnızdım. Elektrikli ısıtıcı almıştık. Onu duvara monte etmek için annem eve elektrikçi gönderdi. Isıtıcıyı takarken sigorta attı ve elektrikler kesildi. Bu sırada yanıma gelerek 'Ben karanlıktan korkarım' diyerek sarılmamı istedi. Ben de kabul etmedim. Sonra yanağımdan öptü. Dudağımdan öpmek istediği sırada da bağırdım. Benden özür dileyip işini bitirdikten sonra evden ayrıldı" diye konuştu.

Mahkemede olay nedeniyle küçük kızın ruh sağlığının bozulduğunu belirterek, sanığa cinsel istismar suçundan 12.5 yıl hapis cezasına çarptırdı.

YARGITAY RUH SAĞLIĞI RAPORU 6 AYDAN SONRA ALINMALI

Yerel Mahkemenin bu kararının ardından sanık avukatı Yargıtay'a itiraz etti. Yargıtay 4'ncü Ceza Dairesi, ruh sağlığındaki bozulmanın cezanın arttırım nedeni olması için eylem sonucunda mağdurenin ruh sağılının bozulup bozulmadığına ilişkin tespitin, suç tarihinden itibaren en az 6 ay geçtikten sonra Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu ya da eşdeğer bir yüsek öğretim kuruluna bağlı hastaneden rapor alınması ve bozulmanın kalıcı olup olmadığını tesbiti gerektiğini hatırlattı. Yargıtay kararında, "28.11.2011 tarihinde gerçekleşen olay nedeniyle mağdurenin, 'akut stres bozukluğu' tanısıyla ruh sağlınının bozulduğuna dair Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinin söz konusu 6 aylık süreden önce yapılan muayenesine istinaden 10.01.2012 tarihinde düzenlenen rapora dayanılarak verilen cezanın TCK'nın 103/6 maddesiyle artırıma tabi tutulması suretiyle eksik incelemeyle hüküm kurulmuştur" denilerek verilen kararı bozdu. Bunun üzerine dosya tekrar yerel mahkemeye gönderildi.

YEREL MAHKEME YENİ RAPORU GEREK GÖRMEDİ

Bir kez daha hakim karşısına çıkan Recep Işık, önceki savunmalarını tekrar ederek beraatini istedi. Sanık avukatı ise Yargıtay'ın bozma kararına uyularak F.A.'ya tekrar rapor alınması gerektiğini belirtip, "Mahkeme müvekkilimin lehine olan delilleri toplamamıştır. Eksik inceleme yapılmıştır ve bu da adil yargılamaya aykırıdır. Mağdurun olaydan sonra tedavi görüp görmediğini veya ilaç kullanıp kullanmadığının araştırılması talep ediyoruz" dedi. Ancak mahkeme, Yargıtay'ın bozma nedenine uymayıp avukatın taleplerini kabul etmeyerek sanığa yine 12.5 yıl hapis cezası verdi.