Davaya konu olay, geçen yıl 4 Eylül'de, Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde meydana geldi. Tedavi altındaki annesi Birgül A.'nın fenalaştığını gören A.A., doktor ve hemşirenin oturduğu odaya gidip durumu haber verdi. İddiaya göre A.A. doktor ve hemşirelere "Biriniz tüp bulun" dedi. Bunun ardından kan tetkiki sonuçlarına bakan ve "Biz ne yaptığımzı biliyoruz, dışarı çık' dediğini ileri sürülen Dr. Rahime Aydın Kayalı ile tartıştı. Doktorun üzerine yürüyen, kollarını sıkıp tartakladığı öne sürülen A.A.'nın ayrıca "Sizin gibi sürtükleri g..... korumak için görev yapıyorum" diyerek hakaret ettiği de ileri sürüldü. Dr. Rahime Aydın Kayalı, kendisini tartaklayıp, hakarette bulunduğunu iddia ettiği hasta yakını A.A'dan şikayetçi oldu.

13'üncü Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakkında "yaralma ve darp" suçundan 9 aydan 3.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan tutuksuz sanık A.A., bugün ilk kez hakim önüne çıktı. Duruşmaya, sanık A.A ile Dr. Rahime Aydın Kayalı ve avukatı Mithat Kara katıldı. Kendisinin de memur olduğunu söyleyen evli A.A., geçen yıl ramazan ayında göğüs kanseri olan annesini rahatsızlanması üzerine Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ne kaldırdıklarını anlatarak şunları söyledi:

"Olayın meydana geldiği gün annem odasında fenalaştı, hemşire ile birlikte durumu doktor hanıma haber verdik. Kendisi geldi, anneme baktı, tüp bulunmasını söyledi. Sonrasında 15 dakika tüp bulunamadı. Annemin daha da fenalaşması üzerine doktorun odasın tekrar gittim. Doktora `Tüp henüz gelmedi, annem fenalaştı' dedim. Doktor da bana `Şimdi annenin kan sonucuna bakıyorum' dedi. Ben de `Biriniz kan sonucuna bakabilir, biriniz de tüp bulabilir' dedim. Bu sözleri söylememdeki kastım, tüp işine de hemşirenin bakmasıydı. Doktor bana `Biz ne yaptığımızı biliyoruz, bize işimizi öğretme' diye çıkıştı. Bende bunun üzerine, `Nasıl iş yaptığınz belli, burada oturuyorsunuz, biriniz tüpü bulabilir, biriniz de kan sonucuna bakabilir' dedim. Bunun üzerine doktor hanım ellerini masaya vurup, `çık dışarı ukala' dedi. Dışarı çıkmak üzereyken geri döndüm, `Ben sizin gibileri korumak için doğuda görev yapıyorum' diye iki kolundan tutup "İşinizi yapın' diye bağırdım. Doktor kendisine bir şey yapacağımı düşünüp, benim kolumu tırnakladı. İçeri giren yakınlarım beni dışarı çıkardı. İddianamede geçen sözü doktora söylemedim. Kendine de hakeret etmedim, kollarını da yaralamak için tutmadım. Beraatimi istiyorum."

Hasta yakını tarafından tartaklanıp, hakarete uğradığını söyleyen Dr. Rahime Aydın Kayalı ise hastanede asistan doktor olarak görev yaptığını belirtti. Kayalı, "Sanığın annesi hastanede göğüs kanseri tedavisi görüyordu. Olay tarihinde hastanedeki yetersizlikler sebebiyle hem acil serviste, hem de servislerde hasta bakıyordum. Acil serviste hasta baktığım sırada yukarıdan hemşire telefonla arayıp, bir hastanın fenalaştığını söyledi. Bu esnada bir hasta yakını yanıma gelmişti, kendisine `haberim var geliyorum' dedim. Uzman doktor ile görüştüm, o da bana `Hastanın durumu acilse aşağıya indir, takibini burada yapalım' dedi. Odaya çıktığımda hastanın durumunun ciddi olduğunu gördüm, acile indirmeye karar verdim. Personele sedye ve oksijen tüpü getirmelerini söyledim. Gelen tüpte oksijen az olduğunu görünce yenisini getirmelerini istedim. Kan alıp, sonucuna bakmak için odaya geçtim. Sanık odaya gelip, bana hakaretler etti. Kollarımı tutup, tırnaklarını batırdı. İki kolum da kanadı. Bana `Ben senin gibi sürtüklerin gö.... korumak için görev yapıyorum, askerim ben' diye bağırdı. Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılsın" dedi.

Hakim tarafların ifadelerin ardından, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Duruşma öncesi İzmir Tabip Odası üyeleri de basın açıklaması yapıp bu tür olayları kınadı, meslektaşlarına destek oldu.




A.A.: Ali Aslan



 


 


A.A.'nın (Ali Aslan)