ÜRDÜNLÜ SEYAHAT ACENTELERİ ÇEŞME’Yİ GEZDİ

 

Geçtiğimiz yıl 3. kez katıldıkları Travel Turkey İzmir fuarından çok memnun kalarak

olumlu iş birlikleriyle ülkelerine dönen Ürdünlü turizmciler bu yıl dördüncü kez geldikleri İzmir’de fuar sonrasında Çeşme’yi gezme fırsatı da buldular. DI-AR Projeler Koordinatörü Rüstem Yüksel tarafından organize edilen geziye katılan 12 Ürdünlü turizm seyahat acentesi yetkilisi, iki ülke arasında turizm hareketliliğinin arttırılması kapsamında Çeşme’nin de termal kaynaklarıyla farklı bir destinasyon olarak yer alması gerektiğini söylediler.

 

ÇEŞME VE TERMAL TURİZMİ KEŞFETTİK 

Çeşme ve Alaçatı turu yapan Ürdünlü turizmciler ilk olarak Altın Yunus tesislerini ardından da Dalyan, Çeşme Kalesi ve Çeşme Marina’yı gezdiler. Daha sonra Alaçatı’daki sörf bölgesini ziyaret eden turizmciler buradan da tekrar Çeşme’ye geçerek termal tesisleriyle de ön plana çıkan Çeşme’nin en önemli turizm yatırımlarından Radisson Blu Hotel’i gezdiler. 1,5 ay önce göreve başlayan Genel Müdür Tobias Ammon’dan özellikle termal turizm hakkında bilgi alan Ürdünlü heyet ikramların ardından İzmir’e döndü. Radisson Blu Hotel’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ürdün Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Samir Darbi, geçen yıl Travel Turkey fuarındaki tek Arap ülkesinin kendileri olduğunu, bu yıl ise beş Arap ülkesinin fuara katılmasının dikkatlerinden kaçmadığını, bunun Türkiye ile Arap dünyası arasındaki sıcak ilişkilerin en güzel göstergesi olduğunu söyledi. Samir Darbi, “Geçen seneden tecrübemiz olduğundan bu yıl fuara daha farklı bir açıdan bakma şansımız oldu. Örneğin bu yıl Çeşme’yi ve termal turizmi keşfettik. Çeşme’ye ilk defa geldik ve beklemediğimiz bir sürprizle karşılaştık. Çok memnunuz ve ben şahsen tekrar gelmek istiyorum. Genelde ise Ürdün’den Türkiye’ye yılda yaklaşık 800 bin turist geliyor. Bildiğimiz destinasyonlar İstanbul, Antalya ve Marmaris’ti. Eğer mevcut İstanbul - Akabe hattına ilave olarak İzmir - Akabe uçak seferleri konulacak olursa başta Çeşme olmak üzere termal tesislerin bulunduğu destinasyonlar Ürdünlü turist akınına uğrar” diye konuştu.

 

DİREKT SEFER SAYISI ARTMALI, İZMİR HATTI AÇILMALI

İzmir hattının açılmasıyla Türklerin de Ürdün’ü daha yakından keşfetme şansını bulacağına dikkat çeken Ürdün Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Samir Darbi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen yıl fuara katılımımız Ürdün ve Türkiye arasında çok güzel iş birliğine neden oldu. İlk adımlar atıldı. Bunlardan en önemlisi Ürdün Kralı Abdullah’ın bu yıl mart ayı başında Türkiye’yi ziyaret etmesi ve çalışmaların başlamasıydı. Kralımız Türk yatırımcıya bilhassa Akabe şehrimizin gelişmiş imkanları konusunda her türlü kolaylığı sağlayacağı sözünü verdi. Bu çalışmalar sonucunda 3 Nisan’dan itibaren THY tarafından İstanbul’dan Akabe haftada üç direkt uçak seferi başladı. Şimdi hedef sefer sayısının 5’e çıkarılması. THY veya özel bir hava yolu şirketi İzmir hattını da açarsa iki ülke arasında turizm hareketi çok iyi noktalara gelecektir. Biliyoruz ki turizm, hemen meyvesini verecek bir şey değildir. Ama inancımız çok büyüktür. 2014 senesinde geçen yılın ve bu yılın ürününü, yani ektiklerimizi biçmeye başlayacağız. Türkiye ve Ürdün arasında inanç ve kültürel seyahatlerin yapılması konusuna şimdi bir de termal turizm eklenmesini, bilhassa İzmir’e Ürdünlü turist gelmesini sağlamaya çalışacağız.”

 

 

ÜRDÜN TÜRKİYE İLE KUTSAL TOPRAKLAR ARASINDA KÖPRÜDÜR

Ürdün Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Samir Darbi, DI-AR Projeler Koordinatörü Rüstem Yüksel ile birlikte Türkiye ve Ürdün arasında son bir yıldır inanç turizmi kapsamında çalışmaların başlatıldığını vurgulayarak, “Ürdün Hava Yolları’nın Çin ve Brezilya uçuşu olmadığı için THY’nin Çin ve Brezilya uçuşlarıyla Türkiye’ye getirilen turistlerin Ürdün’ü de ziyaret etmeleri için çaba gösteriyoruz. Türkiye’ye gelen Çinli turistlerin haricinde, Çin’de 300 milyon da Müslüman yaşıyor. Bu insanlar Mekke’ye yani Suudi Arabistan’a dini ziyaretler yapmak istiyorlar. Ama mesafe uzak olduğundan ve direkt uçuş olmadığından dolayı pahalıya geliyor. Biz bunu Türkiye üzerinden yapmaya çalışıyoruz. Ayrıca Güney Amerika’dan da 300 milyon Katolik Hıristiyan neden Ürdün’ü Türkiye’nin kanalıyla ziyaret etmesin. Ürdün Hıristiyan aleminde çok önemli bir ülkedir. Hatta Vatikan tarafından Ürdün’deki beş bölge hac yeri olarak belirtiliyor ve ziyaret edildiğinde Hıristiyanlar hacı kabul ediliyor. Müslümanlar da Mekke ve Medine’deki hac vazifesinden sonra Kudüs’ü de görmek istiyorlar. Bu açıdan baktığınızda Ürdün, Türkiye ile kutsal topraklar, Türkiye ile Mısır ve Afrika kıtası arasında bir köprü vazifesi görüyor. Üstelik Yakın ve Orta Doğu’da savaşın olmadığı, huzurun hüküm sürdüğü tek ülke Ürdün ve adeta büyük bir açık müzesidir” dedi.

 

YENİ HAT ANKARA YERİNE İZMİR’DEN OLMALI

Rüstem Yüksel ise konuyla ilgili olarak, bir Türk için bu coğrafyada Ürdün’den başka rahatça gezebileceği başka bir ülkenin olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Bir Ürdünlü için de kendisine en yakın ülke Türkiye’dir. Tarihi incelerseniz Türkiye ve Ürdün arasındaki ilişkilerin çok derinde olduğunu görürsünüz. Önemli nokta Ürdün’de istikrar var. Halk kralı seviyor, inanılmaz sevgileri var. Ayrıca kralın nenesi de Türk. Maalesef günümüzde ne Türkler ne de Ürdünlüler, Suriye, Irak, Mısır, Lübnan, Filistin’e gidemiyor. Bu yüzden iki ülke arasındaki seyahat turlarının artırılması için elimizden geldiğince çalışma yapıyoruz. Ürdün Hava Yolları ile görüştüm. Onlar nisan ayında Ankara’ya hat açmak istiyorlar. Ben de kendilerine İzmir’in nüfusunun 4 milyon, 1-1,5 saat mesafedeki Manisa, Denizli, Aydın ve Muğla’yı ilave edersen bölgenin nüfus 7 milyon olduğunu, insanların alım gücünün de yüksek olduğunu rapor halinde sundum. Burada yaşayan insanların İç Anadolu insanına göre daha çok seyahat ettiğini anlattım. Egeli’nin İstanbul üzerinden Ürdün’e gitmek istemeyeceğini, buradan direkt uçuş olduğu takdirde çok daha sonuç alınacağını belirttim. Şimdi bunun üzerine çalıyorlar.”

 

KONGREYİ SENEYE TÜRKİYE GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIM

Ürdün Kraliyet ailesi mensubu Prens Raad Bin Zeid Himayelerinde, Ürdün Turizm Bakanlığı, ENAT (European Network For Accessible Tourism) ve MENA (Middle East-North African) Ülkeleri destekleri ile 11-12 Aralık 2013 tarihleri arasında Ürdün’ün Akabe kentinde ‘EURO-MENA FORUM & EXPO-JORDAN 2013’ adı altında bir etkinliğin ilkinin gerçekleştirileceğinin altını çizen Rüstem Yüksel, “Bu forum-fuar etkinliğinin teması, ‘3. Yaş Grubu ve Engelli/Ulaşılabilir Turizm Herkese’ olarak belirlenmiş. Dünyada ilk defa gerçekleştirilecek. Uluslararası tüm sağlık ve turizm hizmeti sunucularına, bilim dünyasına, kamu kuruluşlarına, özel sektöre, yatırımcılara, sivil toplum kuruluşlarına ve bu alana ilgi duyan tüm paydaşlara ev sahipliği yapacak bir fuar olacak. Uluslararası önemli konuşmacıların yanı sıra, ikili iş görüşmeleri, markaların görünürlüğünü hedef kitleye ulaştıracakları fuar alanı, paralel oturumlar ve benzer yeniliklerle zenginleştirilmiş forumlar düzenlenecek. Beni de konuşmacı olarak davet ettiler, uçak biletimi gönderdiler. Ben onlara erişilebilir turizm, 65 yaş üzeri yaşlılar grubu ve termal üzerine bir konuşma yapacağım ve önümüzdeki sene için MENA Kongresi’ni Türkiye’ye çekeceğimizi umuyorum” şeklinde konuştu.

 

Fulya OMAÇ / Çeşme Aktüel Dergisi