Türkiye Psikiyatri Derneği Diyarbakır Şubesi'nden 4 kişilik bir heyetin Şırnak'ın Uludere İlçesi'ne bağlık Ortasu ve Gülyazı köylerine giderek yaptığı görüşme ve gözlemler sonucunda oluşturulan 'İkinci Psikososyal Gereksinim Belirleme Raporu' kamuoyuna açıklandı. İkinci Uludere Raporu olarak Raportör Hira Selma Kalkan tarafından hazırlanan rapor 18 sayfadan oluştu.

Raporda Şırnak ve Cizre Devlet Hastanelerine Uludere olayı ile ilişkili olarak psikolojik problemler nedeniyle günde ortalama 3 kişinin başvuru yaptığı belirtildi. Başvuranlarda, depresif yakınmaların ön planda olduğu ve büyük çoğunluğun kadın olduğu belirtildi. Raporda, yakınmalar arasında yemek yememe, korku, endişe, isteksizlik ve mutsuz hissetme halinin var olduğu, olayla ilgili konuşmaktan kaçındıkları, patolojik yas sürecinin görüldüğü, hastaların köyde yas havası olduğunu söyledikleri belirtildi.

KADINLAR ARTIK SİYAH ELBİSE GİYİYOR

Raporda, heyetin ölenlerin yakınlarının evlerini ziyaret ettiği sırada görüşmeler yapıldığı belirtilerek, öfke ve umutsuzluğun hakim olduğu vurgulandı. Ortasu ve Gülyazı köylerinde yaşayanların uzman heyet tarafından kontrol muayenesinin yapıldığı belirtilen raporda vatandaşlarda depresif yakınmaların yaygınlaştığının saptandığı belirtildi. Raporda son üç ayda sınır ticaretiyle ilgili denetimlerin çok sıklaştığı ve bunun ekonomik sıkıntıları artırdığı ileri sürüldü. Raporda bölgeye 45 kişilik korucu kadrosunun verildiği belirtilirken, kayıp yakınlarının koruculara tavır aldığı da ifade edildi. Gülyazı ve Ortasu Köyleri'nden kadınların eskisi gibi renkli kıyafet giymedikleri ve sürekli siyah giydikleri belirtilirken heyetin de bunu gözlemlediği vurgulandı.

OLAYDAN SONRA ÖRGÜTE KATILIM OLMADI

Gülyazı Köyü'ndeki kadınlar ve erkeklerle iki ayrı grup halinde görüşen heyete kadınların, 'Uçak ve helikopter geçtiğinde nefret ediyoruz' dedikleri belirtildi. Görüşmelerde olayda ölenlerin yakını olan askerlerin askerliğe devam ettiği, olay sonrasında da bölgeden askere gidenlerin olduğu bildirildi. Olaydan sonra her iki köyden de örgüte katılımın olmadığı belirtilen raporda, vatandaşların faillerin bulunacağına olan inancının azaldığı vurgulandı.

KÖYLÜLERİN RAPORA YANSIYAN ÇARPICI İFADELERİ

Türkiye Psikiyatri Derneği'nin iki köydeki vatandaşlarla yaptığı görüşmelerden çarpıcı başlıklar da rapora yansıdı. Raporda yer alan ifadelere göre köylüler şunları söyledi:

"CHP oy peşinde, BDP Kürt partisidir görevini yapıyor, MHP zaten gelmiyor, AKP kendini bu işin içinden çıkarmak istiyor. Hepsi siyasi rant peşinde. Almanlar, Fransızlar, Araplar bizi ülkemize kışkırtmak için geliyorlar. Bizim insanlarımız içleri yandığı için geliyorlar. Yalan da olsa '2- 3 general görevlerinden uzaklaştırıldı, cezalandırılırdı' deseydiler bize iyi gelirdi. Devletten istediğimiz tek şey faillerin bulunması ve cezalandırılmasıdır. Eğer bunlar yakalanırsa, karakoldaki komutan da insan öldürmeye korkardı. 34 insanı öldürene bir şey yapmazlarsa yarın herkesi öldürecekler. Hiç olmazsa pilotları açığa alabilirlerdi. Emine Hanım gelince ne kadar umutlandık, o da bir annedir anlar bizi sandık. Kadınlar onu kucakladı, öyle güzel ağırladı ki. Keşke gelmeseydi."

ULUDERE'DE YAŞANAN TRAVMALAR

Rapor'da 34 kişinin yaşamını yitirdiği olayın ardından kadınların durgun, boşluğa bakar gibi baktıkları ve konuşmaya mecalleri olmadığı, ses tonlarının düşük olduğu belirtilirken, çocuklarda ise korku, irkilme ve endişe olduğu vurgulandı. Her iki köydeki vatandaşların tamamının uyuyamadıklarını, sürekli üzgün olduklarını ve bir araya gelmekten kaçındıklarını uzmanlara söyledikleri de ifade edildi. Koruculuk yapanlarla yapmayanlar arasında gerginliğin arttığı, köy halkında birbirlerine karşı güvensizliğin oluştuğu belirtilen raporda vatandaşların günün çoğunu olayı konuşarak geçirildiği ifade edildi. Köylülerin ruhsal durumunun da mercek altına alındığı raporda şu ifadeler kullanıldı:

"Güven duygusunun ciddi zedelenmiş olduğu, korkunun, endişenin, umutsuzluğun, öfkenin, mutsuzluğun, depresif belirtilerin neredeyse tüm bireylerde hakim olduğu, uykusuzluk, iştahsızlık, sık sık ağlama, kırılganlık, ani öfkelenmeler ve alınganlıkların arttığı, sürekli olay etrafında yaşantılamaların olduğu. Travmatik stres bulgularının yaygın olduğu, olağan dışı seyreden yas sürecinin mevcut olduğu, travmatik yasın yaşandığı, çocuk ve kadınların bu süreçte pek korunamadığı ve ciddi şekilde etkilendikleri görüldü. Bir kadında nefes darlığı, kalp sıkışması, gün ağarıncaya dek uykuya dalamama, isteksizlik, keyifsizlik, gelecek planı yapamama, umutsuzluk, unutkanlık, yorgunluk, iştahsızlık, sırtında ağrı, tahammülsüzlük yakınmaları var. Kimseyle konuşmak istemiyor, kimseyi görmek istemiyor ve insanlardan rahatsız oluyor." EĞİTİM VE ÇOCUKLARIN DURUMU

Uludere'de 34 kişinin öldüğü olaydan sonra öğrencilerde agresif davranışlar, slogan atma, disiplinize edilememe, aniden bağırma ve parti yöneticileri gibi konuşma davranışlarının gözlemlendiği belirtildi. Raporun sonuç bölümünde neredeyse tüm köy halkında travmatik stres bozukluğu belirtilerinin mevcut olduğu belirtilerek, "Bu zeminde birçok ruhsal bozukluğun gelişebileceği öngörülebilir. Henüz olayın aydınlatılamamış olması insanlarda güvensizlik ve çaresizlik duygularını arttırmış ve hayal kırıklığı yaratmıştır. Çaresizlik ve depresyon artmıştır."



FB(GG/COŞ)