GİZLİLİĞİNİN BULUNMADIĞI SOMUT OLARAK TESPİT EDİLMİŞTİR


Açıklamada şöyle denildi:


"CMK'nun 250. Maddesi uyarınca özel görevli ve yetkili mahkemelerin kaldırılması ile ilgili kamuoyunda ciddi tartışmaların yaşandığı şu günlerde, yaşamını Cumhuriyet'in temel nitelikleri ile Atatürk İlke ve Devrimleri'ne sadık kalarak, ülkesine ve milletine hizmet etmeye adamış, tüm yaşantısı boyunca hukuka ve kanunlara harfiyen riayet etmiş, TSK'nde ordu komutanlığı dahil olmak üzere pek çok önemli görev üstlenmiş şerefli bir subay olan müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon'un 10.01.2012 tarihinde hukuksal hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tutuklanmasının ardından, hiçbir irtibatının olmadığı ve olması da, asla mümkün olmayan Malatya'da işlenen menfur cinayet ile irtibatlandırılarak hakkında Özel Görevli ve Yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca iddianame düzenlenmiş olması ülkemizde hukukun ve adaletin geldiği nihai noktayı ortaya koyan son derece üzücü ve düşündürücü bir durumdur.


Şöyle ki:  Kamuoyunda artık herkes tarafından da bilindiği üzere, müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2009/191 Esas No'lu davada, oğluna ait evde, kapısının kilidi kırılarak, yokluğunda yapılan yasadışı arama sırasında bulunduğu ileri sürülen, ancak arama tutanaklarında yer almayan ve müteaddit taleplerimize rağmen, dosyaya 4 yıldan beri halen daha imajları dahi ibraz edilmeyen, varlığı meçhul elba marka 2 adet düzmece CD'ye dayalı olarak 10.01.2012 tarihinde maalesef yeniden tutuklanmıştır. Oysa ki, savunma hakkımız kısıtlanarak, dosyaya ancak müvekkilimizin tutuklanmasından 2 gün sonra ibraz edilen ELBA 4 marka düzmece CD'nin içerisinde yer alan PDF verinin, "Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nün 14.12.2010 tarihli yazısı ile yürürlükten kaldırılan talimat ve yönergelerden" olduğu; dolayısıyla herhangi bir gizliliğinin bulunmadığı somut olarak tespit edilmiştir."


DELİL ELDE EDİLEMEDİĞİ AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR


"Konuyla ilgili birtakım asılsız iddiaların ortaya atılması üzerine, kamuoyuna daha önce 18 Mart 2011, 30 Mart 2011, 22 Nisan 2011, 26 Eylül 2011 ve 17 Aralık 2011 tarihlerinde yaptığımız zorunlu basın açıklamalarında da açıkça belirttiğimiz üzere; müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon'un, menfur cinayetle ilgili olduğu ileri sürülen kişiler ile hiçbir zaman, hiçbir yerde ve hiçbir şekilde görüşmesi ya da herhangi bir irtibatı olmamıştır. Müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon, Malatya İnönü Üniversitesi Rektörlüğü'nün daveti üzerine, 18 Nisan 2007 tarihinde kamuoyuna tamamen açık olarak cereyan eden ve Malatya'da görevli üst düzey kamu görevlilerinin de yer aldığı, yaklaşık 600 kişilik izleyici grubuna "21'nci Yüzyılda Kuşatılmış Türkiye" konulu bir konferans vermek üzere eşi ile birlikte Malatya'ya gitmiştir. Sözkonusu konferans sırasında, müvekkilimiz misyonerlik faaliyetleri ile ilgili en küçük bir beyanda dahi bulunmamıştır. Nitekim, tarafımızca ilk önce soruşturma dosyasına ve ardından, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ana Dava dosyasına ibraz edilen, söz konusu konferansın başından sonuna kadar görüntülenen tüm kamera kayıtlarının izlenmesi halinde de, bu gerçek tüm açıklığı ile bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Konuyla ilgili olarak, istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 2011/1313 No'lu soruşturma kapsamında, müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon'un "Terör Örgütü Kurmak ya da Yönetmek" isnadıyla 24.06.2011 tarihinde ifadesi alınmış ve 02.07.2011 tarihinde verilen 2011/58 Karar No'lu "Yetkisizlik Kararında"; "Müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon'un, müsnet suçun azmettiricisi olduğuna dair delil elde edilemediği açıkça belirtilmiştir"




TAMAMIYLA MESNETSİZ VE İNANDIRICILIKTAN YOKSUN


"Özel Görevli ve Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24.06.2011 tarihli "yetkisizlik kararındaki" bu somut tespite rağmen, Özel Görevli ve Yetkili Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca hangi yeni delile dayalı olarak, müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon hakkında iddianame düzenlendiği ciddi kuşku uyandırmaktadır.


Kaldı ki, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca şayet yeni bir delil elde edilmiş ise, müvekkilimiz Ahmet Hurşit Tolon'un yeniden ek ifadesine başvurulması hukuken zaruret arz etmesine rağmen, hakkında doğrudan iddianame düzenlenmiş olması da "savunma hakkının kısıtlandığının" açık göstergesidir. Ayrıca, şu hususu da önemle belirtmek isteriz ki, müvekkilimiz Ahmet Hur?it Tolon ile ilgili 01.07.2008 tarihinde 4 ayrı adreste eşzamanlı olarak yapılan yasadışı aramalarda dahi iddia edilen darbe planları ya da kafes eylem planı ile ilgili hiçbir belge ya da dijital veri elde edilmemiştir. Ülkemizde ardı ardına yaşanan ve kamu vicdanında derin yaralar açan bu haksız ve adaletsiz uygulamalar, üzülerek söylemek gerekirse, Türkiye Cumhuriyeti devleti'nin "demokratik hukuk devleti" çizgisinden süratle uzaklaştığı konusundaki şüpheleri, maalesef doğrulamaktadır. Ömrünü ülkesine ve milletine adamış şerefli bir subay olan müvekkilimiz emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon hakkında ileri sürülen tüm iddiaların, tamamıyla mesnetsiz ve inandırıcılıktan yoksun iftiralardan ibaret olduğunu, kamuoyunun takdirine saygılarımızla sunarız."


(BB)