7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, 3 kişiyi kasten öldürmekten '3 kez ağırlaştırılmış müebbet', 'silahla yağma' suçundan da 45, ruhsatsız silah kullanmaktan 1 yıl toplam 46 yıl hapis cezası ile tutuklu yargılanan H.A., ile avukatı Mert Çelikdemir, ölen Ayşe Selen Ayla'nın babası Sertel Ayla, annesi Hatice Ayla, Esra Yaşar'ın annesi Türkan Yaşar, ablası Tuğçe Tuba Yaşar ile müdahillikleri kabul edilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Hukuk Müşaviri Avukatı Emine Şentüfekçi Tezcan ile Siyah Pembe Üçgen Derneği avukatı Dinçer Dikmen, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına Sanem Deniz Kural katıldı.

Ölenlerin aileleri ile dernek avukatları sanığın en ağır ceza ile cezalandırılmasını istedi. Daha önceki celsede öldürülen Ayşe Selen Ayla'nın annesi Hatice Ayla ile babası Sertel Ayla'nın talepleri doğrultusunda, kızlarının Konya'da üniversite öğrencisi olan çocukluk arkadaşı S.G., tarafından sık sık mesajlaşıp telefonla konuştuğunu, olay günü İzmir'de olmasına rağmen yüzyüze görüşmekten kaçındığını, S.G'nin de sanık ile irtibatlı olabileceği iddiasıyla telefon kayıtlarının istenmesi talep etti. Aile bu duruşmada da taleplerini yineledi. Ailenin avukatı İsmail Tünür de “Davanın başından beri sanığın maktülleri tesadüfen öldürmediğini, bu maktülleri tasarlayarak öldürdüğünü savunuyoruz” dedi.

Sanık, H.A., bir diyeceği olmadığını söyledi. Mahkeme heyeti Hatice Ayla ve Sertel Ayla'nın kızlarının çocukluk arkadaşı olan S.G.'nin 1 Ocak 2010 ile 30 Nisan 2010 tarihleri arasındaki telefon görüşmelerinin kayıtlarının istenmesine karar verip, duruşmayı karar için şubat ayına erteledi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, çocuklarını kaybeden aileler ile duruşma öncesi adliye önünde basın açıklaması yaptı. Grup, üzerinde H.A.'nın öldürdüğü üç kişinin fotoğrafları bulunan 'Her an öldürülebiliriz. Çünkü nefrete bahane çok' yazan siyah tişörtleri giydi. Grup, adına basın açıklamasını Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Deniz Sanem Kural yaptı. Kural, “Bizler burada kadın cinayetlerine karşı toplanmış bulunmaktayız. Her gün artan cinayetle yaşam hakkımız elimizden alınıyor. Kadın katillerine verilen cezalarda, 'haksız tahrik', 'iyi hal', 'gelecek', 'etkin pişmanlık' gibi pek çok gerekçe gösterilerek sürekli ceza indirimi uygulanıyor. Bugün birçok kadın, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden ötürü her türlü şiddetin ve cinayetlerin mağduru olmaktadır. Bizler 'kadın dostu kent' olarak sunulmaya çalışılan İzmir'de de şiddet görüyor, öldürülüyoruz. 2010'un Nisan ayında İzmir'de öldürülen Esra Yaşar, Ayşe Selen Ayla ve Mustafa Has'ın tek suçları kadın olmalarıydı” dedi. Duruşmayı transseksüellerle ilgili yayın yapan Alman Televizyon muhabirleri de izledi.