SAKIZ ADASI’NDAKİ GERGİN BEKLEYİŞTE SON SAATLER

Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında varılan anlaşma gereği, 20 Mart tarihinden itibaren Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçen mültecilerin iadesine 4 Nisan tarihinde başlanacağı açıklanmıştı.

Bu tarih yaklaştıkça Sakız Adası’na (Chios) Çeşme üzerinden geçen, Suriyeli ve Afganlıların başını çektiği mülteciler büyük sorun çıkarmaya başladılar. Binbir güçlükle Sakız’a ulaşan mülteciler 1 Nisan tarihinde ‘Dünya Doktorları’nın geri çekilme açıklamalarına neden olan saldırıları sonucunda hem 30 bin Euro değerinde tıbbi cihazlara zarar verdiler, hem de Vial kampının tel örgülerini kırdı ve Atina’ya gitmek için iç hat seferlerinin yapıldığı Sakız Merkez Limanı’na yürüyüşe geçti.



Mültecilerin yürüyüşü ada halkı arasında korkuya yol açtı. Mülteciler limanı adeta işgal ederek Atina’ya gidecek gemiyi beklemeye başladılar. Bunun üzerine Midilli - Sakız - Atina - Sakız - Midilli rotasının Sakız Merkez Limanı ayağı adanın batı yakasındaki Mesta Limanı’na kaydırıldı. Bu süreç içerisinde Sakız Merkez Limanı’na yakın bazı işyerleri kepenk açmadılar. Özellikle Sakız Merkez Limanı’nı baştan başa çevreleyen Ege Bulvarı’nda (Leoforos Aigaio) cumartesi akşamı cıvıl cıvıl olan eğlence mekanlarının çoğu da kapalı kaldı.



BU BELADAN KURTULALIM ARTIK

Adada yaklaşık 1.500 civarında mülteci olduğunu ve bu beladan nasıl kurtulacaklarını bilemediklerini belirten bir esnaf, 4 Nisan tarihini iple çektiklerini, yetkililerin ne olursa olsun insanlıktan nasibini almamış bu insanları bir an önce adadan uzaklaştırmalarını istediklerini söyledi.

SAKIZ’DAN İKİ, MİDİLLİ’DEN ÜÇ GEMİ DİKİLİ’YE MÜLTECİ GETİRECEK



Edinilen bilgiye göre, 4 Nisan’da Sakız Adası’ndan kalkacak iki Türk gemisi (Çeşme - Sakız Adası arasında sefer yapan bir şirkete aitler) buradan iade edilecek ilk mülteci kafilesini Dikili’ye götürecek. Daha önce Çeşme’ye götürüleceği bildirilen mültecilerin Dikili’ye kaydırılması, Çeşme’de çalışmaları süren ‘Geri Kabul Merkezi’nin henüz tamamlanmamasınd
an kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Ayrıca aynı gün Midilli Adası’ndan kalkacak üç Türk gemisi de (Ayvalık - Midilli hattında çalışıyorlar) iade edilecek mültecileri Dikili’ye getirecek.

SAKIZLILAR YARIN LİMAN BÖLGESİNE GİTMEYECEK

3 Nisan Pazar gününü huzur içinde geçiren Sakız halkı şimdi yarını düşünüyor. Sakız Merkez Liman’ında mültecilerle güvenlik güçlerini arasında büyük olayların yaşanmasından çekinen ada halkı 4 Nisan’da bu bölgede bulunmak istemediklerini söylüyor.

MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ

Öte yandan görüşlerini aldığımız mülteciler ise karmakarışık duygular içinde olduklarını, binbir güçlükle gelebildikleri Sakız Adası’ndan Türkiye iade edilmemek için ellerinden gelen her türlü direnişi göstereceklerini söylediler..

İşte o görüşlerden bazıları:

14 KİŞİYDİK, KİŞİ BAŞINA 1.300 DOLAR ÖDEDİK

Barzan Sabah (Iraklı - 21)



Irak’taki savaştan kaçarak önce Suriye’ye oradan da Türkiye’ye geçtik. Van’da 14 gün kaldık, İzmir’de 3 gün. 5 - 6 ay önce tüm ailemiz, anne - babamız, kardeşlerimiz ve akrabalarımız Almanya’nın Münih şehrine gittiler. Biz de onların yanlarına gitmek için 14 kişi başı 1.300 dolar karşılığında Çeşme’den Sakız adasına geçtik. Eğer ülkemizde kalsaydık ölmüştük. Daha iyi şartlarda yaşamak ve ailemize kavuşmak için bizler de Almanya’ya gitmek istiyoruz. Eşim Yasmin (18) ile 2 aylık bebeğimiz Yağmur var. Kızımızda karaciğer büyümesi var, bunun için de acil ameliyat edilmesi gerekiyor. Ama pasaport olmadığı için ameliyat yaptıramıyoruz. Kampta 12 gün kaldık. Orada Afganlılarla Suriyeliler arasında kavga çıktı. Birbirlerini darp ettiler oldukça şiddetli bir kavga oldu. Bizler de o ortamdan kaçıp Sakız Liman’a geldik. 3 gündür buradayız. Türkiye’ye dönmek istemiyoruz. Çünkü orada Avrupa’nın bizlere vaat ettiği iyi şartlar yok, iş yok, para yok. Zaten tüm paramızı da yollarda bitirdik. Şimdi yiyecek alacak paramız bile yok. Daha iyi şartlar altında yaşamak için ölümü göze alarak denizi aşıp buraya geldik. Türkiye’de bizi neler bekliyor bilmiyoruz, endişeliyiz.

TÜRKİYE’DE TERÖR VAR, SURİYELİLERİ SEVMİYORLAR

Ahmet Mahluf (24)

Suriyeliyim, ülkemi savaş yüzünden, can güvenliği olmadığı için terk ettim. Avrupa ülkeleri para veriyor, Türkiye vermiyor. Türkiye’de de terör var. Türkler Suriyelileri sevmiyor. İş imkanı yok, kimlik yok Türkiye’de. O yüzden Türkiye’ye dönmek istemiyoruz.

IŞİD’DEN KAÇTIK

Azad Arap (24)



Eşimle birlikte Suriye’deki savaştan kaçtık. Evimiz savaşta yerle bir oldu. IŞİD’ten kaçtık. Orada kalan ailemin akıbeti ne oldu, onu bile bilmiyorum. Kardeşim 8 ay önce Almanya’ya gitti. Biz de onun yanına gitmek istiyoruz. Türkiye’de hayat çok zor, ‘Suriyeli’ysen git’ diyorlar. Ev yok, iş yok, maaş yok. Ayda 200 lira para veriyorlar. 13 gündür buradayım, para bitti, sıkıntı başladı. Kampta düzenli yemek veriyorlardı ama limanda kaldığımız süre boyunca kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılamaya çalışıyoruz. Burada battaniyelerle taş zeminde yatıyoruz.

IŞİD SAVAŞACAK TÜM ERKEKLERİ İSTİYOR

Adnan Davut (24):



Ben tüm ailemi Suriye’de bırakarak tek başıma kaçmak zorunda kaldım. Çünkü IŞİD biz savaşacak erkekleri gördü mü kendi içine katmak istiyor. Ben de onlardan biri olmamak için kaçtım. Aralarına katılmak istemiyorum. Avrupa’da neresi olursa benim için problem değil.

TÜRKİYE’DE BİZİ ÇOK UCUZA ÇALIŞTIRDILAR

Felek Hamid (32) 2 yıl önce Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye geldik. Buraya gelene dek İzmir Buca’da kaldık. Annemiz hasta olduğu için biz iki kardeş tekstilde çok düşük ücretle çalışıp, ailemize baktık. Türkiye’de rahat değildik, babamız 6 önce Norveç’e gitmişti. Annemizle birlikte 5 kardeş yalnız kaldık. Yaklaşık 13 gündür buradayız. Kişi başı 600 dolar ödeyerek buraya geldik. Tek dileğimiz babamızın yanına gitmek. Ve hep birlikte iyi şartlarda yaşamak.

HIZLI YATLA 4 BİN DOLAR’A SAKIZ’A GELDİM

Şahin Hüseyin:



Aslen Mardinliyim. Uzun süredir Suriye’de yaşıyordum. Orada savaş patlak verince eşim ve iki oğlumla Türkiye’ye geçtik. Sonra eşim Almanya’ya gitti. Şimdi ben ve iki oğlum da Almanya’ya eşimin yanına gitmek istiyorum. Çeşme’den hızlı yatla 4 bin dolar karşılığı ayın 19’unda buraya geldim. Ailemiz bölündü, bizi birleştirsinler yine. Ya eşimi yanımıza göndersinler ya da bizi de çocuklarımla Almanya’ya alsınlar. Burada kampta kalıyorduk. Fakat Afganlılar Suriyelilerin karısına kızına bakınca arada kavga çıktı. Dördüncü kavga oldukça şiddetliydi. 2-3 arkadaşımız hastaneye kaldırıldı. Onlara bakmak için giden iki arkadaşımız da geri dönmedi. Hem hastanedeki arkadaşlarımızda
n hem de onlara bakmaya giden arkadaşlarımızdan bir haber alamadık, onları merak ediyoruz. Şu an tek dileğimiz onlardan bir haber almak. Hepsi de 18 yaş altıydı. AB bizler için ne rol kestiyse onu oynamaktan başka çaremiz yok görünüyor. AB açıklama yaptı, ‘Suriyeli, Iraklı mültecileri kabul ediyoruz. Biz şu kadar mülteci istiyoruz’ dedi. Birçok kişi de hem savaştan kaçmak, hem de daha iyi şartlarda yaşamak için evini, malını mülkünü neyi varsa satıp ülkesini terk etti, ölümü göze alıp şişme botlarla Türkiye’den Yunanistan’a geçti. Hatta karşı kıyıya geçerken kiminin eşi, kimin çocuğu, kimin annesi-babası boğularak öldü. Aileler parçalandı. AB şimdi bizleri istemiyor. Onlar Suriyeli ve Iraklı demişlerdi ama Afgan, Pakistanlı ve başka ülkelerden de birçok kişi aldılar. Onları göndersinler, onlardan boşalan yerlere de biz Suriyeli ve Iraklıları alsınlar.

Fulya Omaç / Sakız Adası