Pınar ÇITAK KOYGUN - İdris TİFTİKÇİ / İSTANBUL, MEDYA ve Çocuk Çalıştayı, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlendi. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından organize edilen çalıştaya Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanı ( RTÜK ) Davut Dursun, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, gazeteci yazar Balçiçek İlter ve öğrenciler katıldı. RTÜK Başkanı Dursun, yayıncılara çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimlerini zedeleyecek yayın yapmamaları konusunda uyarılarda bulundu.


DURSUN'DAN DÜZENLEME KOMİTESİNE '5 DAKİKA' ELEŞTİRİSİ


Çalıştayın açılış konuşmasını yapan RTÜK Başkanı Davut Dursun, konuşmasının başında düzenleme komitesini eleştirerek, programda sadece 5 dakikalık bir konuşma süresi ayrılmasını eleştirdi. Dursun, "RTÜK Başkanı'nın 5 dakika için, Ankara'dan İstanbul'a gelmesinin çok maliyetli olduğunu söylemek istiyorum. Benim Ankara'da işlerim kalıyor. Dolayısıyla düzenleyici grubun işin bu tarafına dikkat etmelerini istirham ediyorum. 5 dakikayla maalesef sınırlayamayacağım kendimi kusura bakmayın. Ben biraz uzun bir sunum hazırlamıştım sabaha karşı 04.00'te ama burada bunu anlatmak pek mümkün gözükmüyor. İrticalen konuşacağım " dedi.


" GÜNÜMÜZÜN GENÇLERİ VE ÇOCUKLARI SOYUT DÜŞÜNMEKTEN UZAKLAŞTI "


Dursun konuşmasında çocukların toplumların geleceği olduğunu belirtrek,  "Hiçkimse televizyon yayınlarının çocuklar üzerinde olumsuz etkisi olduğunu inkar edemez. Medya çocukların ve gençlerin eğitim çalışmalarını eğlenmelerini sosyalleşmelerini ve çevresiyle ilişkilerini doğrudan etkileyen bir kanal " dedi.


Soyut düşünen tek varlığın insan olduğuna dikkat çeken Dursun, "Oysa ki artık günümüzün gençleri çocukları soyut düşünmekten uzaklaştılar. Görsel düşünüyorlar ekranda bilgisayar ekranına tv ekranında o vardır onun dışında bir şey yoktur. Evinizde bir test edin çocuklarınızla. Ekranda görmemişse birşey söyleyemiyor. Bu modern çağın bilgi çağının en önemli sorunudur. Dolayısıyla medya çocukları eğitiyor. Çocukların izledikleri herşey onların üzerinde iz bırakıyor olumlu veya olumsuz anlamda " diye konuştu.


RTÜK'ün bu konuda bir kampanya çalışması içinde olduğunu belirten Dursun, " Biz RTÜK olarak bir kampanya hazırlığı içindeyiz. Kullandığımız temel argüman ' İzlediklerimiz iz bırakır'. Sadece çocuklar üzerinde değil bizim üzerimizde de " dedi.


" ÇOCUKLARIN BİN 200 SAATİ TELEVİZYON KARŞISINDA GEÇİYOR "


Konuşmasında birtakım verileri de paylaşan Dursun, şöyle konuştu:


" Bizim bir araştırmamıza göre çocuk ve gençlerin okul dışındaki birincil etkinliği televizyon izlemek. Bugün buna internet de ilave edilebilir. İnternet televizyonun önüne geçmistir ve çocuklar ortalama 3 saat televizyon izliyor. Çocukların yüzde 82' si televizyon izlemekle ilgili kararlarını kendileri veriyor. Bu fecaat birşey. Yani annesi babası karar vermiyor çocuğun kendisi karar veriyor. Çocukların bin 200 saati televizyon karşısında geçiriyor. İlköğretim çağını tamamlamış bir çocuk 100 bin şiddet sahnesi seyrediyor. 8 bin kadar ölüm ve öldürme sahnesi izliyor. 100 çocuktan 29.3' ünün odasında televizyon var. Bu şu demektir. O televizyonu kendisi kumanda ediyor. İstediğini kendisi seyrediyor. Ailelerin yüzde 58' inde iki televizyon var. Bu ikinci televizyon çocuğun odasında demektir."


" SORUMLULUK TEK YÖNLÜ DEĞİL "


Bu konuda tek başına RTÜK'ün sorumlu olmadığını kaydeden Dursun, " Kim sorumlu derseniz. Bize sorarsanız sorumluluk tek yönlü değil biz meseleye şöyle bakıyoruz. Tek başına kamu otoritesi olarak, RTÜK olarak çocuklarla ilgili sorunun halledilmesi mümkün değil. Böyle bir beklenti varsa bunu gözden geçirmek gerekir. Bize sorarsanız ortak sorumluluk ve yargı anlayışının geliştirilmesi gerekir. Yayın kuruluşlarının sivil toplum kuruluşlarının ailelerin tek tek sorumluluğu var " dedi.


Yayıncıların sorumluluğuna vurgu yapan Dursun, uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi. Dursun, " Şöyle bakıyorum yayıncılara. 'Bizim izlenmemiz lazım. Vatandaşın elinde kumanda var, istemiyorsa izlemez' Bu kadar basit değil. Bu şuna benzer. 'Efendim isteyen esrar satsın isteyen uyuşturucu satsın vatandaşın kendi tercihidir ister alır ister almaz '. Dolayısıyla hem ulusal mevzuata hem de uluslararası düzenlemeler yayıncıya birtakım sorumluluklar yüklemiştir " şeklinde konuştu.


" YÜZ MÜEYYİDE UYGULANIYORSA BÜYÜK BÖLÜMÜ ÇOCUKLARLA İLGİLİ "


RTÜK olarak en çok müeyyide uygulanan alanın çocukların fiziksel ve ruhsal istismarı olduğunu belirtti. Dursun, " Bizim RTÜK olarak en çok müeyyide uyguladığımız madde bu maddedir. Diyelim yüz müeyyide uygulanmışsa, bunun büyük bölümü çocukları olumsuz etkileyecek yayınların çocukların ekran karşısında olduğu saatlerde yayınlanmasından kaynaklanıyor. Yayıncı kendi üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmiyor " diye konuştu.


RTÜK'ün çocukları bilinçlendirmek için akıllı işaretler uygulamasını getirdiğin belirten Dursun, " RTÜK şimdiye kadar çocukları daha da bilinçlendirmek ve bilinçli izleyici olmaları için birtakım projeler uyguluyor. Örneğin akıllı işaretler. Sağlıklı uygulanmıyor. Birtakım sıkıntılarımız var. İleride inşallah daha iyi olur diyoruz " dedi.


Çalıştayda bir konuşma yapan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ise, "Medyada kadın ne kadar istismara açık bir konuysa, geleceğimiz açısından o kadar ciddiyetle ele alınması gereken bir diğer unsursa çocuk. Artık biz çocuklarımızı sadece anne ve babanın veya okulun veya toplumun genel kabul ve değerleri içinde yetiştirmiyoruz. Öyle ki, dünyanın farklı yerlerinden akıp gelen zihniyetin kültürlerin adeta boca edildiği kanallar altında çocuklarımızın düşünce dünyası değerler dünyası alışkanlıkları etkileniyor" şeklinde konuştu.


PÇK-İT (MK) (FOTOĞRAF)