Prof.Dr. Bülent Cihangir, ÇOMÜ Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ali Rıza Motorcu hakkında, 'Bilimsel çalışmalarımın önü kesiliyor. Yurt dışı sempozyumlarına gönderilmediğim gibi bilimsel makalelerimin yayımlanmasına da engel olunuyor' iddiasıyla 17 Kasım 2011’de Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesi’ne mobbing (bezdiri) davası açtı. Cihangir, dava devam ederken, 16 Ocak 2012 tarihinde Gökçeada Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Balıkçılık Teknolojisi Bölüm Başkanlığı görevinden alınarak Bayramiç Meslek Yüksek Okulu Su Ürünleri Teknikerliği Bölümü’ne öğretim üyesi olarak tayin edildi.

25 Ocak’ta kendisine tebliğ edilen karara tepki gösteren Prof. Dr. Cihangir, DHA muhabirine Gökçeada'da yaptığı bilimsel çalışmaların önüne Yüksekokul Müdürlüğü tarafından set çekilmek istendiğini söyledi. Prof.Dr. Cihangir, şu iddialarda bulundu:

"Eğitim- öğretime fayda getireceğini düşündüğüm her konuda engellendim. Uluslararası sempozyumlara bildiri sunmam ve ardından görevlendirilme istemem bile engellendi. Yüksek Okul Müdürü, bölüm başkanı görev ve yetkilerimi sınırlandırmaya kalktı ve beni sürekli yok sayarak dışladı. Üzerimde sürekli olarak bir negatif baskı ve uygulama vardı."

Kendi iradesi dışında gelişen bu görevlendirmenin bir anlamda cezalandırma veya sürgün olduğunu savunan Prof. Dr. Bülent Cihangir, iddialarını şöyle sürdürdü:

"Üniversitenin kendi bünyesinde dahi sürgün yeri olarak nitelendirilen Gökçeada'dan anakaraya sürülen ilk profesör doktor unvanına sahip oldum gibi görünüyor. Üniversitenin Gökçeada'da bulunan iki yüksekokulunda görev yapan öğretim üyelerinden üçü haricinde tamamı Çanakkale'de ikamet eder. Gökçeada'da oturan 3 öğretim üyesinden 2'si ben ve yardımcı doçent olan eşim."

"TRAJİKOMİK DURUM"

Prof.Dr. Bülent Cihangir, yeni görevlendirildiği Bayramiç Meslek Yüksekokulu'nda öğrenci ve eğitim programı bulunmamasının tam bir trajikomik durum olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Prof.Dr. Cihangir, "Bayramiç'te benim uzmanlığıma yakın yani balıkçılık teknolojisi bölümü olmadığı gibi halen öğrenim gören öğrenci de yok. Sadece kağıt üzerinde varlığından söz edebiliriz. 'Bankamatik profesörü' olmak istemiyorum. Elbette ülkenin her bir köşesinde göreve hazırım. Ancak, görevimi yapmak koşuluyla. Boş yere gittiğim yerde oturmak istemiyorum. Uzmanlık alanıma uygun bir ders programı olmayan bir bölümde boş oturtulmak istemiyorum" dedi.

Bu görevlendirmeye tam olarak anlam veremediğini belirten Prof.Dr. Bülent Cihangir, "Görev yapmakta olduğum yüksekokulun müdürüne karşı açmış olduğum mobbing davasının gerekçe olabileceğini düşünüyorum. Devletten aldığım maaşın hakkını verebilmemin bütün koşulları ortadan kaldırılarak doğrudan bir kamu zararı oluşacağını düşünüyorum" dedi.

"REKTÖRDEN RANDEVU ALAMADIM"

Prof.Dr. Cihangir, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner ile sıkıntılı durumu hakkında görüşmek için randevu istediği halde alamadığını anlatırken sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Kaya ile bir görüşme yaparak sıkıntımı dile getirdim. Kaya, 'Konuyla yakından ilgileneceğim' diyerek beni teselli etmeye çalıştı. Ancak, sorun giderilmedi. Ben de 1 Şubat 2012 tarihinde Çanakkale İdare Mahkemesi’ne, yürütmeyi durdurma davası açtım" dedi.

Gökçeada Kent Konseyi Çevre Grubu başkanlığını da yürüttüğünü kaydeden Prof.Dr. Cihangir, "Sanıyorum, bir nevi sürgün anlamı taşıyan Bayramiç’teki görev süresince yapacağım tek şey orada altın arayan şirketlere karşı mücadele veren çevrecilerin yanında olmak olacak" diye konuştu.

Prof. Dr. Bülent Cihangir'in Balıkçılık Teknolojisi Bölüm Başkanlığı görevi yanında, Gökçeada Kent Konseyi Çevre Grubu Başkanlığı, Gökçeada Türk Kızılay’ı, Gökçeada Spor Kulübü, Gökçeada Gastronomi Derneği, Gökçeada Çevre ve Kültürü Koruma Derneği ile Citta Slow Bilim kurulu üyelikleri ve Gökçeada Çevreci İşadamları Derneği onur üyeliği bulunuyor.

REKTÖR NE DİYOR?

ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Prof. Dr. Cihangir'in görevlendirildiği Bayramiç’in sürgün yeri olmadığını söyledi. Üniversite içinde öğretim üyelerinin daha verimli çalışabilmeleri için çeşitli rotasyonlar olduğunu anlatan Prof.Dr. Laçiner, şunları söyledi:

"Bir okulun öğretim üyesine ihtiyacım var, diğer okul da olmadığını söylerse, üniversite merkezinden ayarlama yapılır. Bunun sürgün olduğunu düşünmüyorum. Sonuç itibariyle, kişilerin şahsi hayatları üzerine her şey kurulmuyor. Prof. Dr. Cihangir'in, Bayramiç'e görevlendirilmesi, Bayramiç’in talebi üzerine olmuştur. Oradaki mevcut bölümü güçlendirmek geliştirmek için talep gelmiştir. Hocamız, rektörlük, rektör yardımcıları ya da Bayramiç'teki yüksekokulun müdürü ile görüşerek soruna çözüm bulabilir. Üniversitemizde bu konu gibi birçok tasarruf oluyor. Hoca geliyor, konuşuyor. Okulun beklentisine karşı vereceği katkıyı söylüyor. Ve alınan kararda değişiklik yapılabiliyor. Hocamız, Bayramiç'teki ve Gökçeada’daki okullar ile konuşacak. Bu kadar basit yani. Okullarımızın hiçbiri sürgün yeri okullar değil."

KENT KONSEYİ BAŞKANI TEPKİLİ

Gökçeada Kent Konseyi Başkanı Bülent Aylı, adada 2 yıllık görev süresi boyunca eşi ile 3 bilimsel araştırma projesi hazırlayan, bu projeler kapsamında yüksekokula 30 bin liralık malzeme temin edilmesini sağlayan Prof.Dr. Cihangir'in tayinin "Gökçeada için bir kayıp sayılması" gerektiğini söyledi.

Aylı, "Prof.Dr. Cihangir, Gökçeada'nın turizm anlamındaki gelişimine katkı sağlayacağına inandığı birçok çalışmaya imza attı. Halen doğa ve kent rehberi kitabı hazırlığı içerisindeydi. Bu gelişmeler karşısında Gökçeada sevdalısı hocamızın faaliyetlerinin kesintiye uğrayacağı aşikardır" dedi.