Amerika'nın Sesi'ndeki o makalede şu ifadelere yer verildi;

“Türk hükümetinin, İsrail istihbarat dairesi Mossad’ın ajanlarıyla Türkiye’de buluşan 10 İranlı ajanın kimliklerini İran istihbaratına açıkladığı haberi, gerginliği daha da arttırdı. Haberlere göre İsrail istihbaratı, İran ajan ağının bir bölümünü Türkiye üzerinden yürütüyordu. Ancak iki ülke arasındaki ticari bağlar, siyasi gerginlikten etkilenmişe benzemiyor.

İsrail-Türk İş Konseyi Başkanı Menashe Carmon da bu görüşte:

“Siyasetçiler bugün gelir yarın gider ama iş çevreleri, kalıcıdır. İki ülke arasındaki diplomatik gerginlik, iki ülke halkları arasında yok.Ticari ilişkiler devam ediyor. 4 milyar dolar olan ticaret hacminin bu yıl artmasını bekliyoruz. İkili ticaret, gıda, ileri teknoloji ürünleri ve iş makineleri gibi geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Askeri satışlar 4 milyar dolarlık ticaret hacmine dahil değil.

İsrail, Türk Hava Kuvvetleri’ne gelişmiş elektronik savaş sistemleri satıyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine rağmen Türkiye, İsrail’le yaptığı askeri sözleşmeleri iptal etmedi. Ancak İsrail-Türkiye İş Konseyi Başkanı Carmon, bazı anlaşmazlıkların devam ettiğini doğruluyor. Özel sektörde Türkiye-İsrail iş ilişkileri gelişirken bazı işadamları daha temkinli davranıyor. Türkiye’de iş yapmak isteyen yeni yatırımcılar, ‘Bu kriz sona erinceye kadar bekleyeyim, yatırımı sonra düşüneyim’ diyor.”

“Suriye'deki Kriz Ticari İlişkileri Artıracak”

Türkiye-İsrail ticari ilişkilerini arttıracak bir başka unsurun Suriye’deki kriz olduğuna değinilen makalede Taraf gazetesi yazarı Semih İdiz’e göre Türk ihracatçıların İsrail’i son aylarda ticaret koridoru olarak kullanıldığı belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:

“Gemilerini İsrail limanlarında demirleyen ihracatçılar buradan mallarını Ürdün ve diğer Arap ülkelerine naklediyor, böylece Suriye’deki iç savaştan etkilenmiyor.

İdiz, “Suriye ve belki de Süveyş üzerindeki transit geçiş rotaları tam olarak olmasa da kısmen kapanmış durumda. Türkiye’nin İsrail’i bir dağıtım noktası olarak kullanması çok akla yatkın” şeklinde konuşuyor.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’un Mavi Marmara baskını nedeniyle özür dilemesine ve tazminat görüşmelerine rağmen uzmanlar, iki ülke arasında buzların eriyeceğinden şüpheli. Ancak iki ülke arasındaki ticaret, gerginliğe rağmen gelecekte sıcak ilişkiler kurulmasına olanak tanıyacak bir bağ olarak görülüyor.”