Bozdağ ve Dinçer imzasıyla Demirçalı’ya gönderilen yanıtta, Arapça dersinin İngilizce, Fransızca ve Rusça gibi yabancı dil olarak örgün eğitim kurumlarında okutulmasının kararlaştırıldığı kaydedildi. Bozdağ ve Dinçer imzasıyla CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı’ya gönderilen yanıt şöyle:

"Bakanlar Kurulu'nun 08.04.2011 tarihinde alınan kararla Arapça dersinin de İngilizce, Fransızca ve Rusça gibi yabancı dil olarak örgün eğitim kurumlarında okutulması kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede Talim ve Terbiye Kurulu'nun 29.09.2011 tarihli ve 141 sayılı kararıyla İlköğretim Arapça (4- 8'inci sınıflar) dersi öğretim programının 2012 -2013 Eğitim- Öğretim yılından itibaren 4- 5'inci sınıflarda, 2013- 2014 yılından itibaren ise 6- 8'inci sınıflarda uygulanması kabul edilmiştir.

İlköğretim okullarındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğrenimi anayasanın 24'üncü maddesi gereğince okutulmaktadır. İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Sözleşmesinin 34'üncü maddesi hükmünce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin zorunlu okutulma şekline AHİM nezdinde açmış oldukları davaya karşı, AHİM’in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinin içeriğinin farklı inançların öğrenilmesi açısından yetersiz kaldığı ve değiştirilmesi gerektiği yönündeki kararı doğrultusunda bu derslerin programlarında 30.12.2010 tarih ve 328 sayılı ve 30.12.2010 tarih ve 2- 329 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın kararlarıyla gerekli değişiklikler yapılmıştır."

DİN EĞİTİMİ LAİKLİĞE AYKIRI DEĞİL

Açıklamada, okullarda verilen din eğitiminin laiklik ilkesiyle ters düşmediği kaydedildi. Yanıtta şu görüşlere yer verildi:

"İmam Hatip Liseleri ve Anadolu İmam Hatip Liseleri ile İlköğretim ve Orta Öğretim Kurumlarında devletin belirlediği programlar çerçevesinde din eğitimi verilmektedir. Din eğitimi ve öğretiminin okullarımızda yapılıyor olmasının laiklik ilkesine herhangi bir aykırılığı bulunmamaktadır.

Dünya eğitim alanında meydana gelen gelişmeleri izleyen birisinin hangi yaşta olursa olsun eğitim almasına yönelik düzenlenen faaliyetleri eleştirmesi düşünülemez, aksine neden daha fazla insanın hayatının her döneminde eğitim alabileceği imkânları sağlanmıyor şeklinde eleştiriler getirmesi beklenir. Dünyadaki eğitim anlayışı, artık belli bir yaş grubuna eğitim verilip sonrasında ne yaparlarsa yapsınlar olmaktan çıkmış ve 'hayat boyu öğrenme' veya 'herkes için eğitim' kavramı içinde kişilerin her yaşta eğitim süreci içerisine alınması anlayışı hâkim olmuştur."

Bakanların yazısında, yetişkinler için yaygın öğretim kurumlarında açılan ve usta öğreticiler tarafından verilen kurslara ilişkin rakamlar da yer aldı. Buna göre, 2000 yılında açılan kurs sayısı 11 bin 817 ve bu kurslara katılan kursiyer sayısı 271 bin 838; 2010 yılında açılan kurs sayısı 223 bin 966, katılımcı sayısı 3 milyon 945.



OA(OA/BT)