Cem TURSUN / İSTANBUL, Oda tv davasının 10. duruşmasına verilen aranın ardından tutuksuz sanık İklim Ayfer Kaleli'nin yarım kalan savunmasıyla devam edildi. Deniz Baykal ile ilgili iddialara yanıt veren Kaleli, "Bu iddiaları ortaya atan ben değilim. Ben kimsenin özel hayatının gizliliği ilkesini ihlal etmedim. Örgüt talimatlarıyla siyasi parti temsilcileri ile de irtibata geçmiş değilim" şeklinde konuştu. Savunma yaparken kendisini sürekli olarak baskı altında hissettiğini belirten Kaleli, "Hakkımda internette çıkmış binlerce haber var. Hepsi de yanlıştır. Savunma için söylediğim sözlerin basın tarafından cımbızlanarak yanlış anlamlar çıkarılmasından korkuyorum" dedi. Tutuksuz sanık Kaleli'nin bu kaygısını birçok kez dile getirmesi üzerine Başkan Ekinci, "Sürekli baskı altında bulunduğunuzu söylemeyin. Talep ederseniz beyanlarınızın yayınlanmasının yasaklanması gibi bir yola gidilebilir. Sonra 'Baskı altındaydım, kendimi savunamadım' gibi durumlar oluşabilir" diye konuştu. Kaleli bunun üzerine yayın yasağı talebinde bulunmayacağını ifade etti.


"BEN ÖLEYİM DE KURTULUN"


Kaleli savunmasını şöyle sürdürdü: "Muhabirler son birkaç gündür sürekli bana savunmanızda bomba haber var mı diye soruyorlar. Tekrar aynı linçi yaşamak istemiyorum. Şimdi de kurultay var. Onu baltalamak istiyorlar. Apo ve Saddam'dan sonra bu ülkede itibarsızlaştırmak için hakkında en çok haber yapılan kişiyim ben. Bir buçuk ay ismim gazetelerden düşmedi. Bu kadar düşmanla baş edemeyeceğim. Ben öleyim de kurtulun" Kaleli, "Olayın mağduruyum, sanığı değil. yüce mahkemenizin beraatime karar vermesini istiyorum" diyerek savunmasını bitirdi.


BAŞKANLA KALELİ'NİN İLGİNÇ DİYALOĞU


Mahkeme Başkanı Ekinci, Kaleli'ye bazı sorular yönelteceğini ancak kısa cevaplar vermesini istedi. "26 Ocak 2011 tarihinde Sayın Deniz Baykal ile odasında görüştünüz. Odada tam olarak ne oldu? Odaya giren çıkan olmadı mı? Sayın Baykal sizin yanınızda odaya kimseyi almaması konusunda sekreterine talimat verdi mi?" diye sordu. Kaleli ise, Baykal ile sadece 15 dakika görüştüğünü ve orada yaşananların bir ispatı olmadığını belirterek yaşadıklarını anlatmak istemedi. Başkan Ekinci'nin, "Taciz edildiğini iddia eden bir kişi olarak daha sonra neden iki kez arıyorsunuz Deniz Baykal'ı? Bu olay biraz komplo mu oluyor?" sorularına ise Kaleli, Baykal'ı daha sonra iki kez aramasının nedenini ise "Komplo amacıyla değil olayı ispatlamak amacıyla yaptım" diyerek cevapladı. Baykal ile odasındaki görüşmenin ardından Gürsel Tekin ile konuştuğunu ancak bir sonuç alamadığını belirten Kaleli, Soner Yalçın ve Doğan Yırdakul ile de konuyu görüştüğünü bu konuşmadan sonra olayı kapattıklarını ve hiçbir şey yapmamaya karar verdiğini söyledi.


"DAVA TÜRK FİLMİ GİBİ"


Kaleli'nin savunmasını tamamlamasının ardından avukatının savunmasına geçildi. Mahkeme Başkanı dışarı çıkarılan sanıkları Kaleli'nin savunmasını tamamlaması nedeniyle yeniden içeri çağırdı ve Kaleli'nin savunmasını sanıklara özetle aktardı. Başkan Ekinci'nin "Sanık hakkındaki iddiaları reddediyor. 'Selam bile vermiyorlar, bana kötü kötü bakıyorlar' diyor" demesi salonda gülüşmelere neden oldu. Kaleli'nin avukatı Çağrı Çetin ise Oda tv davasını Türk filmine benzeterek, "Bu davanın içinde Erol Taş da var, Tecavüzcü Coşkun da var ama Hulusi Kentmen gibi babacan bir hakimimiz de var. Bizi rahatlatan tek bir şey var, o da mahkeme başkanımızın babacan olması. Müvekkilime bir çamur atıldı ama izi kalmasın. Adalet yerine gelsin" dedi. Bu sözler de salonda gülüşmelere neden oldu. Avukatın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından sanık ve avukatların taleplerinin alınmasına geçilecek.


 


CT(HE)