Van’da evlenen Gürgin ve Gül Yaran’ın ilk çocukları ve en değerli varlıkları olan Doğukan'ın hayatı, geçen Ağustos ayındaki Ramazan Bayramı’nda meydana gelen kazanın ardından kabusa döndü. Bayramda evlerinin önünde sokakta oynayan Doğukan Yaran, amcası Ramazan Yaran’ın, geri manevra yaptığı otomobilin altında kalarak ağır yaralandı.

KAFATASI PARÇALANDI

Kafatası parçalanan Doğukan Yaran, kaldırıldığı Van Devlet Hastanesi’nde, yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Minik Doğukan, doktorların çabasıyla hayata tutundu, kulak arkasından alınan parçalarla da kafatasındaki parçalanmış bölge kapatıldı. Hayata tututan Doğukan için acı günler de başlamış oldu. Doğukan’ın kaza sırasında kafatasındaki ve yüzündeki yaralanmadan dolayı gözlerindeki sinirler de büyük zarar gördü. Bir gözündeki, görme yeteneğini kaybeden Doğukan’ın, sinirleri de zarar görünce göz kapağı sol gözünü tamamen kapattı. Van’daki müdahalenin ardından Doğukan Yaran, ailesi tarafından daha iyi tedavi olacağı umuduyla İstanbul’a götürüldü.

İSTANBUL DA UMUT OLMADI

İstanbul’da da iki kez ameliyat olan Doğukan’ın iyileşmesi bir yana, onarılamayan göz kapağındaki sinirlerin de her geçen gün işlevini yitirerek çalışmaz hale geldiği belirlendi. Sinirlerin kullanılamaması nedeniyle tıkanan gözyaşı kanalları ise, gözyaşının burnundan akması için bu bölgeye bağlandı. Sağlığına kavuşamayan Doğukan’ın, kaza sırasında göz içerisinde kalan tozlar da iltihaba neden oldu. Bu iltihaplar, yüzünün çeşitli bölgelerinde oluşan yaralarla dışarıya çıkmaya başladı.

DEPREMDEN MUCİZE KURTULUŞ

İstanbul’un da kendilerine umut olmaması üzerine Doğukan Yaran, anne ve babasıyla birlikte tekrar Van’daki evlerine döndü. Tedavisine burada da devam edilmesi planlanan minik Doğukan, bu kez geçen Kasım ayında Van depremini yaşadı. Yıkılan evlerinden mucize eseri hafif sıyrıklarla kurtarıldı. Doğukan ve ailesi, geride yıkık evlerini bırakarak İzmir’in Karabağlar İlçesi'ndeki yakınlarının yanına taşındı.

Doğukan Yaran, ailesi tarafından İzmir’de de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldü. Hastanedeki kontrollerde, gözdeki görme yeteneğinini göz kapağındaki sinirlerin görevini yapmasının sağlanması durumunda tedaviyle iyileşebileceği saptandı. Büyük sevinç yaşayan aile, şimdi umutla sürekli ileri tarihe ertelenen tedavilerin bir an önce başlamasını beklemeye başladı.

Oğlu için çırpınan anne Gül Yaran, "Oğlum ağlayamıyor, bir gözündeki yaşlar, burnundan akıyor. Sinirleri her geçen gün işlevini yitiriyor. Bunların tamamen yok olmaması için de bir an önce tedaviye başlanması gerekiyor ama sürekli erteleniyor. Sinirlerin işlevi bittikten sonra her şey için çok geç olacak. Oğlumun yaşadığı acılardan sonra anne olarak intiharı bile düyündüm ama onun için ayakta durmaya çalışıyorum. Kocam uzun süredir işsizdi, inşaatta yeni iş buldu. Ama ben hiç bir maddi yardım beklemiyorum. Sadeve oğlumun sağlığına kavuşması için yardım bekliyorum" dedi.



TY(İÖ/SS)