Milattan sonra 12'nci yüzyılda son günlerini yaşayan Doğu Roma İmparatorluğu'nda inşa edilen iki sur duvarı, bugünün en kıymetli eserlerini barındırıyor. Metropolis Kazı Başkanı Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Aybek, Doğu Romalıların savunma içgüdüsüyle aceleyle yaptıkları sur duvarlarından son bulunan mantolu kadın heykeli dışında bugüne kadar 3 erkek heykelinin yanı sıra yazıtlar, mimari yapı parçaları başta olmak üzere yüzlerce antik eser daha bulunduğunu söyledi.

SURLARIN İLGİNÇ HİKAYESİ

İzmir'in Torbalı İlçesi'ne bağlı Yeniköy yakınlarında bulunan Metropolis Antik Kenti'nde kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sabancı Vakfı, Metropolis Sevenler Derneği ve Torbalı Belediyesi'nin desteğiyle 1990 yılından bu yana sürüyor. Kazılarda bugüne kadar çok sayıda antik eser gün ışığına çıkartılırken son ortaya çıkan ve kentte bugüne kadar bulunan yazıtlardan kente yararı dokunmuş bir kadının heykeli olduğu anlaşılan heykel büyük heyecan yarattı. Heykelin gömülü olarak bulunduğu sur duvarlarının ilginç hikayesi ise duyanları hayretlere düşürdü.

Metropolis Kazı Heyeti Başkanı, Trakya Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Aybek, milattan sonra 12'nci yüzyılda son günlerini yaşayan Doğu Romalıların kendilerini korumak için hazır buldukları tüm malzemeyle sur duvarı inşa ettiğini söyledi. Doç. Dr. Aybek, "Bizim bu yıl gün ışığına çıkarttığımız başsız mantolu kadın heykeli Geç Helenistik Çağ denilen milattan önce 1'inci yüzyıla tarihleniyor. Ancak sur duvarları milattan sonra 12'nci yüzyılda inşa edilmiş. O dönem zayıflayan Doğu Romalılar kendilerini saldırılardan koruyabilmek amacıyla Metropolis'in antik sur duvarları ile stoasının bulunduğu alana biri 104 metre, diğeri 107 metre uzunluğunda, yüksekliği ortalama 3.5 metre olan iki sur duvarı örmüşler. Metropolis'in meclis binasının ortasından geçen bu duvar için de malzeme üretmek yerine çevrede hazır buldukları malzemeleri kullanmışlar. Bu malzemeler arasında meclis binasının oturakları, çeşitli mimari yapıların parçaları, mermer bloklar gibi yüzlerce parça bulunuyor" dedi.

Doç. Dr. Aybek, sur duvarına diklemesine yerleştirilmiş kadın heykelinin çıkartılmadan önce iki taraftan da görülebildiğini anlattı. Doç. Dr. Aybek, "Surun iki tarafından da görülebilen heykel, bir taraftan mermer bir taş parçasını, diğer taraftan ise bir heykelin boyun kısmını andırmakta ve birbirinden ayrı iki parçaymış izlenimini uyandırmaktaydı. Heykeli çıkartmak için İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'ndan izin aldıktan sonra duvarın o bölümünü yıktık, 2 metre boyunda yaklaşık 2 ton ağırlığında heykeli hazırladığımız raylı bir düzenek yardımıyla yerinden çıkarttık ve duvarı aslına uygun şekilde yeniden ördük. Heykeli de temizledikten sonra İzmir Arkeoloji Müzesi'ne gönderdik" diye konuştu. 



TG(İÖ/BT)