Merkez Bankası, Dünya Gazetesi ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirilen Para Politikaları  Konferansı için Elazığ'a gelen Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, önce Vali Muammer Erol'u makamında ziyaret ederek bir süre görüştü. Vali Erol'un ziyaret günü anısına kendisine hediye ettiği ay yıldız işlemeli bakır bir tablo ile yöresel motiflerin bulunduğu bir halıyı alan Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı, daha sonra bir otelde düzenlenen konferansa katıldı.

HANE HALKI BORÇLANMANIN ÖNÜNE GEÇMELİ

Elazığ Valisi Muammer Erol ile işadamlarının da katıldığı ve Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat'ın başkanlık ettiği  konferansta konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, hane halkının özellikle tüketicilerin aşırı borçlanmasının önüne geçilmesi ve buna mukabil kredilerin özellikle küçük ve orta boy firmalara verilmesi halinde, ekonomide hem iç, hem de dış talebin dengelenmesinin mümkün olacağını söyledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) açısından tüketici kredilerine göre KOBİ kredilerinin biraz daha avantajlı muamele göreceğini belirten Başçı, "Dolayısıyla bankacılarımız da bu tür kredileri vermekte daha rahat davranacaklar ve burada aslında bir teşvik sağlanmış olacak. Tüketici kredilerindeki risk aralıkları değiştirilmedi, oldukça yüksek seviyelerde kalmaya devam ediyor. Bu doğru bir strateji. Türkiye'nin tüketimi değil, üretimi finanse etmeye teşvik etmesi doğru bir tercih olacaktır" dedi.

KÜRESEL ENFLASYONDA BİR MİKTAR DÜŞÜŞ VAR

Enflasyondaki görünümün geçen yıllara oranla daha aşağı yönlü olmaya başladığına, küresel enflasyonda bir miktar düşüş gerçekleştiğine ve bunun bir süre daha devam etmesinin beklendiğine dikkat çeken Erdem Başçı, şunları söyledi:

"Gelişmekte olan ülkeler daha hızlı büyüyorlar. Bu işin tabiatı gereğidir. Onların zaman içinde gelişmiş ülkeleri yakalaması gerekir. Kişi başı gelir farklarının azaltılması için daha hızlı büyümeleri normaldir ve olumlu bir gelişmedir, ancak konjonktürel dalgalanmalara baktığımızda hem gelişmiş ülkelerin hem de gelişmekte olan ülkelerin konjonktürel küresel dalgalardan etkilendiğini görüyoruz. Özellikle 2008 sonlarında başlayan Lehman krizinden hem gelişmiş ülkeler hem de gelişmekte olan ülkeler oldukça fazla miktarda etkilendiler. Yakın zamana ilişkin bahsettiğim büyümeyle ilgili zayıflama sinyalleri de hem gelişmiş ülkeler için söz konusu, hem de gelişmekte olan ülkeler için söz konusu. Özellikle en başta Çin ile ilgili nispeten zayıf veriler gelmeye başladı. Gerek öncü göstergeler, gerek açıklanan büyümeyle, üretimle ilgili veriler nispeten daha zayıf bir görünüme işaret ediyor. Tabi Çin’i kendi geçmişiyle kıyaslamak lazım. Kendi geçmişinde her yıl yüzde 10 mertebesinde büyürken şimdi belki yüzde 8’lere yüzde 7’lere doğru bir azalma var büyümede. Onlar açısından bu bir yavaşlama esasında. Dolayısıyla böyle bir arka planda çalışıyoruz şu anda."

AVRUPA'DA İŞSSİZLİK SÜRÜYOR

Başçı, işsizlik oranlarında özellikle Avrupa’da, ABD’de ve İngiltere’de nispeten sınırlı ve arzu edilenin altında bir tablo bulunduğuna, Avrupa’da işsizlik oranının dikkat çekici bir şekilde artmaya devam ettiğine dikkati çekti. Başçı, "Avrupa’da daha atılması gereken adımlar var. ABD’de bir miktar iyileşme var ama o da kendi ifadeleri. Tatmin edici düzeyde değil işsizlikteki düşüş. İngiltere'de gene işsizlik yüksek seyretmeye devam ediyor" dedi.

Konferansın soru cevap bölümünde Dünya Gazetesi Başyazarı Osman Arolat'ın Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'ya "Bursa'da yaptığınız konuşmada küresel kriz açısından Türkiye ekonomisini uçağın piste inişine benzetmiştiniz? artık kemerlerimizi çözelim mi?" diye sorması üzerine Başçı, "Ben 2011 yılının sonlarında böyle bir benzetme yapmıştım. Uçağın iki tekerleği var. Biri krediler diğeri ise döviz kuru. Kemerlerimizi çözelim mi diye sorarsanız. Hayır çözmeyelim. Henüz erken" diye karşılık verdi.