Bursa’da oturan ev hanımı Nafiye Şimşek ile özel bir şirkette çalışan Mustafa Şimşek’in tek çocukları olan Mustafa İlker Şimşek, 23 Ağustos Perşembe günü evlerinin yakınındaki bakkaldan maytap aldı. Mahalle arkadaşlarıyla birlikte çatapat da denilen bu maytapları oyuncak tabancasına takarak patlatan Mustafa İlker, kapsülü dişiyle koparmaya çalışırken yanlışlıkla yuttu, oyunu bıraktı. Annesinin kızacağından korkup üst katlarındaki babaannesinin evine giden küçük İlker, bir süre sonra ağlayarak evlerine döndü.

'YA İÇİMDE PATLARSA'

Oğlunun sürekli ağlaması karşısında şaşkına dönen anne Şimşek, “İlker, sabah sokağa çıktı. Kahvaltı için seslendiğimde babaannesinde bir şeyler yediğini söyledi, gelmedi. Ama kısa bir süre sonra ağlaya ağlaya eve geldi. 'Anne maytap yuttum, kurtar beni, ya içimde patlarsa' diyordu. Çok korkmuştu. Ben de panikledim, ne olduğunu bilmediğim için hemen her zaman götürdüğüm özel hastaneyi arayıp, durumu anlattım. Kusturmanın, su içirmenin yararı olur mu, diye sordum. Geç kalmadan yapılacak bir şey varsa evde yapıp zaman kazanırım, diyordum. Bana yapabilecekleri bir şey olmadığını söyleyip, başka hastaneye başvurmamı önerdiler. Çekirge Devlet Hastanesi’ne gittik, oradan da Dörtçelik Çocuk Hastanesi’ne sevk ettiler. Oğlumu hemen yoğun bakıma aldılar. Genel sağlık durumunda bir kötüleşme yoktu. Ama maytap meğer zehirli bir şeymiş, 'çoklu organ yetmezliği gelişebilir' dediler. Bu zehirlenmenin karaciğer nakline bile yol açabileceği söylendi. Orada ilk müdahale yapıldıktan sonra 'Çocuğunuzu ambulans helikopterle İzmir’e, nakil de gerektiğinde yapılabilecek Kent Hastanesi’ne gönderiyoruz' dediler. Ben oğlumun midesinin yıkanıp evimize döneceğimizi sanırken, durum değişti" dedi

"BU ÖLÜM OYUNLARI SATILMASIN, SATTIRILMASIN"

Helikopter ambulansa kendilerini almadıklarını belirten Nafiye Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:

"Oğlum aynı gün saat 19.00 sıralarında Kent Hastanesi’ne yatırılırken biz daha yoldaydık. Eşimle otobüsle o gece saat 24.00'e doğru hastaneye ulaştık. Oğlumu yoğun bakıma almışlar. İyi olduğunu söylediler, ertesi günü öğleden sonra da servise çıkarıldı. Bugün de taburcu edildik. Oğlum erken müdahale sayesinde ölümden döndü. Ancak anne baba olarak bu süreçte biz de ölüp ölüp dirildik. Oğlumuzu sağlıklı şekilde yeniden kucağımıza alıp evimize dönüp dönemeyeceğimizi bilemiyorduk, çok büyük korkular, endişeler yaşadık. Oğlumu kurtarmak için bu devlet seferber oldu, helikopter ambulans kaldırdı. Oğlum kurtuldu ama İlker gibi binlerce çocuk bu zehirli maddelerle oynuyor. Madem ki tehlikesi bu kadar büyük neden böyle şeyler satılır, sattırılır. Çocuklar için ölüme davetiye çıkarılır. Yaşadıklarımızı başka çocukların, anne babaların yaşamaması için böylesine tehlikeli, adı oyuncak bu ölüm oyunları satılmasın, sattırılmasın. Çatapat denilen ölüm tuzakları yasaklansın.”

"YUTUNCA KORKTTUM"

Maytabı yuttuktan sonra tabancasında patladığı gibi karnında da patlayacağını düşündüğünü belirten İlker, “Maytabı annemden habersiz bakkaldan aldım. Yutunca korktum, içimde patlayacak sandım, bana bir şey olacak diye korkudan ağlamaya başladım. O zaman anneme söyledim. Bir daha çatapatla oynamayacağım” diye konuştu.