Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Başbakanlık Yatırım, Destek ve Tanıtım Ajansı işbirliğiyle Al - İktissad Wal - Aamal Group tarafından düzenlenen 7. Türk - Arap Ekonomi Forumu ( TAF ) Four Seasons Otel'de devam ediyor. Forumun ikinci gününde Türkiye ve Arap Baharı konulu panele Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tunus Maliye Bakanı Houcine Dimassi, Katar Maliye Bakanı Yousef Hussein Kamal, Delta Petrol Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Habbab ile Türk ve Arap iş dünyasından isimler katıldı.


"ARAP DOSTLARIMIZ TÜRKİYE'DEN MALK MÜLK ALABİLECEKLER"


Bakan Şimşek forumda yaptığı konuşmada, Türk - Arap ilişkilerine değindi. Şimşek, "Arap baharına bakarsak biz çok heyecanlıyız. Kısa vadede bile Arap Baharı bölge ülkelerinde büyük bir değişikliğe neden oldu. Belki bazı belirsizlikler, tahribat ortaya çıktı. Ancak, orta ve uzun vadede daha fazla fazla istikrar getirecektir. Bütün bu geçiş döneminin iyi yönetilmesi, beklentilerin karşılanması, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve bütün ülkelerin toprak bütünlüğünün korunması gerekir. Değişikliğin ana yöneticisi de halk olmalıdır. Arap dünyası Türkiye'ye pek çok güç katmıştır" dedi.


Bölgenin oldukça güçlü yeraltı kaynaklarına ihtiyacı olduğunu kaydeden Bakan Şimşek, "Bölgenin belli yerlerinde büyük zenginlik var. Demografik durum çok önemli çünkü bölgenin büyük bir bölümü genç nüfustan oluşuyor. Genç nüfusta ilerlemek için büyük bir istek var" dedi. Şimşek, "Doğal kaynakları zengin olmayan ülkelerin ekonomilerini çeşitlendirmekten başka seçenekleri de yok. Ne yapmak gerekir? Reform yapmak lazım. Yatırım ortamını geliştirmemiz lazım. Türkiye'de dahil bu konuya. Yaptık bir şeyler ama daha fazla şey yapmamız gerekir. İyi gelir sağlamaya çalışan güzel bir sermaye var ortada. Kendi evimizi düzene sokmalıyız. Vergilerimizi ticari uygulamalarımızla şeffaflığı sağlamamız gerekir. Böylece refah ve istihdam yaratılabilsin. Bunlar için reform gerekir" diye konuştu. Şimşek, "Türkiye çeşitli serbest ticaret anlaşmaları yaptı ama bunların sayının artması lazım. Bölgesel ticaret anlaşmaları yükselen bir trend, bundan korkmamak lazım. Rekabet iyidir, inovasyonu ve verimliliği getirir. Serbest ticaret anlaşmaları ekonomik ilişkileri güçlendirir. Bazı ülkelerle daha yakın ilişkiler istiyoruz. Bu nedenle bazı adımlar attık. Arap dostlarmız Türkiye'den gelip mal mülk alabilecekler" diye konuştu.


"SURİYE İLE İLİŞKİLER EKONOMİK ANLAMDA DONMA NOKTASINDA"


Bakan Mehmet Şimşek, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gelişmelerden sonra yaşanan ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Şimşek, "Suriye ile ilişkiler son hızla gelişiyordu. Son dönemdeki olaylar hemen hemen bütün ekonomik ilişkileri bütün yatırımları hatta insanların geçişini ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkiledi. Tabii ki bizim Suriye ile son kriz öncesinde serbest ticaret anlaşmamız yürürlükteydi. Çok geniş bir yelpazede ticari ilişkilerimiz sözkonusuydu. Türk yatırımcıları gerek turizm gerek diğer çimento gibi diğer alanlarda önemli projeler üzerinde çalışıyorlardı. Ben inanıyorum ki Suriye halkının iradesi tam olarak güçlü bir şekilde yönetime yansıdıktan sonra Suriye güçlü bir şekilde bölgede konumlanacak Türkiye ile Suriye halkı arasında en ufak bir problem yok. Bizim Suriye halkıyla en ufak bir sorunumuz yok. Suriye'deki rejimin kendi halkına baskı yapmasını ve şiddete başvurmasını tasvip etmediğimiz için şu anda ekonomik anlamda ilişkiler donma noktasına gelmiştir. Ben inanıyorum ki Suriye'de halkın iradesi egemen olunca ilişkilerimiz çok çok daha güçlü bir hale gelecek. Biz Suriye'nin birliğini beraberliğini bütününü gelişmesini refahını çok önemsiyoruz. Bir komşu olarak değişim sürecinin gelişmesi için destek vereceğiz" diye konuştu.


"GELİN TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPIN. SEKİZ YILDA PARANIZIN TÜMÜNÜ GERİ ALIRSINIZ"


Delta Petrol Ürünleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Habbab ise "Arap Baharı Arap yazına dönüşürse çok hararetli olabilir. Arap Baharı olarak kalması daha iyi olabilir. Türk - Arap İş Konseyi DEİK' te Türk -Arap ilişkilerini yönetiyorum. Türkler ile Araplar arasında 1922' den 2000 yılına kadar Türk ve Araplar arasında ilişki ve iletişim yoktu. Türkler Araplar'a güvenmiyoruz diyorlardı. Biz Türkiye ile ilgileniyoruz her zaman bir adım attğımızda insanların bize arkalarını döndüğünü görüyoruz" dedi. Habbab, "2000' den sonra başa gelen Türk hükümeti müthiş şeyler yaptı. 70 - 80 yılda olanları son 10 yılda tersine çevirdiler. Mükemmel ilişkilere çevrildi bu durum. Arap ülkeleriyle Türkiye arasında önümüzdeki yıllardaki ilişki çok güzel olacak. 70 - 80 yıldan bile fazla sürecek. Gelin Türkiye' de yatırım yapın sekiz yılda paranızın tümünü geri alırsınız" diye konuştu. Habbab konuşmasında rakamlar da verdi. Habbab, "Serbest ticaret çok şeyi değiştirdi. Gümrükleri kaldırmak demek değildir bu serbest ticaret. İnsanları biraraya getirmek demektir. İnsanlar biraraya gelince daha fazla iş yaparlar. 1995'te Türkiye ile Suriye arasındaki iki yönlü turizm 31 bin kişiydi. 2010' da 1,3 milyon kişiye çıktı. Lübnan' dan gelen toplam turist sayısı 2010' a kadar 20 bin kişiydi. 2012' de 100 binden fazla Lübnan'lının Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. Bu yatırım için çok uygun bir ortam yaratıyor" dedi.