Tahta oymacılığın tekniğine uygun olarak tek çivi bile kullanılmadan yapılan mihrap ve minberler ile farklı tahta oymacılığının ortaya konulmaya çalışıldığı diğer alanlarda, geleneksel el sanatlarının tüm incelikleri de eserlerde dikkat çekiciliğini koruyor.  Nevşehir Yeni Sanayi Sitesi’ndeki kendisine ait işletmede çalışmalarını sürdüren ağaç oymacılığının Nevşehir’deki son temsilcisi 57 yaşındaki Halil Evdirir, ağaç oymacılığının bir dalı olan oyma kuntekari alanında halen Bekir Efendi Camii'ne konulacak mihrabın çalışmasını yaptığını belirtti. Kuntekari oyma ağaççılığın bu sanatta bir dal olduğunu ve birbirine geçmeli ve 1 çiviye bile ihtiyaç duyulmadan yapılan ürünleri kapsadığını anlatan Evdirir, Türkiye’de bu sanata yönelik ilginin nostalji olarak ahşap eskitme gibi farklı bir yönde ilgi gördüğünü kaydetti.

Kuntekari ağaç oymacılığında mihrap, mimber, sanduka, tavan, çekmece, mobilya ve dekorasyon gibi zengin çeşitliliğin ortaya konulabileceğini dile getiren Evdirir şöyle dedi:

"Bu alanda Nevşehir’de tek başıma çalışma yapıyorum. Tek başına bir mihrabın çalışmasının 9 ayda bitiriliyor olması, bu sanatın ne denli estetik bir tarzda  olduğunu da ortaya koyuyor. 5 metre 70 santim boyunda ve 2.5 metre enindeki bir mihrabın sanatın tüm inceliklerini içerisinde taşıması, bu sanatın zorluğunu, ama zorluğu kadar da tamamlandığında oldukça farklı bir atmosfer yapısını da yansıtması bakımından oldukça zevkli bir çalışma olduğunu söyleyebilirim. Ceviz, kayısı ve maun ağaçlarından, 3 bine yakın 'babalar', bilezikler, direkler ve oyma tablaların yer aldığı mihrabın hiç birinde çivi kullanılmadığı gibi bütün parçalar içiçe geçerek monte edilmektedir."



AK(OE/İD)