Ege Karadenizliler Vakfı’nın İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde düzenlediği paneli Kültür eski Bakanı Suat Çağlayan yönetti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasında, yüzülebilir körfez, kıyı bandı düzenlemeleri, Yeni Fuar alanı, Akdeniz Akademisi, EXPO 2020’nin İzmir’e kazandırılması, banliyö-metro ve tramvay projelerini anlattı. Tramvay projeleri için DPT’den onay beklediklerini belirten Kocaoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın yaptığı 3 metro hattını yapmak istedikleri ancak, projelerinin Büyükşehir Belediyesi tarafından hazılanmadığı yönündeki açıklamasına yanıt verdi. Kocaoğlu, şöyle konuştu:

"Biz Üçkuyular-Narlıdere, Halkapınar-Otogar projelerini teslim ettik. Buca hattını kendilerinin yapacağını çok önceden açıkladıkları için projesini yapmadık. İki hattın proje ve evrakları önlerindedir. İstedikleri zaman ihaleye çıkmamaları için bir neden yok. Bakan Yıldırım’ın 'Projeyi yapacak ve gönderecekler’ sözünü kendisine yanlış veya eksik bilgi verildiği şeklinde yorumluyorum."

Tramvayla ilgili sayısal verilerde 1 saatte taşınacak yolcu sayısının tutmadığı gerekçesiyle yatırım programına alınmadığı bilgisinin geldiğini belirten Kocaoğlu, İzmir gibi 4 milyonluk kentte tutmayan sayıların 500-600 bin nüfuslu kentlerde nasıl tuttuğunu sordu. Kocaoğlu, "Samsun, Kayseri, Gaziantep, Konya’da tutan bu sayılar her nedense İzmir’de tutmuyor. İzmir kamuoyu bunu bilmelidir. Bakan Yıldırım’la tramvay konusunu sürekli konuşuyoruz. Takip ettiğini söylüyor. Bir an önce onay gelirse, kaynak da bulmuşken kent içi ulaşım ve hava kirliliğinin önlenmesi için yararlı olacak" dedi.

Merkezi Hükümet’le banliyö hattı işletmesi olan İZBAN’da yüzde 50, Jeotermal A.Ş.’de ise Valilik’le yüzde 50 oranında ortak olarak birlikte başarılı çalışma yaptıklarına dikkat çeken Kocaoğlu, öte yandan da Alsancak limanı ve Stadı’na yapılmak istenen AVM’leri karşı çıktıklarını söyledi.

"BİR GARİP EL PROJELERİ ENGELLİYOR"

Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinin 'Garip bir el' tarafından takip edildiğini ve bu el tarafından gecikmesi için çaba harcandığını söyledi. Bu elin pozitif olmasını dilediklerini belirten Kocaoğlu, kendilerinin yaşama pozitif baktığını söyledi. Belediye’ni Eşrefpaşa Hastanesi’nin okullardaki öğrencileri köylerdeki İzmirliler'e şifa dağıttını, yıllarca sağlık taraması yaptıklarını ve hastaları Hastane’de tedavi ettiklerini belirten Kocaoğlu, "İl Sağlık Müdürü başarılı bir çalışma yaparak bu işi kendilerinin yapacağını söyleyerek sağlık taraması yapmamızı engelledi. Bu hizmete de engellemek gibi büyük iş başardılar. kutlamak gerekiyor" dedi.

BU KENTİN YÜZÜ SÜMÜKLÜ DEĞİL

İzmir’in her yıl merkezi hükümete 27-28 milyar TL verirken, kentin Vali’nin maaşı, Büyükşehir Belediyesi’nin ödeneği dahil İzmir’e 7.5 milyar TL verdiğini söyledi. Kocaoğlu, "İzmir’in eksiklileri vardır. Ancak İzmir’in eli yüzü sümüklü değildir. Bir Genel Başkan Yardımcısı bu kenti böyle tanımlayamaz" dedi.

"BELEDİYELERLE FUTBOL TOPU GİBİ OYNANACAK"

Kocaoğlu, Bütünşehir Yasası'nın Türkiye’deki idari sistemi baştan aşağı değiştirdiğini,  sadece ilçe ve Büyükşehir Belediyesi’nin kalacağını söyledi. AK Parti iktidarı döneminde yerel yönetimlerle ilgili her yasa değişikliğinde ortak noktanın belediyelere görevler verilmesine karşın bunları yapacak kaynak ve yetki verilmediğine dikkat çeken Aziz Kocaoğlu, "Mutlaka son imza yetkisi İllerdeki müdür, bölge müdürü, müsteşar ya da bakanlara bırakıldı. Şimdi bu da yetmiyor gibi Vali Başkanlığında illerde izleme ve koordinasyon komitesi kurulacak. Örneğin bir Bakan bir ilçeye torpil yapmak isterse Vali’ye telefonla sözkonusu ilçeye yatırım talimatı verebilecek. Ama bu yatırımın ödeneği bütçesini önceden oluşturmuş, projelerini yürüten Büyükşehir Belediyesi’nden kesilecek. Bu yerel yönetimlerle futbol topu gibi oynamaktan başka bir şey değil. Tek adam yönetimine gidiyoruz. Bir hamle sonra bu da gerçekleşecek" diye konuştu.

METRO SORUSUNA İNÖNÜ CEVABI

Kocaoğlu, panel izleyicilerinden birisinin Üçyol-Üçkuyular metrosunun ne zaman biteceğiyle ilgili sorusuna yanıt verirken, İsmet İnönü dönemindeki demiryolu yapımından örnek verdi. Başkan Kocaoğlu, "Erzurum’a demiryolu yapılırken İnönüye gelip,yapımından vazgeçmeyi önermişler. Bunun nedenini ise 'Bir kayaya denk geldik. Hergün ancak 50 santimetre ilerleyebiliyoruz' diye açıklamışlar. İnönü ise 'Tamam işte ilerleniyorsa, biter' demiş” dedi.

SADECE CUMHURBAKANLIĞI DEVLET DENETLEME GELMEDİ

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise, Başbakan’ın "CHP’liler belediyecilikten anlamaz" sözüne gönderme yaparak başladığı konuşmasında, "Evet bu doğru bir tespit. CHP’liler Erdoğan’ın anladığı belediyecilikten anlamaz. İstanbul’da 2 dakikada bir altgeçitten geçiliyor. 2 sene sonra kent ne hale gelecek merak ediyorum. Bir yerden başka bir yere gitmek için adeta boğuşuyorlar” dedi.

Eskişehir’de uyguladığı projeleri anlatan Büyükerşen de belediyesinde sürekli denetim yapıldığını anlattı. Büyükerşen, "Müfettişlerden başımızı kaldıramıyoruz. Sayıştay, maliye denetçileri var. O kadar çok ki. Bir Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme kurulu gelmiyor. Bina dışında iki ofis ayarladım. Bizim çocukları oraya yerleştirdim. Müfettişler belediyedeki klimalı odalarda kalıyor. Hatta bir gün müfettişlere 'Sizi burada görevlendirsinler. Nasıl olsa yılın büyük kısmını burada geçiyorsunuz. Harcırah masrafından kurtulurlar' diye esprili öneride bulundum" dedi.

Bütünşehir Yasası'nın Türkiye’de bir bölünme, ikili model yarattığını iddia eden Başkan  Büyükerşen 29 ilin ayrı bir mevzuata tabi olduğunu, kalan 52 belediyenin eski Belediye Kanunu ile yönetildiğini kaydederek, "Köylü başına ne geleceğini bilmiyor. Evinin arkasına bir oda yapmak istese, kente gelecek mimar tutacak. Belediyeden ruhsat işlemleri yaptırmak için para harcayacak" dedi.

Valilik başkanlığındaki İzleme ve Koordinasyon komitesinin de dolaylı olarak Başbakan’a bağlı olacağını belirten Büyükerşen sistemin tek adamlığa gittiğini, adeta eyalet sistemine gidişin provası olduğunu söyledi. AK Parti’nin seçimle kazanamadığı belediyeleri bu kez de yasayla kazanmaya çalıştığını belirten Büyükerşen, belediye başkanlığı bitince 'Gel gözüm seyreyle Türkiye demokrasisi', 'Üniversite eğleniyor' ve 'Dostlarım ve arkadaşlarım' adlı kitaplar yazacağını söyledi. Konuşmaların ardından iki başkana 'Belediyeciliğin öğretmenleri' denilerek çiçek hediye edildi.



UB(İÖ/İD)