İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bugün öğle saatlerinde duruşma sonrası eşi Türkegül Kocaoğlu, oğulları Çağdaş ve Ulaş Kocaoğlu ile birlikte adliye yakınlarında bir lokantada yemek yedi. Ardından Avukatı Ercan Demir'le birlikte adliye yakınlarında bir kafede çay içen Kocaoğlu, burada CHP Bayraklı ilçe örgütü üyeleri ile sohbet etti. Bir partilinin “Bu gidişle belediye başkanı bulamayacağız” sözleri üzerine Kocaoğlu, “Belediye başkanı bulursunuz. Her zaman bir belediye başkanı gelir. Siz merak etmeyin” diye konuştu. Aynı dava kapsamında tutuksuz yargılanan 'Kubilay' filmini çeken Fatih Akıncı da “Başkanım ben bu davada neden yargılanıyorum anlamış değilim. İstanbul Belediyesi'ne de film çektim” dedi. Akıncı, Kocaoğlu’na Atatürk'ün 'Nutuk' ve 'Kubilay' filminin kasetlerini hediye etti. Başkan Kocaoğlu duruşmaların sona ereceği 13 Nisan tarihine kadar izinli olduğunu hatırlatarak, “13 Nisan tarihinden sonra dava kapsamında yargılanan bürokrat arkadaşlarımla birlikte İzmir'i şahlandıracağız” diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANINDAN SERZENİŞ

İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Cahit Kargılı, öğleden sonraki oturumun başında basında çıkan bazı haberlere tepki gösterdi. Mahkeme salonuna “Burada basın var mı” diye soran Kargılı, “Basın bilgi edinme hakkı çerçevesinde görevini yapıyor. Ama davaya magazin yönüyle bakmak doğru değil. Haberlere baktığımızda 'Mahkeme yanlış isimleri çağırdı, Şu değil de bu getirildi. Yanlış Mahmut'u getirdiler' gibi ifadeler kullanılıyor. Böyle birşey yok. O yüzden mahkemede olanları magazinleştirmeyin. İddianamede sanık olarak kim varsa biz onu çağırıyoruz. Ortada yanlışlık varsa, onu biz yapmadık. İsimleri savcılık çağırıyor. Dava açıldığı için biz de tebligatı yaparız. Biz yanlışlıkla tebligat çıkartmadık. Kendi kendinize anlamlar yükleyerek yorumlar yapmayın. Yorumlayacaksanız bilgiye dayalı yorum yapın. Bilmiyorsanız da sorun” dedi.

KONUŞMALARIN ANLAMI BOZULDU

Tutuklu yargılanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey, ifadesinde herhangi bir suç örgütünün varlığından haberi olmadığını, varlığını da kesinlikle kabul etmediğini söyledi. Kendisi hakkında çıkar ve menfaat sağladığına dair bir iddia da olmadığını belirten Bey, telefon dinlemelerindeki sözlerinin anlamının bozulduğunu açıkladı. Erhan Bey, ilk sorgusunu yapan Savcının kendisine “Seni karşıma kim getirdi. Böyle şey olur mu?” dediğini, Mahkemenin de kendisini tutuklamadığını söyledi. Kaçmadığını, Soruşturma Başsavcısı’nın itirazı üzerine konunun yeniden gündeme gelmesiyle bazı gazetelerde tutuklanacaklar listesinde adını görünce kendisinin Savcıya gittiğini söyledi. Erhan Bey, katlı otopark ihalesinden ancak 11 gün sonra Pervin Şenel Genç’in telefonda “Burayı işletebilir miyiz?” diye sorduğunu, kendisinin de danışmanlık yetkisiyle “İşletebiliriz” dediğini söyledi. Buna karşın Savcının kendisinin ihaleyi iptal etmekle suçladığını belirten Bey, telefon dinlemelerindeki konuşmaların çarpıldığını, değiştirildiğini, anlam bütünlüğü değişecek şekilde konuşmaların bozulduğunu öne sürdü. Erhan Bey, bir telefon konuşmasında Pervin Şenel Genç’e “Sabah saat 04.00’a kadar uyuyamadım” dediğini, Savcının bunun nedenini sorduğunu da söyledi. Bey “Uyuyamadım yani. Suç mu uyumamak” dedi. Bey, Cezaevi’nde İZSU kasasını soyan bir zanlıyla altlı üstlü yattığı için yine sabaha kadar uyuyamadığını dile getirdi.

İddianamede vergi denetçileri ve Sayıştay raporlarının bilirkişi olarak görevlendirildiğini belirten Erhan Bey, özellikle vergi denetçilerinin yetkin kişiler olmadığını söyledi. Soruşturmanın devam ettiğini öğrendiğini belirten Bey, bu nedenle içinin cızladığını belirterek “Ola ki suçsuzluğum anlaşıldı. Serbest kalıp evime gitsem. Üç gün sonra yine bu dava kapsamında birileri bizi sabaha karşı evimizden gözaltına alır da tutuklanır mıyız? Sadece hukuk sistemine ve adalete mi sığınmalıyım? Yoksa “Yüce Rabbim sana sığınıyorum mu?' diyeceğim. Dışarı çıkınca bu endişeyi duyacak mıyız” dedi.

SAĞLIĞIM ELDEN GİDİYOR

Daha sonra tutuklu yargılanan Büyükşehir Belediyesi Karar ve Tutanaklar Daire Başkanı Tülay Azeri, ifade verdi. Tülay Azeri'yi avukat olan kocası Emin Azeri, savundu. Azeri, “Pervin hanımla yaptığım bir görüşme nedeniyle, 4 aydır tutukluyum. Şeker hastasıyım. Sağlığım önemli derecede etkileniyor. 21 İlçe belediyesi bize bağlı. Katlı otopark ihalesinde usulsüzlük ve ihaleye iptal ettirme gibi bir yetkim yoktur. Zaten ihalelerin tümünü şeffaf bir şekilde yapmaktayız. Basın ilan kurumuna ilan verip, yapılıcak ihaleler gazetelerde yayınlanıyor. Katlı otopark ihalesinde vakıfların görevlisi olmadığı iddia ediliyor. Tüm ihalelerde vakıfların görevlisi ve gözlemcisi bulunmaktadır. Bu suçlamalarla ilgili tüm belgeleri isterseniz mahkemenize sunarım. Sedat Bozkurt, kendi isteğiyle ihaleden çekilmiştir. 36 yıldır devlet memurluğu yaptım. O kadar yıl örgüt üyesi olmadım da şimdi mi örgüt üyesi olmuşum?” dedi.



DHA(İÖ/AAA)