Yemekte, tutuklu gazeteciler ve milletvekilleri, AK Parti’nin gizli bir gündeminin olup olmadığı, 4+4+4'le neyin planlandığı, CHP’nin buna neden karşı çıktığı, AB süreci, Suriye konusu, Türkiye’nin dış politikası ve ekonomideki durum ile ilgili konuların ele alındığı bildirildi. 

4+4+4 yasa tasarısını protesto etmek için Ankara’da KESK'in sürdürdüğü eylemle ilgili konuşan Kılıçaroğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'de demokrasi yok. Anayasa diyor ki; 'Toplantı, gösteri kısıtlanamaz. İzin almadan insanlar toplantı ve gösteride bulunabilirler.' Bu nasıl bir sistem? Kişiler Parlamento’da görüşülen bir yasa dolayısıyla düşüncelerini aktarıyorlar. Bir araya gelecekler, slogan atacaklar, kimseyi dövmeyecekler, şiddet uygulamayacaklar, taş atmayacaklar, bomba atmayacaklar, düşüncelerini söyleyecekler. AKP diyor ki 'Hayır sen düşünceni söyleyemezsin.' Ama ben söylemek istiyorum. 'O zaman cop ve şiddet uygularım.' Üstelik bunlar orantılı da değil, orantısız bir şiddet. Demokrasi konusunda duyulan kaygıyı sadece arttırır bu şiddet. Batıda da artık Türkiye’de sağlıklı bir demokrasinin olmadığı yönünde güçlü bir akım oluşmaya başladı. Güçlü bir damar ortaya çıkmaya başladı. AKP'nin şiddeti aslında bu damarı besliyor. Maalesef üzülerek bunu ifade etmek istiyorum."

12 Eylül davasına CHP’nin de katılacağına dair iddialar üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Mağdur olan biziz. Partimiz kapatıldı. Genel başkanlarımız hapse atıldı. Mal varlıklarımıza el konuldu. Biz taraf olmayacağız da kim olacak? Taraf olacağız tabii. Hakkımızı arayacağız. Ama bunun nasıl bir sonuç doğuracağını bilmiyorum. Buna yargı karar verecek ama biz taraf olmakta kararlıyız. Çünkü bu düzeni yaratan AKP'yi bu milletin başına bela edenin de 12 Eylül rejimi olduğunu kimse unutmasın. Gerçek bu. Bunun da hesabını soracağız" diye konuştu.