CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nı ziyaret etti. EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, ekonominin genel yapısı hakkında bilgi verdi.

NÜKLEER SANTRALİN SADECE RİSKİNİ ÜSTLENİYORUZ

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, dünyanın en pahallı nükleer enerji anlaşmasının yapıldığını belirterek, "Nükleer santralden söz ettik. Rusya ile bir anlaşma yapıldı. Kilowatt saati 13.5 sent KDV hariç. Dünyanın en pahallı enerjisi. Sadece nükleer santralin getirdiği riski üstleniyoruz. Biz teknolojiyi öğrenemeyeceğiz, bu anlaşma doğru bir anlaşma değildir. Biz nükleer teknolojiyi öğrenmek istiyoruz. Siz Çin'e gidip bir bilgisayar programı ya da bilgisayar sattığınız zaman 'söküp takmasını öğreteceksiniz' diyor. Fiyat dayatıyorlar bunu alacaksınız. Rusya'dan elektrik satın alırım daha iyi. Hiç değilse nükleer santralin riskini almam. Yenilebilir enerji kaynakları var. Almanya, Fransa, Japonya tamamı enerji politikalarını değiştirdi. Neden biz Şanlıurfa'yı enerji tarlalarına dönüştüremiyoruz ne engelimiz var" dedi.

DIŞ POLİTİKADA KAVGALI OLMADIĞIMIZ KİMSE KALMADI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantısı'nda işadamlarına ülke gündemini değerlendirip, "Dış politikada kavgalı olmadığımız kimse kalmadı. Atalarımız, 'savaş zorunlu olmadıkça cinayettir' demişti. Bugün sıfır sorun diye başladık herkesle kavgalı hale geldik. Dış politikada başarısız olursanız bunun ekonomi ve dış siyasette de yansımaları olur. Sınır komşularımızın olduğu yerlerde ticarette ciddi bir açmazla karşı karşıyayız. Aramız çok iyiydi bir sorunumuz yoktu. Dış politikayı kurgularken ülkenin çıkarları üzerine belirleyeceksiniz. Çıkarların dengelenmesi gerekir. Biz bunu yapmadık, yanlış yaptık, açmazla karı karşıyayız" dedi.

TERÖR SORUNUN YENİ BİR İKLİMLE ÇÖZÜLÜR

Kılıçdaroğlu, iç politikadaki en önemli sorunun terör olduğuna dikkat çekerek, terör sorununa siyasetin çözüm bulamadığını söyledi. CHP lideri, şöyle konuştu: "Siyaset sorunu çözüm üretemedi, çözümsüzlük üretti. Sorundan kaçtı sorunu askere havale etti. 'Gidin siz çözün' dedi. İki baldırı çıplakla başladık eleştiriye. Bugün geldiğimiz noktada binlerce şehit verdik binlerce gazimiz var. Sorunu çözmemiz gereken kimdi? Siyaset kurumu. Nerede çözülecekti? TBMM'de. Getirdik mi çözdük mü? Hayır. Sorun bizim çözme irademizin dışına taşmış olur ve kaybeden biz oluruz. Anayasa uzlaşma Komisyonu kurduk 4 siyasi parti var, ama çözülemiyor. Bir yol gösterdik, ama diğer siyasiler bunu yanaşmadı. Demek ki yeni bir iklime yeni bir anlayışa sorunları çözme konusunda yeni bir iradeye ihtiyaç var. Bunu kim yapabilir? Türkiye'yi en zor zamanlarda çekip çıkaran parti ki siz onu biliyorsunuz ona güç verin."

YABANCI SERMAYE 10 AYDA YÜZDE 43 DOLAR BAZINDA KAR ELDE EDİYOR Kılıçdaroğlu, yabancı sermayenin vergisiz kazancına değinerek, şunları söyledi:"Ekonomide de çıkmazdayız. 10 yılda altı kez mali af çıktı. Sistemin düzelmesinin yolu yeni bir ekonomi politikasından geçer. Anahtarı reel ekonomi. Üreteceksiniz ve hakça bölüşeceksiniz. Finansı, reel ekonominin önüne geçirirseniz başarıyı yakalayamazsınız. Yılbaşında herhangi bir yabancı 1 milyon dolarını İMKB'ye yatırdığında Ekim sonunda 1 milyon 463 bin dolar kar elde eder. 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar. Hiçbir tüccar sanayici esnaf 10 ayda yüzde 43 dolar bazında kar elde etmez. Yabancılar elde ediyor yani vergisiz kılçıksız. Bu karı hepimiz ödüyoruz. Bu ekonomi politikası işsizliği önler mi? Hayır. Olan işsize oluyor. Huzurlu bir toplum yaratmak istiyorsak üreten Türkiye'yi yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Onun önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Bu olduğu taktirde biz gelişebiliriz" dedi.

HOLLANDA KONYA KADAR, TARIM İHRACATI SEKİZ KAT FAZLA

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de tarımın kötü durumda olduğunu, Konya kadar olan Hollanda'nın tarım ihracatının 80 milyar dolar iken Türkiye'nin 12 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, "Neyimiz eksik Hollanda'dan. Bir eksiklik var. 2012 yılında biz saman ithal eden ülke olduk. Bu tablo Türkiye'ye yakışan bir tablo değil. Meramız yaylamız suyumuz insanımız var. Bu tabloyu yaratan işadamı tüccar sanayici değil politikacı. Üzücü olan da bu zaten. Halkın seçtiği politikacı halkı samana muhtaç hale getiriyor" dedi.

DÖRT SIRA GERİLEDİK

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 1987 yılında 20 ekonomi arasında 14'ncü sıradayken bu yıl 18'nci sıraya gerilediğini belirterek, "Gazetelerin ekonomi sayfalarını açın başarılı bir ülke görüyorsunuz. 1987 yılında 20 büyük ekonomi arasında 14'ncü sıradayız. 2012 yılında 18'nci sıradayız. 'Çok parlağız' diyoruz, ama dört sıra gerilemişiz. Hedef neydi ilk 10. En az yüzde 7 büyüme ile girmemiz lazım. Birbirimizi kandırıyoruz" dedi.

EĞİTİMLE MERAK KÖRELTİLİYOR

Kılıçdaroğlu insanın doğasında olan merakın eğitimle köreltiğini öne sürerek, "Büyümenin ikinci anahtarı bilgidir. Bilgi toplumu üniversitelerin bilgi üretmesi demektir. Aklın özgürleştiği toplumlarda bilgi toplumu yakalanır. İnsanın doğasında olan bir şeyi eğitimle köreltiyoruz. İnsanı geliştiren şey, meraktır. En büyük korkularımdan biri budur. Bu korkumun gerekçelerinden biri iki üniversitemizde fizik bölümünün kapanmasıdır" diye konuştu.

 BÜYÜMEK İÇİN ÖZGÜRLEŞMEK GEREK 

Büyümek için özgürlüğün önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Büyümenin üçüncü anahtarı, özgürlüktür. Sanatçıyı aşağılayıp sanatı yasakladığınız zaman entelektüellerle 'bunlar monşerdir' diyerek dalga geçtiniz zaman bir toplumu aşağılamış olursunuz. Kaç tane Orhan Kemal'imiz, Yaşar Kemal'imiz var bizim. Okumaktan koparıyorlar bizi" dedi.

EN ÇOK ÇALIŞAN BAŞKANIM

Kılıçdaroğlu, kendisinin en çok çalışan genel başkan olduğunu belirterek, "En çok çalışan genel başkan benim. Hiç mütevazi olamam. 24 saatte Rize'ye, Hopa'ya gittim. Bugün buradayım. Daha öce pek çok ile gittim. Bir kişi bile beni dinlemeye gelse ona gidip demokrasiyi anlatacağım. İnsana saygının gereğidir. Benim sesim ne kadar çıkar. Sorumluluk sadece bizde mi hayır" dedi.

BELEDİYE BAŞKANI FIKRA ANLATACAK, VATANDAŞIN OMUZUNA VURACAK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir işadamlarının sorusu üzerine halkın sevdiği ve güvenini kazananların belediye başkan adayı olacağını belirterek, "Halkın sevdiği güvendiği kişiler kimse onlar aday olacak. Çünkü belediye başkanlığı farklı bir şeydir. Halktan kopuk olmayacak. Sabahın altısında esnaf dükkanını açmışsa gidip onun çayını içecek. Halkın arasında olacak, kahvede, lokantada olacak. Belediye başkanlığı milletvekilliği gibi değil. Belediye başkanlığı halkın arasında halkla beraber olacak fıkra anlatacak sohbet edecek omzuna vuracak belediye başkanı budur. En iyi belediye başkanları da tarihimize bir bakın sosyal demokrat belediye başkanlarıdır" dedi.

 

ED (YY/RT)