"Siyaset kurumunun temel görevi sorunları çözmektir" diyen Kılıçdaroğlu, "Her sorun kolay çözülen sorun değildir. Siyasetçinin görevi zor olan görevi çözmektir. Günlük sıcakların sorunların altında ezilen değil, sorunları önceden görüp çözüm üreten kişidir. Bizim ülkemizde de siyasetçinin sorumlulukları ve görevleri var. Siyaset çözümün adresi olmaktan çıkmışsa, siyaset kurumuna duyulan görev sıfırlanıyorsa o ülkede sorunlar çözülmez. Geldiğimiz nokta bu noktadır. En hayati sorunlarımız çözülmüyor" dedi.

Her grup toplantılarında başsağlığı dileklerinin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Samimi söylüyorum benim vicdanım yoruldu. Bir toplum bu kadar büyük acıları yaşamamalı. Bunun sorumlusu bu ülkeyi yönetenlerdir. 17 şehit verdik. Neredeyse Türkiye'nin her ilinden, ilçesinden feryatlar yükseliyor. Adım gibi eminim, bu kavganın kazananı olmaz. Kardeş kanının döküldüğü bir yerde kimse başarıya ulaşamaz. Yeni bir anlayışa, iklime, yönetime ihtiyacımız var

Kavgasız, tasasız bir ülkeye ihtiyacım var benim. Biz bu lanet çemberinden ne zaman kurtulacağız?" diye konuştu.

"Bazı kentlerden bugüne kadar görmediğimiz ağırlıkta sinyaller alıyoruz" diyen Kılıçadroğlu şunları söyledi: "Toplumsal çatışma süreci başlarsa sorumlusu hükümettir. Beylik laflar ediyoruz: Ezeceğiz, kıracağız, geçeceğiz. Analar ağlamasın diyoruz, barış diyoruz, herkesin çalışacağı Türkiye diyoruz. Cin şişeden çıktı. Hükümet hala cinin şişeden çıktığının farkında değil."

Şehit analarına seslenen Kılıçdaroğlu, "Israrla bana 'terörü önle' diyorsunuz. Benim bunu önlemem için CHP'nin iktidar olması lazım. CHP bu sorunu çözer. Bizim devlet adamlığı kimliğimiz var. Sorunların üstesinden geliriz. Benim askerimin saçlarının teline zarar gelsin istemem. Her şehit ailesine bakıyorum. Hepsi fakir fukara insan. O fakirlerin hakkını kim savunacak? Onların hayatı bu kadar ucuz mu? Hep beraber AKP'ye karşı daha dirençli olmaya davet ediyorum. Daha dirençli olmak zorundayız" dedi.

"Türkiye bir türlü şiddet sarmalından dışarıya çıkamıyor" diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "İktidar da şiddetin bir parçası olmaya başladı. Türkiye bir toplumsal çatışma ortamına sürüklenmek isteniyor. Hükümetin bu konuya dikkatini çekmek benim görevim. Ben geceleri rahat uyuyamıyorum, beyefendi uyuyor. Tek derdi cumhurbaşkanı olmak. Şehitlerin sırtına binerek bu ülkede cumhurbaşkanı olamazsın. İçerde ve dışarıda bela arayan hükümet gördünüz mü? 10 yıllık izlediğimiz siyasetin sonu geldiğimiz noktadır. Acı var, şiddet var."

"Gensoru iktidara hesap sorma yoludur" diyen Kılıçdaroğlu, "Sen yolsuzluk yapacaksın da ben gensoru vermeyecek miyim? Hiçbir şeye kategorik olarak ret cevabı vermedik. Ülkenin yararına değilse hayır diyoruz, yararınaysa evet diyoruz. Bize CHP çözüm üretmez, sadece eleştirir derlerdi. Çözüme katkı vereni çaba harcayan partiyiz. Halkın partisiyiz. Halkın partisi olmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.