KCK/TM ana davasının akşamki bölümünde Savcı Levent Kaya, yöneltilen suçun vasıf ve mahiyeti, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile tutukluluk sürelerini gözönünde bulundurarak, delil ikamesi yapılan 14 kişiden Seyithan Şen, Veysi Akar, İhsan Sevitek, Abdurrahim Tanrıverdi ve Adnan Bayram için tahliye talebinde bulunarak, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Sanık avukatları ve iddia makamının tahliye taleplerini değerlendirmek üzere mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti 5 kişinin tahliye edilmesine, diğer sanıkların da tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Duruşmada tahliye kararının alınmadan önceki bölümünde tutuklu sanık İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey ile ilgili elde edilen bilgi, belge ve dökümanların okunmasına geçildi.

ERBEY KÜRTÇE KONUŞMAK İSTEDİ

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, Diyarbakır Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün yasak yayın ve kitaplarla ilgili gönderilen yayın tetkik belgesini okudu.

Sanık Erbey, Kürtçe yaptığı savunmada kitapların yasak olduğunu bilmediğini söylediği sırada mikrofonu kapatıldı. Sanık avukatı Feride Laçin, Erbey'in Kürtçe konuşmasını Türkçe'ye çevirerek, kayıtlara geçmesini sağladı.

Mahkeme Başkanı Yılmaz, daha sonra tutuklu Sanık Erbey'in de adının bulunduğu DTK'nın 93 kişilik daimi meclis listesi okundu. Erbey, Kürtçe olarak yaptığı konuşmada bu listenin kim tarafından hazırlandığını bilmediğini söylediği sırada mikrofonu kapatıldı.

Sanık avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, 2007 yılında yapılan genel seçimlerin takip edilmesi amacıyla Diyarbakır Barosu'nun hazırladığı ve tümünün avukatlar oluştuğu bir liste olduğunu belirterek, bu avukatların seçim çalışmalarının sağlıklı yapılıp yapılmadığını takip ettiğini söyledi.

SAYIN ÖCALAN KAMPANYASI BAŞLATTI YORUMUNA TEPKİ

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, elde edilen belgelerle ilgili olarak, Erbey'in "Sayın Öcalan" kampanyası başlatarak PKK terör örgütü adına faaliyet yürüttüğünün anlaşıldığı yorumu yapıldığını söyledi.

Söz verilen Erbey, yorum yapan kişi için Kürtçe olarak, "Aklını peynir ekmekle yemiş olmalı" derken mikrofonu yine kapatıldı.

Sanık Avukatı Feride Laçin, Erbey'in Kürtçe savunmasını Türkçe'ye çevirererek, "Müvekkilim ele geçirilen belgelere yorum yapan kişi için, 'aklını peynir ekmekle yemiş olmalı' sözünü kullandı ve kayıt kapandı. İnsan hakları haftasında her yıl insan hakları dernekleri çeşitli faaliyetler yürütüyor. Bu hafta içerisinde, 'haklarınızı biliyormusunuz?' şeklinde büroşürler hazırlanarak dağıtılır. Okudunuz belge de bu belgedir. Bu belgelerden birini size ibraz ediyorum. Yorumcu kişinin yerel gazete ve televizyonlarda Öcalan ve PKK propağandası yapıldığı ilire sürülmüş. Bunun mümkün olmadığını sanırım siz de biliyorsunuz. Yorumcuyu eğitime almak lazım" dedi.

Mahkame heyeti, sanık Erbey'in yaptığı açıklamalarda, "taraflar arasında ateşkes ilan edilmesi" sözünü kullanarak, PKK'yı devlet gibi göstermeye çalıştığının anlaşıldığını söyledi.

Söz alan avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, bu delillerin kabul edilmesinin mümkün olmayacağını belirterek, "Bu delillerin suç kabul edilerek okunmasını hukukçu kimliğimize hakaret olarak sayıyoruz. Bu coğrafyada çatışmasızlık olsun, kimse ölmesin demenin de suç sayılarak yargılanacağını da görecektik. Sayın başkan taraflardan biri devlet olsun veya olmasın çatışmasızlığı savunmak gerekir" dedi.

Mahkeme Başkanı Yılmaz daha sonra aynı davada tutuklu olarak yargılanan Hatip Dicle'nin evinde yapılan aramada el konulan bir belgede DTK'ya katılması gereken kişilerin davet edilmesine ilişkin kişilerin isimlerin yeraldığı belgeyi okudu. Okunan belgede Abdullah Öcalan'ın 4 ayaklı paradigmasında belirtildiği gibi PKK terör örgütünün komisyonların oluşturulması için görevlendirildiğinin anlaşıldığı dile getirildi.

MAHKEME BAŞKANI İLE SANIK ERBEY ARASINDA TARTIŞMA

Söz verilen sanık Erbey, Kürtçe olarak yaptığı konuşmada, açıklamanın tümünün kendisine ait olmadığını söylediği sırada mikrofonu kapatıldı. Bu sırada sanık Erbey ile Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz arasında sözlü tartışma yaşandı. Başkan Yılmaz, Türkçe, sanık Erbey de Kürtçe olarak konuştu. Sanık avukatı Feride Laçin, Erbey'in Kürtçe konuşmasını Türkçe'ye çevirerek, "Sayın başkan, DTK'nın Kürt sorununda çözüme doğru çalıştayı için insanlar davet edilmişti. Daha önce de söylemiştik. Bu çağrıcılar arasında, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve daha onlarca kişi vardı. Ama bunların arasında sadece Muharrem Erbey'in yargılanıyor olması düşündürücüdür. Ayrıca DTK'nın sivil anayasa oluşturulması amacıyla oluşturduğu anayasa komisyonu var. Müvekkilim Erbey de bu komisyonda yeralmıştır. Hazırlanan anayasa taslağı da TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e verilmiştir" dedi.

Daha sonra harddisklerin yapılan çözümleri okunmaya başlandı. Mahkeme heyetinin okuduğu bir belge Erbey'e soruldu. Erbey, Kürtçe yaptığı konuşmada, İHD'nin 25 yıllık arşivi olduğunu ve 12 odası bulunduğunu anlatırken, mikrofonu kapatıldı. Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Hayrettin Güzel, "25 yıllık arşivle 12 odamız var. Müvekkilimin görev almadığı dönemde okunan belgelerdir. 2 klasörden oluşan belgeler 15 dakikada okundu. Dernek binasında elde edilen belgeler, müvekkilimle ilişkilendirilemez. Bilgisayarın içindeki verilerden müvekkilim suçlanamaz. 19 aylık süreçte büroda bulunan bilgisayarlarda indirilen verilerden müvekkilim sorumlu değildir" dedi.

Reyhan Yalçındağ Baydemir de harddiskte yeralan belgede yeralan İHD'nin esir alınan askerlerin durumuna ilişkin girişimlerini değerlendirerek, "Burada bir silahlı çatışma durumu var ve bu kangrenleşmiş bir duruma ulaşmış. Esir alınan askerlerin tamamı ölümü göze almışlardır. Bunlar arkdaşlarımız tarafından alındı. Biz bu ülkenin kangrenleşmiş sorunu adına Kürt sorunun çözüm için ölümü göze alarak askerleri almaya gittik. Ve siz bunu aleyhte delil olarak kullanıyorsunuz. 3 senedir tek bir gün yerine getirilemeyen adalet, bugün görevini yerini getirsin. Özgürlüklerinden mahrum bırakılan müvekkiler, özgürlüklerine kavuşsun" dedi.

Daha sonra söz alan avukat Hayrettin Güzel de, "İddia makamının değerlendirmelerinin ne kadar saçma sapan olduğunu gördük. En küçük notla müvekkil zorlama bir yol ile bir yere oturtulmaya çalışılıyor. Şu an 2 tane polis, örgütün elinde ve aileler İHD'ye başvurmuş fakat savcılık buna benzer konuları kendine göre değerlendirmiş. Müvekkil, defalarca Saraykapı'nın JİTEM'in merkezi olduğuna yönelik açıklama yapmıştır ve bugün kazı yapılıyor. Müvekkilimin çalışmaları özel ve gizli çalışmalar olarak iddaanemeye yansıtılmış. Bu bakımından tutuklama cezalandırma aracı olarak kullanılıyor" dedi.

Duruşma 9 Nisan 2012 gününe ertelendi.


MT(GG/AAA)