Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü'nce, terör örgütü PKK'nın gizli şehir yapılanması KCK'ya yönelik yaptığı operasyonda sözde Ağrı Dağı sorumlusu 37 yaşındaki Sudan Güven, Kadın kolu sorumlusu 46 yaşındaki Reyhan Çomak ile BDP'li 27 yaşındaki Yaşar Karakuş  6 Aralık 2011 günü Erzurum'da 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 7.5- 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. 

Ağrı'da geçen yıl meydana gelen 80 terör olayında terör örgütü PKK/KCK'nın, sözde bağımsız Kürdistan devletinin kuruluş amacına ulaşmak için başta küçük yaşta çocuklar olmak üzere gençliğin planlı olarak faaliyetlerde bulunmasına katkı sağladığı iddianamede yer aldı. İddianamede, genç ve çocukların faaliyetler kapsamında silahlı, yol kesme, güvenlik güçlerine taşlı, bomba ve molotoflu saldırı eylemleri yaptırıldığı bildirildi. Dinlenen gizli tanık 'Ağrı Dağı', Kandil'den Murat Karayılan tarafından seçim çalışmalarında kullanılması için 120 bin dolar gönderildiğini ileri sürdü. Bu paranın 3 sanık tarafından alındığını belirten gizli tanık, paranın bir kısmının amaçları doğrultusunda kullanmadıklarını iddia etti. Gizli tanık 'Ağrı Dağı', "Bu paranın büyük büyük bir bölümünü kendi şahsı ihtiyaçlarında kullandıklarından dolayı örgüt tarafından ifadeleri alındı. Sanıklardan Yaşar ve Sudan Doğubayazıt'taki Ahmed-i Hani Derneği ve Orhan Doğan'ın evinde yapılan örgütsel çalışmalarda halkı eğitiyordu" iddiasında bulundu.

MAHKEME ÇAĞIRDI EMNİYET 'YOK' DEDİ

Erzurum 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen 8 Mayıs günü yapılan duruşmada avukat Müşir Deliduman, müvekkilleri hakkında suçlamalarda bulunan gizli tanık 'Ağrı Dağı'na soruları olduğunu, mahkemede sesi ve görüntüsü değiştirilerek dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti, yeterli teknik imkan olmadığı için avukat Deliduman'ın bu isteğini reddetti. Mahkeme, avukat Müşir Deliduman'ın sorularını ara bir duruşmayla yöneltebileceği hatırlatılarak, Ağrı Emniyeti'ne gizli tanık 'Ağrı Dağı'nın duruşmaya getirilmesi için bir yazı gönderdi. Emniyet Müdürlüğü ise 30 Mayıs'ta 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gizli tanık yazısına karşılık olarak, "Böyle biri yok" diye yanıt verdi. Bunun üzerine 1 Haziran günü yapılan 3'ncü duruşmada mahkeme, gizli tanık 'Ağrı Dağı'nın olmadığını dikkate alarak dosyadaki buna ilişkin kanıtların çıkarılmasına karar verdi.

Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılması ile Erzurum 4'ncü Ağır Ceza Mahkemesinin dosyaları 2'nci Ağır Ceza Mahkemesine devretmesi üzerine KCK dosyasının 4'üncü duruşması 25 Temmuz günü yapıldı. Heyet değişikliği nedeniyle yapılan duruşmada dosyanın kapsamlı incelenmesi için 9 Ağustos'a ertelenmesi uygun görüldü. 

GİZLİ TANIK 'VAR' İTİRAFI

Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Ağustos'da yapılan duruşmada, 'gizli tanık Ağrı Dağı'nın varlığı yeniden ortaya çıktı. Ağrı Emniyet Müdürlüğü, 7 Ağustos'ta gönderdiği ikinci yazıda, "Tanık, Koruma Kanunu kapsamına alınamadığı için size bildiremedik" diye yazdı. Mahkeme, gizli tanık Ağrı Dağı'nın ortaya çıkmasıyla daha önce verilen dinlenmemesi yönündeki kararından vazgeçti. Bunun üzerine mahkeme, 7 Eylül'de ara bir duruşma ile gizli tanık Ağrı Dağı'nı tekrar dinledi. Daha önce sanıklar hakkında iddialara bulunanan gizli tanık bu kez şunları söyledi:

"Doğubayazıt'ta bir çok yasak yayının dağıtımı suretiyle insanlar terörize edilmekte ve bu yolla sonrasında terör örgütünün ideolojik hususları, bundan etkilenen insanlara verilerek örgütsel faaliyetler içerisine çekilmektedir. Bu dosya yönünden yargılanan Reyhan, Sudan ve Yaşar'ı ben orada bulunduğum dönem itibariyle örgütsel faaliyetlerine tanıklık etmedim. Ancak Reyhan'ın genel merkez tarafından gönderildiğini ve BDP ilçe teşkilatı üzerinde çok büyük etkisi olduğunu, mitinglerin organizasyonunda önemli katkılarının olduğunu biliyorum."

AVUKAT DELİDUMAN: TÜRK HUKUK TARİHİNDE BİR İLK

Gizli tanık ile ilgili karmaşayı eleştiren sanıkların avukatı Müşir Deliduman, olayın Türk hukuk tarihinde bir ilk olduğunu iddia etti. Mahkemeye ilk olarak beyanda bulunan gizli tanık ile en son ifadedeki Ağrı Dağı'nın aynı kişi olup olmadığı konusunda kuşkularının bulunduğuna işaret eden Müşir Deliduman, "Gizli tanığın ilk beyanları ile hakim huzunda verilen beyanları taban tabana zıttır. Müvekkilerimi suçlayıcı bir beyan yoktur. Müvekkillerimle suç sayılan eylemler illiyet bağı kuran tek delil uydurulmuş, yaratılmış, gizli tanık 'Ağrı Dağı' ve onun yalan beyanlarıydı. Gerçek ortaya çıkmıştır. Müvekkillerime isnat edilen suçlar arasından hiçbir bağ kalmamıştır. Aslında tahliye istemini tutuklu sanıklar için yapmıyorum. Bir çocuk hakları aktivisti olarak Yaşar Karakuş'un 3.5 yaşındaki kızı Sorin adına yapıyorum. Muhakkak ki bu talebimiz vicdanlarda yankı bulacaktır" diye konuştu.