Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen genel kurulda konuşan Bakan Taner Yıldız, günümüzde futbolun başka yönleriyle konuşulmaya başladığını hatırlatırken şunları söyledi:

"Şike, uluslararası arenada da Türkiye’de de önemli gündem maddesinden biridir. Bu, olayın maniple edilmesini gösteriyor. Yargı karar verecek, suçlu suçsuz ayırt edilecek. Ama Kayserispor’a düşen, ismini en iyi şekilde temsil etmektir. Şu ana kadar yönetici arkadaşlarımız başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz üzerine düşen bu vazifeyi en iyi şekilde yapmıştır. Ben sıralamaya çok takılmıyorum. 5’inci sırada 11’inci sırada bitirir, ilk 3’te bitirir, kupa alır, bazen alamayabilir. Futbol o kadar enteresan bir şey ki. Şampiyon olduğunuzda çok fazla taltif görüyorsunuz, ikinci olduğunuzda da son maçta, son dakikada bir golün atılması, ya da atılmaması size küme düşmüş muamelesi yapılmasına neden oluyor. Ben Fenerbahçeli değilim ama Fenerbahçenin o tavrı hak etmediğine inanıyorum. Fenerbahçe şampiyon olabilirdi. Ama öyle hale geliyor ki son dakika golüyle bütün tavırlar değişebiliyor. Futbolun bu kadar acımasızca eleştirilere maruz kalmaması lazım. Türkiye, son 10 yılda ticareti, sanayisi ile değişim göstermişse sporda da da hak ettiği bu zihni değişimi mutlaka gösterecektir. Tahammül etmek, takdir edebilmek, karşılıklı iltifat edebilmek sporun ayrılmaz parçası olacaktır. Güçlü olanın daha fazla hoşgörü göstereceği bir yapı mutlaka olacaktır."

"FUTBOLUN BU SÜRECİ EN AZ ZARARLA ATLATMASI LAZIM!"

Sözlerini sürdüren Bakan Taner Yıldız, şikeyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede bulunurken de şöyle konuştu:

"Türk futbolunun bu süreci en az zararla atlatması lazım. İtalya'da geçen hafta yaşanan şike olayıyla ilgili olarak başbakanı kalkıp, (Ceza verebilmemiz açısından gerekirse 2-3 yıl lige ara verelim) dedi. Bu çok önemli. Hele hele Avrupa’nın, dünyanın futboluna damga vurmuş ülkenin başbakanın bunu söyleyebilmesi önemlidir. Bunun rant aracı olarak değil, yalnızca sportif faaliyet olmasını mutlaka sağlamamız lazım. Rant elde etmek isteyenlere de izin vermememiz lazım. Kayserispor, bunun en iyi örneğidir. Bu kulübün 3 yıllık giderlerini 3-5 ayda cirolayabilen şirketleri yöneten arkadaşlarımız Kayserispor’u yönetiyor. Bu önemli bir avantajdır. Parayı Kayserispor’da tanıyan arkadaşlarımız değil, parayı daha önceden tanımış, onun sınavını geçmiş ve aynı zamanda örnek olabilmiş arkadaşlardır. O açıdan Türkiye’nin gelişmesine çok benzetiyorum futboldaki gelişmelerin bir kısmını. Kayserispor asansör takım olmaktan çıktı. 2023’e Türkiye’nin bütün şubeleriyle hazırlık yapması lazım. Türkiye’nin sportif faaliyetlerde yerini alabilmesi lazım, aynen ekonomide olduğu gibi."


DÖ(OE/AÖ)(FOTOĞRAF)