İki dedesi ve babasını kanserden kaybeden, annesi kanserle yaşam mücadelesi veren veteriner hekim Öztürk Sarıca, Burdur Gölü'nün kuzeyindeki Karakent Köyü yakınlarında tamamen kendi kaynakları ile 1 milyon dolara 'Minyatür organik köy' oluşturdu. Tüm üretimler hiçbir şekilde kimyasal ilaç veya gübreler kullanılmadan yapılan 100 dönümlük Lisinia Doğa Dostu Tarım Alanı'nda son 3 yılda yurt dışı ve içinden gelen 45 bin doğa gönüllüsü, kanser sebepleri hakkında bilgilendirildi. Kendi üretimleriyle bugüne kadarki 45 bin ziyaretçinin konaklamasından, yeme- içme ihtiyaçlarına kadar herşeyi ücretsiz sağlayan Sarıca, bugüne kadar toplam 2 milyon dolar harcadığını söyledi.

EN BÜYÜK KANSER NEDENİ NÜKLEER DENEMELER

En büyük kanser nedeninin okyanus, çöller ve atmosferdeki nükleer denemeler olduğunu belirten Öztürk Sarıca, her nükleer denemede ortalama 1000 kiloton nükleer güç kullanıldığını, şu ana kadar dünyada 2 bin nükleer deneme yapıldığını, toplamda 2 milyon kiloton radyoaktif enerjinin çöllere, okyanuslara, adalara ve atmosfere boşaltıldığını açıkladı.

Atmosferik nükleer denemelerin insanların teknolojiden uzak yaşadıkları kutuplara yakın bölgelerde olduğunu anlatan Öztürk Sarıca, Türki cumhuriyetlerinin üst kısımları, ABD ve Afrika'nın bazı alanları ile Pakistan'da bazı bölgeleri örnek verdi. Bu bölgelerde kanser oranlarının çok yaygın olduğunu söyleyen Sarıca, "O bölgelerde teknoloji diye bir şey yok ama kanser çok yaygın. Bunun açıklaması atmosferik nükleer denemelerdir. Maalesef artık atmosferde de nükleer denemeler yapılıyor" dedi.

DEODORANTLARLA KAMUFLE EDİLDİ

Atmosferde ozon tabakasında yaşanan sorunlara ilişkin bir ara deodorantların suçlu ilan edildiğini hatırlatan Öztürk Sarıca, "Atmosferdeki asıl suçlu deodorantlar değil, asıl atmosferik nükleer denemelerdir" dedi. Deodorantın, ineklerin çıkardığı metan gazının etkisinin buna bağlanmasını saçmalık olarak değerlendiren Sarıca, okyanuslardaki nükleer denemeler nedeniyle kürenin merkezindeki mağma hareketlerinin artırıldığını, sıcak su akıntılarının yön değiştirdiğini ve iklimsel değişiklikler oluştuğunu kaydetti. Deniz altlarında da nükleer denemeler yapıldığını belirten Öztürk Sarıca, “Bizim asıl problemimiz nükleer ve mutasyonlar. Çünkü nükleer mutasyona, mutasyon da kansere neden olur" dedi.

HAVA KİRLİLİĞİ

Sadece akciğer kanserine sebep olduğu düşünülen 'Hava kirliliğinin' Dünya Sağlık Örgütü listesinde yokken Japonya'daki nükleer sızıntıı ardından bugün birinci derecede kanserojen etki olarak gösterildiğini belirten Öztürk Sarıca, "Çünkü hava tüm kanserojen maddeleri taşır. Gerçekten bir süre sonra dünya yaşanmaz hale gelecek. Çünkü hava kirliliği çok ciddi boyutlarda" diye konuştu.

STRES KANSER NEDENİ

Kanser sebeplerinin en önemlilerinden birinin de stres olduğuna dikkat çeken Öztürk Sarıca, stresin savunma sisteminin baskılaması sonucu kanserin oluştuğunu söyledi. Cep telefonu, bilgisayar gibi birçok elektro manyetikler, gürültü ve görüntü kirliliği, savaş öncesi, anı ve sonrası durumların da stres sebepleri olduğunu belirten Sarıca, stresin de direkt kanser nedeni olduğunu açıkladı.

İHTİYACINIZ OLANI TÜKETİN

Kansere karşı Burdur'da yürüttüğü projede insanlara ihtiyaçları kadar tüketmeleri gerektiği çağrısında bulunan Öztürk Sarıca, insanın eskiden sadece yaşamak için tüketirken bugün ihtiyacından çok daha fazlasını tükettiğini, ihtiyaç olmayan ve fazla tüketilen herşeyin başka bir insan için kanser sebebi olduğunu söyledi. Cep telefonu, otomobil gibi birçok şeyin üretiminde kullanılan kimyasallar ve enerjinin (nükleer enerji) arttığını belirten Sarıca, “Üretimler için enerji gereklidir, enerji için de nükleer. Maalesef her fazla tüketim daha fazla kanser demektir. Başkası kanser olursa 'Ben bugün ne hata yaptım' diye düşünün. 'Çocuklarımızın ciddi bir kısmı 15-16 yaşlarına gelmeden kanser olacak. Korkutuyorsunuz' diyeceksiniz, ama öyle. Amacımız burada insanların dikkatini çekmek, kafalarında soru işareti oluşturup biraz farklı düşünmeye yöneltmeye çalışıyoruz" diye konuştu.



MÇ(HA/İD)