Antalya’da bir gezi sırasında rastladığı istiridye mantarı üretimini görünce, bunu  memleketinde üretmek için harekete geçen Malatyalı iş adamı emekli öğretmen Dursun Yiğit, icralık olduğu için bir bankanın Malatya Şubesi tarafından satışa çıkarılan 9 bin metrekarelik fabrikaya talip oldu. İhalede 350 bin lira teklif veren Yiğit, 2'nci Organize Sanayi Bölgesi'ndeki (OSB) fabrikayı satın aldı. Yiğit, 200 bin liralık da yatırım yaparak istiridye mantarı üretimine geçti.

Mantar üretimi için izin gerekmediğini, ancak piyasaya sunulması için paketleme izni gerekli olduğunu belirten Yiğit,  Malatya Tarım İl Müdürlüğü’ne paketleme izni için  başvurdu. İzin için Dursun Yiğit’ten işletme ruhsatı istendi. Bunun üzerine 2'nci OSB Müdürlüğü’ne başvuran Yiğit, fabrikanın yapı ruhsatının olmadığını öğrendi. İşletme ve yapı ruhsatının olmaması nedeniyle, ürettikleri mantarları piyasaya süremediğini ve sıkıntıya düştüğünü belirten Dursun Yiğit, bankanın ilana 'satılık fabrika' diye çıktığını ve kamu bankası olması nedeniyle de her türlü resmi işlemlerin tamam olacağını düşündüğünü söyledi. Yiğit aldığı fabrikanın 2004 yılında tamamlandığını, ancak bugüne kadar kaçak olarak çalıştığının anlaşıldığını ileri sürerek, kamu bankasının kendisine göz göre göre kaçak bir fabrikayı sattığını iddia etti. 

BANKAYI VE OSB MÜDÜRLÜĞÜNÜ SUÇLADI

Olaydan Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü ile bankayı sorumlu tutan Dursun Yiğit, şunları söyledi:

"Fabrika 2004 yılında tamamlanmış ve bu da müfettiş raporunda yer alıyor. Daha sonra fabrikayı ilk açan şahıs bankadan 175 bin lira teşvik kredisi alıyor. Kamu bankası yapı ve işletme ruhsatı olmayan, yani bir nevi kaçak durumda olan bir fabrikaya nasıl oluyor da kredi veriyor. Şimdi kendi yaptıkları hatayı temizlemek için uğraşıyorlar. 2'nci OSB  Müdürlüğü de görevini tam yapmamış ve fabrikanın 6- 7 yıl kaçak olarak çalışmasına göz yummuştur."

'İFLASIN EŞİĞİNE GELDİM'

Aldığı fabrikanın tam kapasite ile çalışması durumunda 4 ton istiridye mantarının üretileceğini belirten Yiğit, Malatya’da ilk istiridye mantarı üreten firma olarak bu durumdan çok zarar gördüklerini söyledi. Aylık tahmini zararının 25 bin Liraya vardığını ifade eden Yiğit, "7 aydır bu zararı çekiyoruz artık dayanacak gücümüz kalmadı. Ne ürünleri satabiliyorum, ne de binayı satabiliyorum. Bütün sermayemi bitirdiler, iflasın eşiğine geldim" dedi.

MÜFETTİŞ, OSB YÖNETİMİ VE BANKAYI SORUMLU TUTTU

Dursun Yiğit’in Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvurması üzerine, görevlendirilen müfettişlerin 4 ay önce Malatya’ya gelerek hazırladıkları raporda da, 2'nci OSB Müdürlüğü’nün uygulama yönetmeliğinin ilgili hükümlerini uygulamadığı tespit edildi. Sanayi Bölgeleri Genel Müdür Vekili Yaşar Öztürk’ün imzasını taşıyan raporda, sorumluların 'yapı ruhsatı olmayan fabrikada üretim yapılmasına müsaade ettiği' belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

"Malatya 2 'nci Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyeleri, Bölge Müdürü ve bankanın Malatya şubesi yetkilileri, bahse konu fabrikada sınai üretim yapılmasına izin vermelerinin, mezkur maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen 'Yapı Kullanma izni alınmamış binada sınai faaliyetin icrasına müsaade etme' fiili kapsamına girdiği düşünülmekle birlikte, 5237 sayılı kanunun 344'üncü Maddesinin (a) bendine göre 'İmar Kirliliğine neden olma' başlıklı 184'üncü Madde kanunun yayım tarihi olan 12.10.2004 tarihinde yürürlüğe girdiğinden ve binanın bu tarihten önce yapıldığı anlaşıldığından ilgililerin cezalandırılamayacağı kanaatine ulaşılmıştır."

Bakanlık müfettişlerinin hazırladığı raporda bütün gerçeklerin açığa çıktığını savunan Dursun Yiğit ise, hakkını aramak için Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.



MP(MP/COŞ)