Kocaeli’de yaşayan ev kadını 35 yaşındaki Yaşagül Gürler ile memur 38 yaşındaki Müjdat Gürler’in üç kızından en küçüğü olan Çiğdem, 8 Ağustos 2009’da dünyaya geldi. Henüz 4 aylıkken kalbinde üfürüm olduğu belirlenen Çiğdem bebeğe, götürüldüğü hastanelerde mitral kapak yetersizliği tanısı konuldu. 2009 Aralık ayında İstanbul’da bir özel hastanede kalp kapağı tamir edilen Çiğdem’de ameliyat sonrası iyileşme görüldü, ancak bu durum uzun sürmedi. 2010’u İstanbul’da hastaneler arasında kızlarına şifa arayarak geçiren Gürler çifti, Çiğdem’de kalp yetmezliği gelişmesi üzerine, geçen 5 Şubat’ta ambulans helikopterle İzmir’deki Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi.

YAPAY KALP TAKILDI 

10 Şubat 2011’de de minik Çiğdem’e Prof. Dr. Mustafa özbaran, Prof. Dr. Tahir Yağdı ve Doç. Dr. Çağatay Engin’den oluşan ekip tarafından yapay kalp takıldı. Çiğdem, bağış kalp bulununcaya kadar hayata tutunabilmeleri için yapay kalp bağlanan, ancak organ bulunamadığı için bir süre önce yaşamını yitiren ilk yapay kalpli bebek Hamdullah Kanat’tan sonra, yapay kalp takılan ikinci en küçük bebek oldu. Hamdullah ile aynı kaderi, aynı odayı paylaşan, 2 yaşına hastanede giren minik Çiğdem, zaman zaman sağlık durumu kötüleşip yoğun bakımda tedavi gördü. Her defasında, hatta geçirdiği beyin kanamasının ardından kısmi felç geçirmesine karşın kendini toparlayan Çiğdem, yapay kalp takılmasının yıldönümüne kısa bir süre kala dönülmez yola girdi.

ORGANLARI TÜKENDİĞİ İÇİN BAĞIŞLANAMIYOR

Çiğdem’in sağlık durumunun geçen 20 Ocak cuma günü kötüleştiğini, önce solunum cihazına bağlandığını belirten anne Yaşagül Gürler şunları anlattı:

"İlk iki gün iyiydi. Pazar günü sabah iyilik hali değişti. Artık yapacak bir şey yok, umut yok. Doktorlarımız 'Bu aşamada sizin de, bizim de yapabileceğimiz bir şey yok' diyorlar. Vücutta ödemi çok. 2 yaşındaki Çiğdem 5 yaşındaki çocuk gibi, yatağı kaplamış durumda. Artık kalp gelse de faydası yok. Çiğdem’in yaşamsal fonksiyonları azaldı. Solunum cihazına bağlı, oksijen veriyorlar. Böbrekler kötü, diyaliz cihazına bağlandı. Sonra idrar çıkışı sağlandı. Vücudunda çok ödem var. Nabız da yok, sadece nefes alıyor. Doktorlarımız da çok üzgün. Organlarını bağışlayabilirdik ama organları tükendi, bağış yapmamız da faydasız. Ne bizim ne doktorların elinden bir şey geliyor. Bu duruma katlanmak çok zor, bekliyoruz." 



NC(İÖ/COŞ)