Mersin'in Arsalanköy Beldesi'nde çekilen 'Yün Bebek' filmini, Ümmiye Koçak yazdı ve yönetti. Toroslar'da yaşayan Yörük kadınlarının yaşamını konu edinen film, Antalya Kültür Merkezi'nde yapılan gala gösteriminde izleyicinin beğenisini kazandı. Oyuncu kadrosunun tamamını Arslanköylü Kadınlar Tiyatrosu üyeleri ile bölgede yaşayan köylü kadınların oluşturduğu film, Anadolu kadının gözünden, kadına uygulanan fiziksel ve sözlü şiddeti anlatıyor. Yün Bebek, aynı zamanda her türlü iş yükünün altında ezilmeye bırakılan kadının hayatına ışık tutuyor.

Hayli duygusal sahnelerin yer aldığı filmin sonunda izleyiciler gözyaşlarına boğuldu. Gösterimi izleyen Yeşilçam'ın ünlü isimleri Suna Yıldızoğlu, Cihat Tamer ve Engin Çağlar'ın, filmde rol alan kadınlara ağlayarak sarılmaları galaya damgasını vurdu.

Gala gösteriminin hemen ardından film ekibinin ve oyuncuların katıldığı bir söyleşi gerçekleştirildi. Yapımcı Gürhan Ötün, tüm oyuncuların gönüllü olarak yer aldığı filmi 30 bin lira gibi küçük bir bütçeyle tamamladıklarını söyledi. Mersin Sinema Derneği ve Arslanköylü Kadınlar Tiyatrosu'nun ortak çalışması olan Yün Bebek'in, bu yılın Ocak- Mart ayları arasında eksi 20 dereceyi bulan soğuk havalarda çekildiğini belirten Ötün, "Kar yağışı çekimler boyunca neredeyse hiç durmadı ve 3,5 metre kalınlığa ulaştı. Oyuncu kadrosu ve film ekibinden donma tehlikesi geçirenler oldu. Toros Dağları'nda bu zorlu doğa koşullarına karşı koyarak çekimleri tamamladık" dedi.

Mersin Valiliği, Mersin Ticaret Borsası, Akdeniz Belediyesi ve Toroslar Belediyesi'nin desteklediği filmin 2'nci yönetmeni Yasin Korkmaz ise “Film ekibi projeye başlarken, bu gerçek hikayeyi en doğal hali ile anlatmayı planlamıştı. Bu nedenle oyuncular, o bölgede yaşayan kadınlar arasından seçildi. Filmde, o insanların gerçek hayatlarında bulunmayan hiçbir şeye yer verilmezken hikayeye sinemasal öğeler de eklenmedi. Konu en doğal haliyle anlatılmaya çalışıldı. Bu nedenle film konusu, oyunculuğu ve tekniği ile gerçeğe sadık kalmış oldu" diye konuştu.

FİLMİN KONUSU

Yün Bebek filmi, Toroslar'ın zirvesinde yaşayan Yörük kızı Elif'in hikayesini anlatıyor. Elif'in hayatı babaannesi ve dağlar arasına sıkışıp kalmıştır. Babaannesinin kendisine ve annesine yaptığı baskı, hayatlarını mutsuz bir hale getirir. Elif'in annesi Hatice ise gün boyu yemek, temizlik, odun toplama, süt sağma işlerinin yanında bir de kaynanasının hakaretleriyle boğuşur.